"ünvanı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لقب
• لقبه
• اللقب
• باللقب
• شرفياً

Sadece Kraliçenin onuru için değil kendi ünvanı için de savaşacak.
وهنا سيحارب ليس فقط لأجل شرفها لكن لأجل لقب خاصّ به

Bu yüzden ona düşünebildikleri en mütevazı, en yavan, en acınası ünvanı vermek istiyorlardı.
لذا أرادوا أن يعطوه أكثر لقب ضئيل، متواضع، ومثير للشفقة أمكنهم التفكير فيه.

"Don Christopher Colombus" ünvanını almak ve bu ünvanı, ileride vârislerine bırakabilme hakkını istiyor.
و بهذا سيحمل لقب دون كريستوفر كولومبوس . الأمر الذي سيمتد لنسله

Yani ünvanı ve Kellynch mülkü kuzene geçecek.
وبالتالي لقبه وملكية كيلينج سيرثها قريبهم

Peki, sen o patronun olacak şahsa söyle ne kadar para kazandığı ya da ünvanı beni ilgilendirmiyor.
حسناً , أبلغ رئيسكَ بأنني لا أكترث لمقدار الأموال التي يجنيها أو ما هو لقبه

Bu ünvanı kazanmak için ne tür bir eğitim aldınız?
وما هي الدراســة المتخصصة التي تلقيــتها لتكســب هــذا اللقب ؟

Tommy olmadan ünvanı almasına hiç şans yok.
ما أعنيه هو يجب على جاك أن يكون مع تومي ليلاكم في نيويورك لينال فرصة اللقب سينتهي به الحال مخموراً

İstihbârat, onlar için annelerinin sütü gibidir ve o asil memeyi ünvanı olmayan insanlarla paylaşmaktan hoşlanmıyorlar.
المخابرات هى بمثابة لبن الأم لهم لا يحبون أن يشاركم فيه من ليس له لقب

Ben, arkadan konuşanlardan değilimdir ama prenses ünvanı var mıydı?
اعني ، انا لست من الذين يقبلون و يخبرون لكن هل كانت تحمل لقب و كان هذا اللقب أميرة ؟

Pekala, çocuklar, gidip kraliyet ünvanı çalalım.
حسناً ، يا رفاق دعونا نذهب لسرقة لقب ملكي

İki buçuk saat sürüyor ve öyle kötü eleştiriler aldı ki yayınlandıktan sonra yaratıcısının şövalyelik ünvanı alındı.
مدتها ساعتان ونص و كرهها النقاد بشده لدرجة إنه تم سحب لقب الفروسيه من كاتبها

Görünüşe göre "Dünya'nın en güçlü kahramanı" ünvanı için yeni bir rakibimiz var.
" يبدو بأننا حصلنا على منافس جديد على لقب " أقوى أبطال الأرض

ama ünvanı olmadan kendini kulüp insanlarına mecbur hissederdi.
ولكن بدون لقب ستشعر بانها ملزمة بجمع الناس.

Evet, o ünvanı alırım. Siz kaç ünvan alabildiniz? Söylesenize?
أجل، أستحق ذلك اللقب كم من لقب قد تستحقون؟

Sırf ünvanı olduğu için bizden üstün olduğunu sanıyordu.
إنه يظن أن لقبه الملكي يجعله أفضل منا جميعاً. هذا الشاب مغفل تماماً.

Ve o gün tarihi eser olarak hak ettiği ünvanı kazanmış olacak.
في ذلك اليوم ,سوف يكسب لقبه الشرعي كمعلم تاريخي.

Ayrıca bu da adı değil. ünvanı.
و ليس هذا إسمه إنما لقبه.

Ama Crixus şampiyonluk ünvanı ve hayatı için dövüşüyor.
لكنّ (كريكسوس) يهدّد بتجريد البطل من لقبه وحياته

Yalnız çalışıyorum. ünvanı tek başıma kazanacağım. Onu istiyorum.
أنا أعيش وحدى وأتدرب وحدى وسأحصل على اللقب وحدى أخبره هذا

- ünvanı korumak için on maç yaptım. - Onlar kolaydı.
لقد دافعت عن اللقب عشر مرات - هذا كان سهل -

Mesele şu ki ünvanı almak istiyorsan seni oraya çıkaracak kişi o olmayabilir.
كل ما فى الأمر إذا أردتِ أن تحصلي على اللقب ربّما هو ليس الشخص المطلوب ليوصّلك إلى ذلك

d Şampiyonlar ve idoller rakipleri yere sererler d d Ölümüne savaşırlar d d ünvanı kazanana kadar d d Savaş bitene kadar durmayacaklar d d Savaş kazanılır, gümbürtü kazanılır d d Dövüş nasıl bu kadar iyi hissettirebilir ki?
- ♪ الابطال والقاده يستطيعوا هزيمه أى منافس ♪ ♪ حارب 'من أجل البقاء ♪ ♪ حتى لو يفوزوا باللقب ♪

Ama ona danışman ünvanı verebileceğimizi düşündüm.
ولكن فكّرت أن نمنحها ذكراً شرفياً