ويكيبيديا

    "üstünlük" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التفوق
        
    • ميزة
        
    • أفضلية
        
    • الأفضلية
        
    • الأفضليه
        
    • مزيّة
        
    • أفضليتنا
        
    • هيمنة
        
    • هيمنته
        
    • ميزةٌ
        
    • من أجل الهيمنة
        
    Ki bu da bizi ikinci dersimize getiriyor: Egonuzu feda edin ve üstünlük kompleksinden vazgeçin. TED وهو ما يقودنا للدرس الثاني من المسلسلات: التضحية بذاتك وترك عقدة التفوق
    O zamana kadar jetlerimiz havada üstünlük sağlamış olur. Open Subtitles حينها، سيكون لدينا التفوق الجوي بفعل المُحركات النفاثة
    Eğer bir firma, müşterilerine ürettiği ürünün zamanla daha eşsiz olacağı sözünü veriyorsa rekabette önemli bir üstünlük elde eder. TED والشركات التي تنتج على نطاق واسع وتضمن لعملائها أن كل قطعة ملابس ستصبح فريدة مع الوقت ستكتسب ميزة تنافسية قوية.
    Bu bir üstünlük sağladı; bu herkese açıkça görünmeyen, teknolojinin yükselişinin bir sonucuydu. TED هذا أعطى أفضلية. وكانت تلك إشارة ضمنية إلى صعود هذه التكنولوجيا بشكل لم يكن واضحا للناس.
    Ayrıca, herşeyi kendim yaparak bu üstünlük havalarımı devam ettirmek istiyorum. Open Subtitles بالإضافة إلى أنني أريد الإبقاء على هذا الجو من الأفضلية الأخلاقية عن طريق القيام بكل شيء بنفسي
    Dur tahmin edeyim, psikolojide yan dal yaptın iş görüşmelerinde sana üstünlük sağlayacağını falan düşünmüşsündür. Open Subtitles دعني أخمن، لديك خلفية في علم النفس تظن أنها ستعطيك الأفضليه في مفاوضات العمل
    Şu an üstünlük onlarda. Avantajımızı kaybettik. Open Subtitles إنهم الآن على أرض عالية لقد خسرنا أفضليتنا
    Bu bize savaş alanında her açıdan üstünlük sağlayacak. Open Subtitles هذا يعطينا هيمنة كاملة في ساحة المعركة
    Alış verişi yapar, kadınlara doğru gider ve diğer aptal gorillere üstünlük taslar. Open Subtitles يجهز تحركاته ضد الإناث ليؤكد هيمنته على ذكر الغوريلا الغبي
    Hiçbir gerçek savaşçı güç ve üstünlük için silahına güvenmez. Bundan söz ediyorum işte. Open Subtitles لا يعتمد المحارب الحقيقي على السلاح للقوة أو التفوق
    Ve Hitler rejimi altındaki doktorlar gibi zanlının üstünlük duygusu Hipokrat yeminin yerine geçmiş durumda. Open Subtitles و كالأطباء في عهد هتلر شعور التفوق لدى هذا الجاني يتخطى قسم ابقراط
    Her tartışmayı bir üstünlük savaşına çevirmemeyi. Open Subtitles ألا أحوّل كلَّ جدال إلى قتال من أجل إثبات التفوق.
    Bir buçuk milyon yıl önce, yemek pişirmenin icad edilmesi bize büyük bir üstünlük sağlamıştır. TED اختراع الطبخ منذ مليون سنة ونصف أعطانا ميزة كبيرة.
    Belki de oyunculara, oyunda üstünlük sağlaması için vermiştir. Open Subtitles ربما أراد أن يعطي لاعبيه ميزة محسنة على المنافسة.
    Besinini güneşten sağlayan bir canlı için ışığı bulmayı mümkün kılmak ona ezici bir üstünlük sağlar. Open Subtitles و هذا مامكنها من إكتشاف الضوء. أفضلية ساحقة لكائن يحصد ضوء الشمس ليصنع الغذاء.
    Burası hakkında bize taktiksel üstünlük sağlayacak bir şeyler bilen var mı? Open Subtitles أيعرف أحدكما شيئًا عن هذا المكان قد يتيح لنا أفضلية خططية؟
    Fiziksel gücün, bir avcının üstünlük sağlamasına yetmediği durumlar vardır. Open Subtitles هنالك أوقات عديدة لا تكون فيها القوى البدنية كافية لتعطي الأفضلية للصّيّاد
    Bize Nazi tehdidine karşı bir üstünlük sağlayacak her şeye dört elle sarılırım. Open Subtitles لذا سأتمسك بيدي الإثنتين بأي شيء يعطيني الأفضلية على الألمان المجانين
    Hamburg'un hakkından gelen teknolojik üstünlük, daha fazla kullanılamadı. Open Subtitles التـقنـيـه التـى أعـطت الحلفـاء ..(الأفضليه فى غارة (هامبورج لم تعد صالحه بعد اليوم ...
    üstünlük sağlamamız gerek! Open Subtitles علينا أن نستغل أفضليتنا
    Yamyamlık bir üstünlük eylemidir. Open Subtitles أكل البشر فعل هيمنة
    Rakibi üzerinde eşini öldürerek üstünlük sağlıyor. Open Subtitles إنه يثبة هيمنته على منافسه عن طريق اخضاع شبيهه
    Ancak Mercia Lordu adamlarını nehrin derinliklerine gömmeyi üstünlük sanıyorsa bırakın saldırsın. Open Subtitles ولكن إذا كان حاكم (مرسيا) يعتقد أن غرق الرجال لقاع النهر ميزةٌ اذاً ، لنسمح له بالهجوم
    Bambuların arasında üstünlük savaşı kızışıyor. Open Subtitles في الخيزران السميك، المعركة تستمر و يكافح الذكور من أجل الهيمنة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد