Ve, senin ülkenden farklı olarak, idamlar bir hafta içinde yerine gelir. | Open Subtitles | و على خلاف بلدك الأحكام تنفذ فى خلال أسبوع |
4 yıl boyunca ülkenden ve akrabalarından uzaklaştırdım. | Open Subtitles | لأربعة سنين جعلتك بعيدة عن بلدك و أقاربك |
Sen kendi ülkenden kaçmış olabilirsin ama ben kendiminkinden kaçmayacağım. | Open Subtitles | ربما انت يمكنك الفرار من بلدك لكن انا لا افعل ذلك |
Güzel şarap, bu Rioja. Senin ülkenden, değil mi? İspanya mıydı? | Open Subtitles | هذا المشروب ينتج في بلادك اسبانيا اليس كذلك؟ |
Biliyorum. Ben de bu yüzden senin ülkenden insanları tutuyorum. | Open Subtitles | أعلم ذلك، لذلك أقوم بإستجار أناس من بلادك |
O pis ülkenden buraya gelmişsin şimdi de bizim sokaklarımızı kirletiyorsun. | Open Subtitles | تأتي من بلدك القذرة و تلوث شوارعنا |
ülkenden utanıyor musun, Dean? | Open Subtitles | هل تتخلى عن بلدك يا دين ؟ |
ülkenden önce insan hayatı gelir. | Open Subtitles | فكر بشعبك قبل بلدك |
Buna bak, senin ülkenden... inanılmaz. | Open Subtitles | من بلدك إنه امر لا يصدق |
Bu insanlar ülkenden nefret ediyor, Tim. | Open Subtitles | (هؤلاء الناس يكرهون بلدك يا (تيم |
Elbette ama ülkenden daha mı çok seviyorsun? | Open Subtitles | بالطبع لكن أكثر من... بلدك |
Benim tüm yaşamım ülkeme adanmış bir hayattır,bayım. Senin ülken. Her zaman ülkenden bahsediyorsun. | Open Subtitles | قضيت حياتي بأكملها ولاء لبلادي، سيدي - بلادك دائماً تتحدث عنها - |
ülkenden gururun ve egon için mi vazgeçtin? | Open Subtitles | تخلّيت عن بلادك لغرورك، لنفسك؟ |
Senin ülkenden bir adamın burada yargılama hakkı yok, Bay Martin. | Open Subtitles | رجل من بلد مثل بلادك ليس في وضع يسمح له بالحكم (على الآخرين يا سيد (مارتن |