Bu onun sevdiğim özelliklerinden biri. | Open Subtitles | تلك إحدى الأشياء أحبها فيها |
Bu onun sevdigim özelliklerinden biri. | Open Subtitles | تلك إحدى الأشياء أحبها فيها |
Louis en sevdiğim özelliklerinden biri de bu. - Beni anlıyorsun. - Anlıyorum. | Open Subtitles | -لويس)، هذه إحدى الأشياء التي أحبّها فيك، فأنت تفهمني) |
Programımın özelliklerinden biri değil. | Open Subtitles | تلك ليست سمه من سمات برمجتي |
Şeffaflık Hauser'ın özelliklerinden biri değil. | Open Subtitles | -الشفافية ليست من سمات (هاوسر ). |
Senin sevdiğim özelliklerinden biri. | Open Subtitles | و هذه أحد الأمور التي تُعجبني بكِ |
Eli'da değer verdiğim özelliklerinden biri de açık fikirli olmasıdır, ...bu da bazen değişiklik yaptığı anlamına gelir. | Open Subtitles | حسناً, كما تعلمين, أحد الأمور, أني أقدر بـ(إيلاي) أنه يبقي عقله مفتوحاً, و الذي يعني أنه قد يغيره أحياناً |
Louis en sevdiğim özelliklerinden biri de bu. - Beni anlıyorsun. - Anlıyorum. | Open Subtitles | -لويس)، هذه إحدى الأشياء التي أحبّها فيك، فأنت تفهمني) |
Louis en sevdiğim özelliklerinden biri de bu. - Beni anlıyorsun. - Anlıyorum. | Open Subtitles | -لويس)، هذه إحدى الأشياء التي أحبّها فيك، فأنت تفهمني) |