Sayısız durumda bana büyük bir şey üzerinde çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | في مناسبات عديدة أخبرني أنه كان يعمل على مشروع كبير |
Bizim için iyi olacak bir şeyler üzerinde çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه كان يعمل على شيءٍ سيكون مُفيداً لنا جميعاً. |
Yani Oliver, size Hoke'un ne üzerinde çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | وقال اوليفر لذلك عليك هو ما يعمل على هوك. |
Childress, bir tür sinirsel iletişim ağı üzerinde çalıştığını mı söylemişti? | Open Subtitles | كانت جلدريس تقول انها كانت تعمل على نوع من الشبكات العصبية |
Hatta, bunlar sayesinde Rambaldi'nin ne üzerinde çalıştığını bizden önce öğrenebilirler. | Open Subtitles | ربما بما فيه الكفاية لكشف ما كان يعمل عليه رمبالدى قبلنا. |
Çok önemli bir şey söylüyorum. Ne üzerinde çalıştığını bilmemeleri lazım. | Open Subtitles | إسمعني، هذا مهمّ لا يمكنهم معرفة ما كنتَ تعمل عليه |
Seninkilerin bu dosya üzerinde çalıştığını bilmiyordum. | Open Subtitles | إلاّ أنني لم أعلم أنّكم تعملون على هذه القضيّة |
McKay Çoğalıcıları kapatacak bir program üzerinde çalıştığını söylemişti. | Open Subtitles | مكاي قال انه يعمل على اعداد برنامج لإغلاق الريبليكيتورز |
Babanın bir plan üzerinde çalıştığını biliyordum ama beni bir geçitten geleceğe göndereceği aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | عرفت أن أباك يعمل على خطة لم أظن أنه سيرسلني خلال بوابة عبر الزمن |
Bunu kanıtlayabileceği bir şey üzerinde çalıştığını söylemişti. | Open Subtitles | .وقد قال انه يعمل على شيء قد يثبت صحة ذلك |
Carlo bana O.C.U hakkında bir hikaye üzerinde çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أنه يعمل على قصـة في النفط الإيطالي |
Alberto'nun Jorge'nin arabaları üzerinde çalıştığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل كنتي تعرفين أن ألبرتو كان يعمل على سيارات خورخي ؟ |
Elçilik ofisiyle birlikte inanılmaz bir dava üzerinde çalıştığını sanıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان مقتنعاً بأنه يعمل على بعض التحقيقات المجنونة مع مندوب المكتب |
Hâlâ ona bu konu üzerinde çalıştığını söylemedin değil mi? | Open Subtitles | انت لم تخبرها انك تعمل على هذا, أليس كذلك؟ |
Carson, retrovirüsün silahlandırılması üzerinde çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنك تعمل على تحويل الفيروس الرجعي إلى سلاح |
Booth. Kimse dosya üzerinde çalıştığını söylemedi. | Open Subtitles | بووث, لم يخبرني أحد بانك تعمل على هذه القضية |
Hatta ölmeden önce ne üzerinde çalıştığını dahi çözemem. | Open Subtitles | حتى أنني لا أستطيع معرفة ما كان يعمل عليه قبل وفاته |
Savunma bakanlığı Thomas'ın ne üzerinde çalıştığını bile bilmiyordu. | Open Subtitles | قسم الخدمات الانسانية لم تكن تعلم حتى مالذي كان العميل توماس يعمل عليه |
Kimse ne onunla ortak olduğunu kabullendi ne de üzerinde çalıştığını şeyi biliyorlar. | Open Subtitles | لا أحد يعترف بكونه شريكها أو حتى معرفة ما كانت تعمل عليه. |
Seninkilerin bu dosya üzerinde çalıştığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم بأنكم تعملون على القضية |
Audrey, herkesi öldürmeden sorunları yok etmenin bir yolu üzerinde çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | اذا اودري تقول انك تعملين على طريقة لإنهاء الاضطرابات بدون قتل الجميع |
üzerinde çalıştığını bildiğim tek Camaro 88 modeldi. | Open Subtitles | السيارة ال كامارو الوحيدة التي أعرف أنه كان يعمل عليها هي قديمة موديل 88 |
Ve laboratuvarının ne kadar dağıldığına bakılırsa anlaşılan kötü adamlar da ne üzerinde çalıştığını biliyorlar. | Open Subtitles | وبعد أن رأيت كيف المهملات المختبر الخاص بك، يبدو أن الأشرار يعرفون عن البحث الخاص بك أيضا. |