Gemi üç gün içinde kalkıyor. Ya içindesindir, ya da dışarıda. | Open Subtitles | ستتم الصفقة خلال ثلاثة أيام إما أن تشترك فيها أو لا. |
Bu, üç gün içinde Japonya'da nakde çevirebileceğiniz 5,000 taellik çekiniz | Open Subtitles | هذا الشيك ل5،000 تايل لتدفع نقدا في اليابان خلال ثلاثة أيام |
Mükemmel bir şey. üç gün içinde getirebilirler. | Open Subtitles | آلة رائعة، ويستطيعون توصيلها في ثلاثة أيام. |
Sadece "Bu tapınağı yıkın, üç gün içinde onu yeniden yükselteceğim" demesi... | Open Subtitles | هى أنه سيهدم الكاتدرائية ويبنى واحدة جديدة في ثلاثة أيام. |
Münih trenine binin, eşyalarınız üç gün içinde size ulaşır. | Open Subtitles | خذ قطارك الى ميونخ والصندوق سيصلك الى هناك خلال ثلاثة ايام |
Komutayı sen alacaksın. üç gün içinde ayrıl. | Open Subtitles | أنت ستكون مسؤولاً عنهم ستغادرون بعد ثلاثة أيام |
üç gün içinde av köşkü buluşalım. | Open Subtitles | مقابلتي في الصيد ودج في غضون ثلاثة أيام. |
İkimiz de üç gün içinde ölme ihtimalin olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعلم أن هناك إحتمالٌ بأنك ستموت خلال ثلاثة أيام |
O halde, Lola önümüzdeki üç gün içinde evlenebilir. | Open Subtitles | فاذاً ستتمكن لولا من الزواج خلال ثلاثة أيام |
- Oraya doğru geliyoruz ve üç gün içinde varmış olacağız. | Open Subtitles | جيد، نحن في الطريق إلسك و سوف نصل خلال ثلاثة أيام في الطريق ؟ |
Main Strike üç gün içinde başlayacak... gecikme olursa seni sorumlu tutarım. | Open Subtitles | الضربة الرئيسية خلال ثلاثة أيام أية تأخيرات أحملك المسئولية |
Main Strike üç gün içinde başlayacak. Gecikme olursa seni sorumlu tutarım. | Open Subtitles | الضربة الرئيسية خلال ثلاثة أيام أية تأخيرات سأحملك المسئولية |
Komada olduğumuzu ve üç gün içinde ölebileceğimizi keşfedeli çok olmadı. | Open Subtitles | إلا أنني اكتشفت للتو أنى في غيبوبة, وسأكون ميتة في ثلاثة أيام. |
Web sitesi yedeklendi ve üç gün içinde açılıyor. | Open Subtitles | كان الموقع الإلكتروني نسخة احتياطية وعاملة في ثلاثة أيام. |
üç gün içinde çocuğunu dirilten kim? | Open Subtitles | من قام بتربية ابنه الوحيد في ثلاثة أيام ؟ |
üç gün içinde ambalajının değişik ama içinin aynı olduğunu göreceksiniz. | Open Subtitles | خلال ثلاثة ايام سوف تدركين انه فقط ذات العمل التافه |
Emin olun ki, çalışmaktan kaçanlar üç gün içinde halkın içinde ibret olsun diye yerlerde sürüklenecektir! | Open Subtitles | بما تنصح أولئك الذين عمل خلال ثلاثة ايام سوف أخرج اوضع على العرض العام |
Ama üç gün içinde, o suçluları tutuklamama olanak veren her şey elimdeydi. | Open Subtitles | ولكن كان لديّ ما يكفي لإعتقال أؤلئك المشتبه بهم بعد ثلاثة أيام |
üç gün içinde evlerinizi satıp buradan gitmek zorundasınız diyor. | Open Subtitles | يقول أن عليكم بيع منازلكم وتخرجوا من هنا، في غضون ثلاثة أيام مستحيل! |
Eğer bana sorarsan, gelecekteki üç gün içinde, Kesinlikle gidiyor olacak. | Open Subtitles | إذا سألتني، في الأيام الثلاثة المقبلة، هذاالشخص بالتأكيد أنهُ أحمق |
üç gün içinde bütün dünya benim kükrememi duyacak... ve kayıp Sianking imparatorluğuna kendi rızalarıyla tebaa olacaklar. | Open Subtitles | في ثلاثة أيامِ كل العالمِ سَيَسْمعُ زئيرَي ويعود الموضوعَ بشكل راغب إلى الإمبراطوريةِ المفقودةِ لسيان كنك |
üç gün içinde güzelliğiniz tamamen gidip de kel olduğunuzda nasıl neşeli kalabilirsiniz? | TED | كيف تبقى مبتهجا عندما تتحول من الجمال الى الصلع في ثلاثة ايام |
Kendimi gerçekten rezil ettim ve o üç gün içinde gitmiş olacak. | Open Subtitles | لقد أحرجت نفسي كثيراً وهو سيغادر بعد ثلاث أيام |
üç gün içinde, o kilisenin sahibi olacak. | Open Subtitles | وخلال ثلاثة أيام سيمتلك الكنيسة |
"Baron çok üzgün. Parayı üç gün içinde istiyor." | Open Subtitles | البارون غاضب جدا ويريد ماله في غضون ثلاثة ايام |
üç gün içinde San Pedro'daki bir nakliye konteynırından seks kölelerini almam gerek. | Open Subtitles | في ثلاث ايام من المفترض شراء عبيد الجنس حاوية شحن في سان بيدرو |
üç gün içinde, hatalı olduklarını anlayacaklar. | Open Subtitles | بعد ثلاثة ايام, سيدركون انهم كانوا على خطأ |
üç gün içinde fark ettik ki, problem konut sorunu değildi; giderek yayılan HIV / AIDS hastalığıydı. | TED | واستنتجنا خلال ثلاث أيام بأن المشكلة ليست مشكلة اسكان وإنما كانت تفشي وباء الإيدز. |