Ki her yıl, sadece ABD'de sarsıcı bir rakama ulaşan çöp sahalarının %25'ini dolduracak iki milyarın üzerinde strafor üretiliyor. | TED | والواقع أن الولايات المتحدة وحدها تنتج سنوياً أكثر من ملياري رطل من الستايروفوم، وتشغل 25 في المائة من مدافن القمامة. |
Ve bu aslında daha fazla sülfürik asit üreten bir bakteri tarafından üretiliyor ve pH'ı sıfır civarında olan yerlerde yaşıyor. | TED | وهي تنتج عن البكتيريا والتي تتسبب في المزيد من حمض الكبريتيك ، وتعيش في معدل هيدروجيني يقارب الصفر. |
Üstelik, kapaklar ise başka fabrikalarda farklı bir plastikten üretiliyor, polipropilenden. | TED | كما آن الأغطية تنتج في مصانع مختلفة من نوع آخر من البلاستيك، البولي بروبيلين |
Bahamalar'daki mercan kayalıkları tarafından üretiliyor. Asitliği yüksek ve iri taneli. | Open Subtitles | تنتجها الشعاب المرجانية في جزر البهاما، درجة الحموضة العالية، كبير حجم الحبيبات، |
Karanlıktaki bu ışık parıltıları kopepodlar tarafından üretiliyor. | Open Subtitles | هذه الأضواء المتلألئة في الظلام (تنتجها (مجدافيات الأرجل |
Dünya'daki oksijenin %40'ı burada Amazon'da üretiliyor. | Open Subtitles | الأوكسجين. تنتج 40 في المئة من العالمين الأكسجين هنا، في منطقة الأمازون. |
Bu şaraplardan her yıl sınırlı sayıda üretiliyor. | Open Subtitles | فإن مزرعة العنب تنتج عدداً محدوداً من تلك الصناديق كل عام |
Bu şaraplar, her yıl belirli sayılarda Nadiren üretiliyor. | Open Subtitles | فإن مزرعة العنب تنتج عدداً محدوداً من تلك الصناديق كل عام |
- %60'ı Kaliforniya'da üretiliyor. | Open Subtitles | -ستون بالمائة منها تنتج هنا في "كاليفورنيا " |
Polenler çiçeklerin anterleri tarafından üretiliyor. | TED | تنتج حبوب اللقاح في " الميسم " |