Daha kötüsü, birçok gelişmekte olan ülkede ülke dışına para göndermek tamamen yasak. | TED | والأسوأ من ذلك أن الكثير من البلدان النامية تفرض حظرًا شاملًا على تحويل النقود خارج البلاد |
Koca Oğlan. Malları ülke dışına çıkarıyor. | Open Subtitles | إنه الرأس الكبير وهو الذي ينقل هذه الأشياء خارج البلاد |
Niçin olaylar unutuluncaya kadar ikiniz de ülke dışına çıkmıyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا يقوم كلاكما بالتسلل خارج البلاد حتى تهدأ الأمور ؟ |
-Gelmek isterdi... ama mahkemesi yaklaşıyor, ülke dışına çıkması çok zor. | Open Subtitles | ، ولكنك تعلم بأن مُحاكمته قد إقتربت لذلك من الصعب أن يخرج من البلاد |
Bu sabah bize uçakla ülke dışına çıktığı bilgisi geldi. | Open Subtitles | وهذا الصباح، تمّ إخطارنا بأنّه استقلّ طائرة لخارج البلاد |
Ne yani, şimdi herifi 'Eichmann'layıp ülke dışına mı çıkaracağız? | Open Subtitles | ماذا أذاً، هل سنقوم بركلهِ خارج البلد بهذه السهولة ؟ |
ülke dışına kanıt götürüyor muydunuz? | Open Subtitles | أكنتِ تحميلن أية أدلة أو مُستندات إلى خارج البلاد ؟ |
- Götürmüyor muydunuz, ülke dışına mı? | Open Subtitles | ـ ليست بحوزتكِ أم لم تحميلها خارج البلاد ؟ |
ülke dışına para çıkartmak istiyorlardı. | Open Subtitles | واردو طرق امنة لاخراج النقود خارج البلاد |
Yetenekli programcıları ülke dışına kaçırmak ulusal güvenlik anlayışımıza ters düşer. | Open Subtitles | اخذ مبرمجيون سريون خارج البلاد يتعرض للأمن القومي |
Arkadaşlarımın temin edeceği sahte belgeler kullanılarak, ...iki saatten daha kısa sürede ülke dışına çıkacaklar. | Open Subtitles | باستخدام وثائق مزورة، تم توفيره من قبل شركاء لهم. سيكونون في خارج البلاد في ظرف أقل من ساعتين. |
Evet, kara para aklayan bir çete var, nadir bulunan madeni ve kâğıt paralara yatırım yaparak ülke dışına para kaçırıyorlar. | Open Subtitles | نعم, هناك عصابة غسيل أموال تهرب الأموال خارج البلاد بالاستثمار في العملات الورقية و المعدنية النادرة |
Sence onu ülke dışına mı kaçırmaya çalışıyorlar? | Open Subtitles | أعتقد أنهم سيحاولون تهريبها خارج البلاد ؟ |
Sentox gazı, bunu Rusya'ya karşı kullanacaklarını zanneden ayrılıkçılar tarafından ülke dışına kaçırılıyor. | Open Subtitles | سيتم تهريب غاز سانتوكس للأعصاب خارج البلاد من قبل انفصاليين يفكرون في استخدامه ضد الروس |
Sentox gazı, bunu Rusya'ya karşı kullanacaklarını zanneden ayrılıkçılar tarafından ülke dışına kaçırılıyor. | Open Subtitles | سيتم تهريب غاز سنتوكس خارج البلاد من قبل انفصاليين يعتقدون أنهم سيستخدمونه ضد الروس |
Blessington'ı öldüren üç katil polisi atlatıp, Portekiz'e giden bir gemiye binerek ülke dışına kaçtılar. | Open Subtitles | القتلة الثلاثة لبليسينجتون راوغوا البوليس وهربوا من البلاد على متن سفينة الى البرتغال |
Bu gece silahlar ülke dışına çıkacak, yoksa öldün. | Open Subtitles | عليك أن تُخرج هذه الأسلحة من البلاد الليلة وإلا ستكون في عداد الموتى |
Victoria'yı ülke dışına postalamaya çalışıyor gibisin de. | Open Subtitles | يبدوا انك تحاولين اخراج فكتوريا من البلاد بسرعة |
Nükleer çubukları ülke dışına çıkarmanın başka bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لإيجاد طريقةً أخرى لإخراج القصبات النووية لخارج البلاد |
Bu çubukları ülke dışına çıkaramayız. - O yüzden kullanalım diyoruz. | Open Subtitles | لا يمكننا إخراج القصبات لخارج البلاد لذا دعنا نستخدمهم |
Onlar ülke dışına para çıkarma konusunda uzmanlar. | Open Subtitles | هم متخصصون في نقل الأموال إلى خارج البلد |
Hikâyesinde geçen sene 3 veya 4 kez ülke dışına çıktığı yazılı. | Open Subtitles | تاريخه يقول أنه سافر و عاد للبلاد أربع مرات العام الماضي |
Onu arayan onlarca FBI ajanını atlattılar sonra da onu ülke dışına çıkardılar. | Open Subtitles | وخدعوا العديد من رجال المباحث الفدرالية بحثاً عنه وثم أرسلوه خارج الدولة |
Beni ülke dışına çıkarabileceğinizi söyledi. | Open Subtitles | أخبرني فقط إنه يريدني أن أهرب بكم جواً من الدولة |
Lin beceriksiz olduğunu biliyordu. ülke dışına çıkarttı. | Open Subtitles | عرف (لين) بإهماله، فأخرجه من الديار .. |
Sana bir telefon numarası vereceğim, sabah olmadan ülke dışına çıkmış olacağız. | Open Subtitles | سأعطيك رقم هاتف لتتصل به سنخرج من البلد قبل الصباح |
para ülke dışına çıkıyor. Buna inanın. | Open Subtitles | جميع الأموال تنتقل عبر البحار أنت تصدق ذلك |