Aslında, hepsi sıkışıklık ücretlerini baştan beri sevdiklerinden eminler. | TED | انهم في الحقيقة وبكل ثقة كانوا مع فرض رسوم الازدحام منذ البداية |
Chuck tutuklama emrini kaldırtmayı becermişti ve mahkeme ücretlerini ödemek için bir ödeme planındaydı ve kız arkadaşının arabasıyla Tim'i okula götürüyordu. | TED | قد استطاع تشك تسديد كفالته وكان يمشي على خطة لدفع رسوم المحكمة وكان يذهب بتيم في سيارة صديقته إلى المدرسة. |
Sonuçta çok yakın bir zamana kadar ücretlerini siz ödüyordunuz. | Open Subtitles | وكل الفضل يعود لرعايتك له ياسمو الملك منذ الآونة الأخيرة تدفع الرسوم الدراسية له |
Motosiklette ve bende sorun yok hastane ücretlerini ve motosiklet tamir ücretini iade ediyorum. | Open Subtitles | انا ودراجتي لم نصب بمكروه لذلك . ارجعت اليك الرسوم الطبيه واجرة تصليح الدراجة الناريه |
Ona söyle, yayın ücretlerini düşüren belgeyi imzalamazsa, otelde amigo kızla çekilmiş video filmini yayınlatacağız. | Open Subtitles | أبلغه أنه إن لم يوقع قانون خفض أجور تلفزيون الكابل فسنعرض مشهد الفيديو و معه قائدة الهتافات بغرفة الفندق |
Gündelikçi işçileri toplayıp ücretlerini akşam 6:00'da alacaklarını söylüyorum. | Open Subtitles | أخذ معي عمال و أقول لهم أنني سوف أقاضيهم أجرهم في الساعة السادسة مساءً |
Bu doğruysa psikiyatr ücretlerini düşürmelisin. | Open Subtitles | لو كان هذا صحيحاً كنت لتخفض رسوم جلسات المعالجة النفسية |
Niye cenaze ücretlerini toplarken kendini kötü hissediyorsun? | Open Subtitles | لماذا تشعرين بالأسف عند تحصيل رسوم الجنازة؟ |
Avukat ücretlerini ve annenin ihtiyaçlarını da karşıladık. | Open Subtitles | دفعنا رسوم المحامى و نفقات الام كل شىء قانونى |
Çipi geri alır almaz laboratuarı yeniden açmak için kaynak bulup araştırma ücretlerini alacağız. | Open Subtitles | إذا أرجعنا الرقاقة يمكننا طلب تمويل لإعادة فتح المختبر و الحصول على جميع رواتبنا و رسوم البحوث |
Sahibinin de bu hayvan için özene ve... sorumluluğa sahip olması... edinilme ücretlerini ödemesi kaydıyla... | Open Subtitles | طالما كان المالك مسؤل ويقدم له الرعاية والذي دفع رسوم اعتماده |
O başvuru ücretlerini karşılayabilmek için neler çaldığımı ya da sattığımı biliyor musun sen? | Open Subtitles | ألديكَ أدنى فكرة عن ما أضطررت لبيعة لأدفع رسوم التقديم؟ |
Mesele onların aylık ücretlerini devamlı ödemesini sağlamak. | Open Subtitles | الفكرة هي أن ندعهم يدفعون الرسوم الشهرية، لن يفعلوا |
Ben de çocukların ücretlerini ödediğim takdirde, Katwe'li çocukları Peder Grimes turnuvasına alacağınıza dair söz verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | وأنا اشكرك على اتفاقك معي أنني إذا جمعت المال لاجل تلك الرسوم ستقوم بستجيل أطفال كاتوي |
- Okul ücretlerini nasıl ödeyebilirim? | Open Subtitles | كيف يمكنني دفع الرسوم المدرسية؟ لا حاجة لذلك الآن |
Neymiş, üniversite mezunları lise mezunlarından çok kazanıyormuş. Peki astronomik okul ücretlerini ve okulda geçen zamanda kaybedilen maaşları karşılıyor mu? | TED | لذلك، يجني خريجو الجامعات أكثر من خريجي المدارس الثانوية، لكن هل يتيح ذلك تسديد الرسوم الدراسية الباهظة والأجور المفقودة خلال فترة الجامعة؟ |
Neden dünyadaki Daphne'ler hep müziği seçme hakkı kazanırken Marshall'lar yol geçiş ücretlerini öder, biliyor musun? | Open Subtitles | أوتعلم لماذا المسميات (دافني) في العالم يخترن الموسيقى والمسمون (مارشال) يدفعوا كل الرسوم ؟ |
Belki okul ücretlerini öderim. | Open Subtitles | ربما بدفع الرسوم الدراسية لها |
Biz en azından Bree'nin davayla ilgili ücretlerini ödemeye karar verdik. | Open Subtitles | قررنا بما أن بري في موقف صعب أقل ما يمكننا فعله هو ان ندفع أجور محاميها |
Ve bakım ücretlerini de kiracılar öder. | Open Subtitles | ادفع أجور الصيانة بدلا من أن تجلس هكذا |
Park ücretlerini düşmezsek tabii. | Open Subtitles | أعني,قبل أجور الركن لكن |
Yine de onlara eski ücretlerini ödemenizi tercih ederiz. | Open Subtitles | نحن نفضل أن تدفع لهم أجرهم المعتاد |