ويكيبيديا

    "ürdün'de" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في الأردن
        
    • بالأردن
        
    Götürmeseydik bu insanlar muhtemelen Ürdün'de bir mülteci kampındaki çadırda hiç oturmayacaklardı. TED هؤلاء الناس الذين قد لم يجلسوا يوماً في خيمة ضمن مخيم اللاجئين في الأردن
    Ürdün'de, kral hazretleri onları görmeye geldi. TED في الأردن ، جاء جلالة الملك و حضر العرض.
    Çünkü Chalabi, banka sahtekarlığı suçuyla Ürdün'de mahkum edilmişti. Open Subtitles منذ كان الجلبي من الفاسق في الأردن بتهمة الاحتيال المصرفي.
    Ailem 5 ay önce Ürdün'de sınırı geçerken uçak kazasında öldü. Open Subtitles ماتوا منذ خمس أشهر مضت بحادث تحطم طائرة صغيرة بالأردن وهم يحاولون الفرار من السلطات
    Uçakla oraya gidip amcasıyla tanıştık ve ondan DNA örnekleri aldık. Daha sonra Mouaz'ın Ürdün'de yaşayan en yakın akrabasından ilave DNA örnekleri daha aldık. TED لذلك ذهبنا إلى هناك وقابلنا العمّ وقمنا بتحليل عينات من حمضه النووي، ثم قمنا بتحليل عينات إضافيّة لأقرباء معاذ الذين يعيشون حاليّا بالأردن.
    Bu da Marfak Ürdün'de görülen çöl parçası, yıl 2011, çatışmanın başladığı yıl. Bunu 2017'de çekilen bir fotoğrafla karşılaştırdığımızda Zaatari mülteci kampının inşasını görüyoruz. TED رأينا هذه القطعة من الصحراء في (المفرق)، بالأردن عام 2011، السنة التي بدأ فيها الصراع. وعندما قارناها بصورة ملتقطة في 2017، رأينا تأسيس مخيم الزعتري للاجئين.
    Ürdün'de cehennem hayatı yaşamasına rağmen hiç pes etmedi. Open Subtitles لقد عانى الأمرين في الأردن و هو لم يستسلم قط
    - Riggs'le Ürdün'de ilişkin varmış. Open Subtitles أنتِ وريغز كنتم على علاقة متقدة في الأردن
    Evet, az önce silahlarımın Ürdün'de bekletildiğini duydum. Open Subtitles أجل، لقد سمعتُ للتوّ أنّ أسلحتي محتجزةٌ في الأردن
    Dünya Bankası'yla bir araştırma yürüttük. Ürdün'de yaşayan Suriyelilerin yüzde 87'si Lübnan'dakilerin yüzde 93'ü milli fakirlik sınırının altında yaşıyor. TED في بحث مع البنك الدولي، 87 % من السوريين في الأردن 93 % من السوريين في لبنان يعيشون تحت خط الفقر.
    11 yıl sonra, Ürdün'de doğdum. TED ولدت في الأردن بعدها ب 11 سنة.
    Örneğin Ürdün'de, erkeklerin kahvaltıda koyun yağı ve bal yediklerini gördüm. Open Subtitles ...على سبيل المثال في الأردن ، رأيت رجال يأكلون دهون لحم الضآن والعسل في الفطور
    Ürdün'de hepimiz yasalara göre yaşarız. Open Subtitles في الأردن نعيش جميعاً تحت القانون
    Çubukların Ürdün'de olduğunu tespit eden ekibin başındaydım. Open Subtitles عندما تركتُ الفريق السري الذي أعترضها "في "الأردن
    Hapiste misin, yoksa Ürdün'de ya da Beyrut'ta bir çukurda mısın bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم إذا تم حبسُكِ أو ردمُكِ في حفرةٍ "في مكانٍ ما في"الأردن" أو "بيروت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد