Müdür Turner ile konuşmamdan sonra, istediğin ünvan senin olabilir. | Open Subtitles | بعد ماتحدثت مع المدير تورنور, ربما ستحملين هذا اللقب فقط. |
ünvan sahibi şampiyon bile olsan seni köpek dövüşüne bile götürmezdim. | Open Subtitles | لن اصطحبك لقتال كلاب حتى لو كنتي المدافعة عن اللقب |
Biz olmadan bir ünvan maçına çikamaz. | Open Subtitles | لن يحصل على اللقب بدوننا ، لا يمكنه ذلك.. |
Böylece bir ünvan sahip oluyorum aya ilk basan adam gibi. | TED | ولي الان لقب يشبه لقب اول رجل تطأ قدماه القمر |
ünvan da, mevki de hâlâ benim elimde. Unuttun mu yoksa? | Open Subtitles | ،لا زلت أمتلك لقب ومركز السيد العظيم هل نسيت ذلك؟ |
Sana ünvan vermekle kalmayıp, büyük elçi yapmalıymışız. | Open Subtitles | لم يكن ينبغي علينا أن نمنحك لقباً فحسب ، بل كان ينبغي أن نجعلك سفيراً |
O ünvan maçı aldı,bende boksörler mezarlığına bir bilet. | Open Subtitles | يأخذ اللقب في الساحة المفتوحة و ماذا آخذ أنا إذاً ؟ تذكرة ذهاب إلى بالو كافيل |
Ağır siklet ünvan maçına hoş geldiniz, bu unutulmaz bir maç olabilir. | Open Subtitles | أهلاً بكم فى مباراة اللقب للوزن الثقيل التى ربما لن تنسى |
Bundan sonra, belki de ünvan maçı olabilir. | Open Subtitles | عندما ينازل بيدرو مع ذلك ربما يحظى بفرصة للحصول على اللقب |
Oyunların kralı ünvanın elinden gidiyor. O ünvan benim olacak. Üç Mısır kartıyla birlikte. | Open Subtitles | وقتك كأحسن مبارز انتهى هذا اللقب سيكون لى و كذلك وحوشك التى لا تهزم ابداً |
Bak Willie, zaten bir ünvan maçı kazandın. | Open Subtitles | اسمع يا ويلي لديك فرصة واحدة للحصول على اللقب |
Bu adam ancak ünvan maçını kabul edersem benimle çalışacağını söyledi. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة التي اقترحها ذاك الرجل هي أن نلعب على اللقب فوراً |
Onu 2 yıl önce bir ünvan maçına çıkarmalıydın. Bunun o da farkındaydı. | Open Subtitles | كان من الممكن أن تجعله يلعب مبارة اللقب منذ عامين والآن هو يعرف ذلك |
Lonnie'nin kızı bir maç daha kazanırsa Sally'nin dövüşçüsü ile Joey Adagio'nun ünvan maçı yapmasına razı olabilir. | Open Subtitles | يضيف فوزاً جديداً فى بطاقته لونى سيجعل لاعبة سالى فى الوزن الخفيف تبارى جوليا على اللقب |
Ama bugün, içlerinden biri ünlü ünvan için mücadele edecek: | Open Subtitles | ولكن اليوم، آلي قد شق طريقه إلى هنا للمنافسة على لقب |
Ama koruyucumun dediğine göre servetlerimizi birleştirirsek dilediğimiz anda sizinle bir ünvan satın alabilirmişiz. | Open Subtitles | لكن حارسي يقول أننا لو وضعنا ثرواتنا معاً، يمكننا شراء أي لقب وقتما نشاء |
Bayanlar ünvan maçıydı. | Open Subtitles | كانت المباراه النهائيه للحصول على لقب بطولة الملاكمه النسائيه |
Bayanlar ünvan maçıydı. | Open Subtitles | كانت المباراة النهائية للحصول على لقب بطولة الملاكمة النسائية |
Özgür olduğunda kendine yeni bir ünvan bile satın alabilirsin | Open Subtitles | وربّما عندما تتحرّر ستشتري لنفسك لقباً جديداً |
Majestelerine bizim için ünvan ya da en azından biraz toprak vermesini isteyebilirsin. | Open Subtitles | إنه بيدك أن تسأل الملك ليمنحنا ألقاب أو على الأقل أراضي |
Bir Nietzschean erkeğinin sahip olacağı en onurlandırıcı ünvan, koca ve baba olmaktır. | Open Subtitles | فإنه يمنح الألقاب الأكثر تكريم ذكر النيتشوية يمكن أن تعقد, الزوج والأب. |
Bir ünvan maçı ayarlayacaklar. | Open Subtitles | الاخبار السارة هي أنك ستحصل على فرصتك بالنيل باللقب |
Ya açıkcası bu resmi bir ünvan değil, ama bana verilmiş görev gibi bir şey. | Open Subtitles | حسنا،هذا ليس لقبا رسميا لكنها مهمة أُعطيت لي |
Bana arazi ve ünvan vermek istedi, ama karımın, onurlu bir eş istediğini söyleyip onu reddettim. | Open Subtitles | حسنآ,هو يريد ان يمنحني ارضآ ولقب ولكنني قلت "زوجتي تريد زوج بشرف لهذا علي ان ارفض." |
"ünvan davranışı belirler" konusunda ne diyeceksin ? | Open Subtitles | ماذا حدث بان الحق الشرعي يفرض السلوك؟ |