ürünlerimizi oluşturan ham maddeleri de düşünmek zorundayız. | TED | يجب علينا أن نفكر بالمواد الخام التي تنتج منتجاتنا. |
ürünlerimizi, aynı kalitede olduklarına emin olmak için yabancı dillerde de kullanıyoruz. | TED | نستخدم منتجاتنا بلغات غير إنجليزية لنتأكد أنها تعمل جيدًا |
Tüm ürünlerimizi gözden geçirin.. | Open Subtitles | يشعر بالحرية للتجول كل منتجاتنا الممتازة الأجود. |
Bu yüzden ürünlerimizi potansiyel yeni pazarımız olan 1 milyonun üstündeki bir nüfusa tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب اريد أن اقدم منتجاتنا إلى سوق جديد يضم البلايين من المستهلكين الجدد |
Size yeni sağlık ürünlerimizi göstermek isterim. | Open Subtitles | لو سمحت لي أريد أن أريك خط جديد من المنتجات الطبيه |
Bayım, ürünlerimizi bedava veremem. | Open Subtitles | سيدي ، لا أستطيع أعطاء المنتجات بدون مقابل |
Şu piçler, ürünlerimizi ihraç etmek için çok sıkı çalışıyorlar! | Open Subtitles | هؤلاء الأوغاد يعملون بجد لتصدير منتجاتنا |
Tüm ürünlerimizi almak için çarşamba günü gelecek! | Open Subtitles | أنه سيأتي يوم الأربعاء لإكمال صفقة كل منتجاتنا. |
İnsanların kullandığı enerjiyi ürettiğimizde ürünlerimizi dünyanın dört bir yanına ulaştırdığımızda. | Open Subtitles | عندما نولّد الطاقة هذا يشغّل العالم، عندما نشحن منتجاتنا إلى الأركان الأربعة من العالم. |
Benim firmam sizin gibi normal insanlara para verip ürünlerimizi doğal yollarla pazarlamasını istiyor. | Open Subtitles | إنَّ شركتي تدفع لأشخاصٍ ذو ذوقٍ حقيقيٍ مثلكما لتعزيز منتجاتنا بطريقة طبيعية |
ürünlerimizi taşımamıza yardım etmek için, kendi işini kullanabileceğimizi söyleyen bir teklifle geldi. | Open Subtitles | كان عنده إقتراح لإستعمال عمله لمساعدتنا بتحريك منتجاتنا |
ürünlerimizi içen bir çok insan.... ...şey, ölüyor. | Open Subtitles | .. الكثير ممن يشترون منتجاتنا ماتوا |
Ama bazı ürünlerimizi mağazasına koydu. | Open Subtitles | ولكن لدينا القليل من منتجاتنا في محلها |
Kullan dediğimizde bizim ürünlerimizi kullanacaksın. | Open Subtitles | ستستعمل منتجاتنا عندما نسمح بذلك. |
Eyaletin her yerinden ürünlerimizi çekiyorlar! | Open Subtitles | لقد سحبوا منتجاتنا في كل أنحاء البلد |
Biz ürünlerimizi böyle çıkarıyoruz işte. | TED | بهذه الطريقة ننتج منتجاتنا. |
Şimdi ürünlerimizi kullanmayı, toplu taşıma araçlarını kullanımını bizim yapıların enerji kullanımını teşvik edebilmeye baktığımızda hepsi güzel, fakat hala bir şey geride bırakılıyor. | TED | فنحن عندما نصل الى طرق تمكننا من " مضاعفة " استخدام انتاجية منتجاتنا .. ووسائل نقلنا وطاقة المباني المحيطة بنا كل هذا رائع .. ولكننا مازلنا متأخرين على هذا الطريق |
Bay Grayson, İngiliz Şirketi ürünlerimizi İngiliz sanayisine satıyor. | Open Subtitles | سيّد (جرايسن), إن شركة الإمبراطورية البريطانية تبيع منتجاتنا للصناعة البريطانية فحسب |
Sadece uygunlaştırıcılar. ürünlerimizi sizin dünyanıza göre uygun hale getiriyorlar. | Open Subtitles | إنهم معدلون فقط يعدلون المنتجات من أجل عالمك |
Ama ürünlerimizi internet üzerinden ve telefon aracılığıyla satmamızın bir nedeni var. | Open Subtitles | ولكن هنالك سبب لبيعنا المنتجات على النت وعلى الهاتف |