ويكيبيديا

    "üzerimde" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فوقي
        
    • أرتدي
        
    • أحمل
        
    • ضدي
        
    • مرتدياً
        
    • أرتدى
        
    • أرتديه
        
    • اتبعوني
        
    • مرتدية
        
    • على لي
        
    • ألبسها
        
    • تأثيرك
        
    üzerimde zirvede insanların gülme seslerini duyuyordum. TED كنت أسمع الناس يضحكون على القمة فوقي مباشرةً.
    3 yılan kafasıyla karşı karşıyaydım.. ..ve kral kobra kuyruğunun gölgesini üzerimde hissettim.. Open Subtitles وبينما كنت وجهاً لوجه مع رؤوس الأسود شعرت بظلام ظل الكوبرا يمر فوقي...
    üzerimde hareket algılayıcı bir kıyafet var, vücudumun ne yaptığını anlıyor. TED أرتدي بدلة مُلتقطة للحركة عن طريق القصور الذاتي تلتقط حركة جسدي.
    üzerimde yalnızca havlu vardı. Mayomu alt katta kurusun diye bırakmıştım. Open Subtitles لم أكن أرتدي إلا منشفة لباس السباحة خاصتي كان يتجفف بالأسفل
    Yani derimin rengine bakarak üzerimde uyuşturucu taşıdığımı varsayıyorsun, öyle mi? Open Subtitles إذاً فقط وبسبب لون بشرتي , تفترض إنني أحمل مخدرات ؟
    Sana kendi üzerimde işe yarayan bir silah vereceğimi düşünmedin, değil mi? Open Subtitles هل تعتقد أننى سأعطيك سلاحاً فعالاً ضدي ؟
    Ormanda bir milyon ağaç var ve siz üzerimde oynamak zorunda mısınız? Open Subtitles مليون شجرة في هذه الغابة وأنت تلعب في الشجرة التي فوقي
    En tuhaf kısmı gözlerimi açtığımda üzerimde yabancı bir adamın olmasıydı. Open Subtitles أغرب جزء كان فتحي لعينيَّ، ورؤية شاب غريب فوقي
    Sokakta yürürken sırt roketiyle üzerimde uçan bir çocuk görseydim her şeyin mümkün olduğuna inanırdım. Open Subtitles إذا كنت أسير في الشارع ورأيت طفل يطير فوقي بواسطة حقيبة الطيران، سأظن أن كل شيء ممكناً.
    O şeylerden birinin son nefesimi verirken... üzerimde olmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أي تلك الأشياء أن يكون واقفاُ فوقي وأنا ألتقط أنفاسي الأخيرة
    üzerimde dolanan kıyamet bulutu nihayet kalktı ve bilmiyorum. Open Subtitles خيمة الظلام التي كانت فوقي رحلت بلا عودة
    Dün gece, üzerimde 1200 dolarlık takım elbise varken taksi çevirdim. Open Subtitles حاولتُ بالأمس إيقاف تاكسي و أنا أرتدي بدلةً بـ 1200 دولار.
    Yani diyeceğim o ki 20 dakika önce üzerimde bir pantolon bile yoktu. Open Subtitles أظن أن ما أقصده هو أنني منذ عشرين دقيقة لم أكن أرتدي سروالاً
    Ordu tarafından reddedildim, Kâşif Dora sırt çantasına mahkum bırakıldım ve kızların soyunma odasına üzerimde sadece jartiyer askısıyla girmeye zorlandım. Open Subtitles لقد رفضت من الجيش و وضعت في حقيبة و دفعت إلى غرفت تبديل ملابس الفتيات ولا أرتدي شيئا إلا حمالتي بنطالي
    Oraya geleceğim. üzerimde bir şey olmayacak, beni rehin alıp almayacağını bile bilmiyorum. Open Subtitles أنا سآتى إليك ، لا أحمل شيئا ولا أدرى حتى إذا كنت ستحتجزنى كرهينة
    Oraya geleceğim. üzerimde bir şey olmayacak, beni rehin alıp almayacağını bile bilmiyorum. Open Subtitles أنا سآتى إليك ، لا أحمل شيئا ولا أدرى حتى إذا كنت ستحتجزنى كرهينة
    Benim senin üzerinde kullanabileceğim aktif bir gücüm olana kadar senin güçlerini üzerimde kullanma yetkin yok, hatırladın mı? Open Subtitles غير مسموح لكِ أن تستخدمي قدرتكِ ضدي حتى أحصل على قدرة فعّالة لأستخدمها ضدكِ
    Beş ya da altı yaşımdayken, üzerimde pijamalarla sessizce kulağım kapıya yapışmış bir şekilde dışarda otururdum. TED وبعمر الخامسة أو السادسة كنت أتسلل مرتدياً بيجامتي وأجلس خارج الغرفة وألصق أذني إلى الباب
    Daha önce bir erkekle hiç yalnız kalmadım, üzerimde giysilerimle bile. Open Subtitles لم يسبق لى التواجد مع رجل من قبل حتى وأنا أرتدى ملابسى
    Yarım saat öncesine kadar bunların öngörümde üzerimde olan şeyler olduğunu fark etmemiştim. Open Subtitles و فقط قبل نصف ساعةٍ، أدركتُ أنّ هذا ما كنتُ أرتديه في لمحتي المستقبلية
    Sykes, hareketi ört. Breem'e taşınmaya hazır ol. üzerimde. Open Subtitles (مانغو)، (سايكس) غطوا علينا أثناء التحرك تأهبوا للمضي لعِندِ (بريم)، اتبعوني
    üzerimde kan pıhtılarından koruması için bir korse vardı. TED كنت مرتدية جوارب ضيقة في رجلّي للحماية من الجلطات الدموية.
    Ve Bram bir daha üzerimde uyuya kalırsa ölürüm. Open Subtitles إذا برام يقع من أي وقت مضى نائما على لي مرة أخرى، سأموت.
    ertesi sabah bütün parçaları alıp otel odamda birleştirdim. Ve bahsettiğim etek şuan üzerimde gördüğünüz etek. TED في الصباح التالي، أخذت كل القطع، وجمعتها في غرفتي في الفندق، و في الحقيقة هذه هي التنورة التي ألبسها الآن.
    Ben de hâlâ buradayım. Senin de üzerimde işte bu kadar fazla kontrolün var. Open Subtitles وما زلت معك، وهذا ينُم عن قدر تأثيرك عليّ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد