Eğer kızın yüzükle gitmesine izin verirsen Direniş'in tüm üyelerini senin peşine takarım. | Open Subtitles | إذا تركتها ترحل ومعها الخاتم، سآمر كل شخص من أفراد المقاومة بأن يقتلوك. |
Birlik üyelerini birçok defa öldürmeye çalıştınız fakat asla başaramadınız. | Open Subtitles | جميعكم حاولتم وفشلتم في قتل أفراد القضاة في مناسبات متعدّدة. |
Göreviniz adadaki başka bir istasyonda bulunan ekip üyelerini gözlemlemek. | Open Subtitles | واجبك هو مراقبة اعضاء الفريق فى محطة اخرى على الجزيرة |
Şimdi size grup üyelerini tanıtayım. | Open Subtitles | شكرا لكم جزيلا دعونى اقدم لكم اعضاء الفرقة |
Vali komisyonun diğer üyelerini seçmekle meşgul. | Open Subtitles | الحاكِم مشغول في انتقاءِ الأعضاء الآخرين لللَجنة |
Bu çalışmaların birinde, zengin ve fakir toplum üyelerini laboratuvara getirdik ve her birine 10 dolar verdik. | TED | في واحدة من الدراسات، أحضرنا أغنياء وفقراء أفراد من المجتمع إلى المختبر. وأعطينا كل واحد منهم ما يعادل 10 دولارات. |
Sürprizimiz ise, şu anda bulunduğunuz Kakuma kampına bizden daha önce gelmiş aile üyelerini bulmaktı. | TED | وما أثار دهشتنا هو أننا وجدنا أفراد عائلات أخرى قد هربوا في وقت سابق إلى المخيم حيث يتواجد جميعكم اليوم، مخيم كاكوما. |
Bir pazaryeri roketle vurulmuş ve bir ailenin üyelerini öldürmüştü. | TED | سوق تم قصفه بقذيفة هاون قتلت عدة أفراد من أسرة واحدة. |
Mum yakma töreni için aile üyelerini davet etmeden önce bu küçük hanım hakkında birkaç şey söylemek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن أصعّد أفراد العائلة المميّزين لإشعال الشمعة، أود قول بضع كلمات حول هذه الفتاة الصغيرة هنا |
Ben'in tüm uğraşlarına rağmen, Samantha kesin bir şekilde aile üyelerini davranışlarını, kitapları ve filmleri birden 10'a kadar olan ölçekte derecelendirmeyi reddediyordu. | Open Subtitles | بالرغم من جهود بن, سمانثا بشكل دائم ترفض تقدير الأفلام, الكتب و سلوك أفراد عائلته |
Bu yüzden, Beyaz Lotus üyelerini topladınız. | Open Subtitles | لهذا السبب جمعت أفراد اللوتس البيضاء نعم |
Tabii ki ekibinin diğer üyelerini de yakaladık. | Open Subtitles | بالطبع،فلقد َاسرنَا بقية اعضاء مجموعتِكَ |
Bu maddelere göre, Sayın Başkan... mahkeme davalıya, mahkeme üyelerini... kabul edip etmediğini...a isterse üyeleri reddedebileceğini sormalıydı. | Open Subtitles | طبقا لهاتين المادتين , كان يجب على المحكمة ان تطرح على المتهم الخيار فى مناقشة اعضاء هيئة المحكمة فى عدم مصداقية اى من |
Senin mekânındaki üyelerini avlıyorlar. | Open Subtitles | الذي يقع اسفل الشارع 14 ؟ نعم ، انهم يسرقون اعضاء ناديك |
Ama kimse kurul üyelerini o şekilde seçmiyor. | Open Subtitles | ولكن لا أحد يختار اعضاء المجلس بهذه الطريقة |
Hatta sizi ve avukatlık şirketinizin diğer üyelerini hapse bile gönderebilir. | Open Subtitles | وترسلك أنت وباقى الأعضاء فى مكتب المحاماه إلى السجن |
Onlara bu kampa üyelerini göndermelerini önermişsiniz. | Open Subtitles | لقد عرضت عليهم عقداً لإرسال الأعضاء إلى هذا المخيم |
Bu nedenle ailesinin tüm üyelerini topladı ve onlara dedi ki; | Open Subtitles | لذا فقد قام بجمع افراد عائلته كلها وقال لهم |
Yani eğer konsey üyelerini katledeceksen listeye göre gidersin değil mi? | Open Subtitles | أقصد إذا لدينا قاتلٌ يستهدف أعضاء المجلس فإنّه يعمل وفقاً لقائمة. |
Ortalıkta etik komisyonundaki üyelerini elle topladığınıza dair bir endişe var, ...iyi adamları evetçilerle değiştiriyormuşsunuz. | Open Subtitles | حسناً ، هناك قلق بأنك تنتقي أعضاء لجنة الأخلاقيات وتستبدل الأعضاء الجيدين بأعضاء لا يعارضونك |
Aynı zamanda mahkeme üyelerini doktordan korktuğumuz fikrine soktun. | Open Subtitles | لقد أيضاً أوحيتي لأعضاء المحكمة أننا نخاف من الطبيب |
İlaç şirketleri de kendi kongre üyelerini satın almayı seviyor. | Open Subtitles | شركاتأدويةتَحْبُّالشِراء أعضائهم الكونجرسِ أيضاً. |
Bir kez daha olaya yerel polisi ve Gizli Servis'in yetkisiz üyelerini dahil ettiniz. | Open Subtitles | جاعلان الشرطة المحلية وأعضاء من الخدمة السرية الغير مخولين يتدخلوا مرة أخرى |
Yeryüzündeki diğer Beşinci Kol üyelerini uyarman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تحذّر أعضاءَ الرتلِ الخامسِ الآخرين على الأرض. |