Biliyorum, çevresel olarak doğru değil ama eski jipimi çok özlüyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا ليس مناسباً للبيئة لكنني حقا أفتقد عربتي السابقة |
Anneni ben de özlüyorum ama artık yolumuza devam etmeliyiz. | Open Subtitles | , أنا أفتقد أمك أيضا لكننا يجب ان نستمر بالحركة |
Biraz zaman geçince insanları özlemezsin diyorlar ama bence seni ilk ayrılmamızdan çok daha fazla özlüyorum şu an. | Open Subtitles | "يقولون أنّك لا تشتاق للناس عندما تمرّ فترة من الزمن،" "لكن أعتقد أنني أشتاق إليك أكثر من بداية فراقنا." |
Karanlıkta yatağımda uzanıp yeni CD'mi dinlerken uykuya dalmayı özlüyorum. | Open Subtitles | لقد اشتقت لاستلقائي على فراشي ونومي أثناء سماعي لإسطوانةٍ جديدة |
Çok fazla çalışıyorum ve çocuklarımı çok özlüyorum ve... artık kendimi tanımıyorum. | Open Subtitles | , انا اعمل كثيراً و افتقد ابنائي و أنا لم اعد منظمة |
Tabii ki seni özlüyorum. Sakın içki içme. Tamam. | Open Subtitles | بالتأكيد أفتقدك هلا أرحت نفسك قليلا الآن.. |
Çocukluğumdan beri onu görmedim. Ama onu hala özlüyorum. | Open Subtitles | ما رأيتها منذ أن كنت غلاماً لكنى مازلت أفتقدها |
Çok âşık ve gözümün başkasını görmediği sevgilimi çok özlüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أفتقد عشيقتي التي أنا واقع في حبها بشدة |
Yatak, koltuğumdan çok daha rahat ama ofiste çıplak dolaşmayı özlüyorum. | Open Subtitles | السرير مريح أكثر من أريكتي لكنني أفتقد السير في المكتب عارية |
Ben de zaman zaman İnternet öncesi beynimi özlüyorum, ama İnternet'te sanat ve kültürü keşfetmek dışında. | TED | أحياناً أفتقد دماغي ما قبل الانترنت، ولكن ليس عندما يتعلّق الأمر باكتشاف الفنّون والثقافة. |
Elbette babamı özlüyorum. Harika biriydi. | Open Subtitles | بالطبع ، إننى أفتقد أبى لقد كان شخصاً رائعاً |
Seni seviyorum. Seni özlüyorum. Tanrım, eve dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | أحبك، أشتاق إليك، يا إلهي كم أريدك أن تعودي للبيت |
Seni seviyorum. Seni özlüyorum. Tanrım, eve dönmeni istiyorum. | Open Subtitles | أحبك، أشتاق إليك، يا إلهي كم أريدك أن تعودي للبيت |
Dün özlediğim karımdı, bu gece yalnız yatağımı özlüyorum. | Open Subtitles | البارحة قلت بأنني أشتاق إلى زوجتي الآن أشتاق إلى سريري |
Seni özlüyorum, fakat yalnızca bunun yeterli olup olmadığını bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد اشتقت لك لكني لا أعرف إن كان هذا يكفي |
Ben de özlüyorum. Hepimiz özlüyoruz. | Open Subtitles | و أنا أيضاً اشتقت اليه جميعنا اشتقنا اليه |
Bebeğimi çok özlüyorum ve meyveden çok çikolata yemeyi severim. | Open Subtitles | افتقد صغيري جداً وانا شخص احبذ الشوكلاته جداً من الفواكه |
Bebeğim seni o kadar özlüyorum ki. | Open Subtitles | أوه حبيبتي. أنا أفتقدك كثيرا. هذا يؤلمني. |
Onu özlüyorum ama inandığımı yaptım. | Open Subtitles | أنا أفتقدها, ولكنى فخور أنى وقفت لما آمنت به |
özlüyorum, ama... gördüğün gibi artık yeni bir hayatım var. | Open Subtitles | اشتاق اليها و لكن كما تري الان عندي حياه جديده |
Fakat gerçekten de değişmeye çalışıyorum...ve seni özlüyorum. | Open Subtitles | لكنّي أحاول أن لا أكون كذلك، إشتقت إليكِ. |
Bütün gün elimin altında olduğun günleri özlüyorum. | Open Subtitles | أنا مشتاق إلى ذلك الوقت الذي كنت لي كل يوم. |
Seni hiç özleyip özlemediğimi sormuştun ya bana seni tabii ki özlüyorum. | Open Subtitles | لقد سألتني اذا كنت قد أشتقت أليك بالتأكيد أشتقت أليك |
onu daima seveceğimi biliyor... bana ihtiyacı olduğu sürece... gittiği zaman onu çok özlüyorum... ama yakınımdayken de hislerimi gösteremem... içimde kalır duygularım... aşkımı gizlemem gerekir... lanet olsun! | Open Subtitles | هو يلم انى سأظل احبه طالما يريدنى افتقده كثيرا عندما يذهب |
Saat 3'deki sessizliği özlüyorum. Sadece...hiçbir şey aynı gitmiyor. | Open Subtitles | اشتقتُ إلى الصمت في المنزل عند الثالثة لا شيء يحدث |
-Onu öyle özlüyorum ki. | Open Subtitles | أَتغيّبُ عنه كثيراً. حَسناً، ذلك طبيعيُ. |
Seni özlüyorum. Benim için de yeteri kadar zor zaten. | Open Subtitles | إشتقتُ إليك بالفعل، كان الأمرُ صعبا عليّ أيضا. |
Ama bazen o minik apartman dairemi özlüyorum. | Open Subtitles | لكنّي ما زلتُ أشتاقُ لشقّتي الصغيرة الضيّقة. |