Tabii ki üzerinde çalıştığınız bu ama henüz bir yere ulaşmış da değilsiniz. | Open Subtitles | بالطبع هذا ما تعمل عليه ولكن أيضاً لم تحرز تقدماً فيها |
üzerinde çalıştığınız şu solüsyonu buldum. Eser miktarda Trilsettum Coronis ile fenetilamin kokteyli. | Open Subtitles | لقد وجدت ذلك الحل الذي كنت تعمل عليه أثر لـ"تريلسيتوم كورونيس" مع خليط "الفينيثيلامين" |
Neden bana şu Lily ile birlikte üzerinde çalıştığınız küçük bir şeycikten bahsetmiyorsun? | Open Subtitles | ...لما لاتخبرني ...عن ذلك الشئ الصغير ...الذي تعمل عليه انت و ليلي |
Bunu almak için uçağa atlayıp geldiğinize inanamıyorum. üzerinde çalıştığınız şey her neyse, çok önemli bir şey olmalı. | Open Subtitles | لا أصدق أنكِ حلقتي بطائرة لتأخذين هذا أيا يكن ما تعملين عليه فلابد وأنه هام للغاية |
- Hani üzerinde çalıştığınız şey işte. | Open Subtitles | كما تعلمين، هذا الشيء الذي تعملين عليه من أجله. |
Belki de üzerinde çalıştığınız problemin çözümünü bulamıyorsunuz. | TED | أو ربما لا يمكنك العثور على حل للمشكلة التي تعمل عليها. |
üzerinde çalıştığınız bir proje mi var? | Open Subtitles | لديك مشروع ما تعمل عليه ؟ |
Ve belki de Ajan Carter üzerinde çalıştığınız bir şeyi ödünç alabilir. | Open Subtitles | (وربما العميلة (كارتر يمكنها إستعارة ذلك الشيء الذي تعمل عليه |
- üzerinde çalıştığınız uydu telefonu? | Open Subtitles | ماذا عن ذلك الهاتف الذي كُنتِ تعملين عليه |
Aktif olarak üzerinde çalıştığınız bir konu mu bu? Bildiğin gibi Stephanie, son iki gündür sürdürülebilir kalkınma hedefleri konusunda çok fazla şey duyuyoruz. | TED | هل هذا شيء تعملين عليه بنشاط؟ أ.غ.ف:على مدى اليومين الماضيين يا ستيفاني كنا نسمع الكثير من الكلام حول أهداف التنمية المستدامة. |
üzerinde çalıştığınız proje ne? | Open Subtitles | هذا المشروع الذي تعملين عليه معه ما هو؟ |
Jack'le üzerinde çalıştığınız proje bu muydu? | Open Subtitles | هذا هو المشروع الذي كنت تعملين عليه مع "جاك"؟ |
Evet, görebiliyorum, ama sizin üzerinde çalıştığınız bu belirli davada, yani, yanlış adam mı teşhis edilmiş? | Open Subtitles | أجل يمكنني رأيت ذلك ولكن في هذه القضية التي تعمل عليها |