Bu adamların operasyonlarını nasıl paraya çevirebildikleri ile ilgili bir örnek. Interpol'e gidip sayfalara baktığımız ve aranan kişileri arıyoruz. | TED | مثال على كيف يستطيع هؤلاء الاشخاص تنفيذ عملياتهم ذهبنا و اخذنا نظرة على صفحات الانتربول و بحثنا عن اشخاص مطلوبين |
Konsolosun kişisel kayıtlarının Interpol'den aldığımız... yeni listedekilerle tek tek karşılaştırılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أُريد موظفي القنصل السجلات فحصت بتلك القائمة الجديدة التى استلمناها من الانتربول |
Biz Amerika'da İnterpol'ü polislerin bir çeşit tanrısı gibi görerek büyüdük. | Open Subtitles | نحن كبرنا في أمريكيا نعتقد ان الإنتربول اشبه بإله الشرطة اتفهمني؟ |
Interpol'ün arananlar listesinde ilk üçte. FBI ve CIA'de ilk beşte. | Open Subtitles | المرتبة الثالثة للمطلوبين لدى الشرطة الدولية والخامسة لدى المباحث الفدرالية والاستخبارات |
Amerika'da sabıka kaydı yok ama İnterpol kısmı farklı bir hikaye. | Open Subtitles | لا يوجد لديه أي سجلات في الولايات لكن لديه في الأنتربول. |
Tamam, eşkâlini İnterpol'ün kaçak listesiyle karşılaştıralım. | Open Subtitles | حسناً، فلنجر هذا الوصف مقابل قائمة هاربي الشرطة الدوليّة |
Eğer bana bir şey olursa, gerçek kimliğini içeren bir e-mail Interpol'e gidecek. | Open Subtitles | لو حدث لي أي شيء سوف يتم إرسال إيميل يظهر هويتك الحقيقه للإنتربول |
Bunu yapmazsan Interpol'e Kraliyet polisin beceremeyeceğini söylerim. | Open Subtitles | حسناً، أعرف ما عليّ فعله سوف أقول لا للانتربول لا احد في شرطه هونج كونج الملكيه |
Interpol'le ilgili hiç endişeli gözükmüyordu. Ben neden olayım ki? | Open Subtitles | لم يبدو مهتماً بالإنتربول حينئذٍ فلمَ عساي اهتم؟ |
Interpol'den gelen istihbarata göre Tayland, Vietnam ve Kamboçya'da da bir yıldır aranıyorlar. | Open Subtitles | وطبقاً لمعلومات الانتربول تمت ملاحقتهم في تايند وفيتنام وكمبوديا خلال النصف سنه الماضيه |
İnterpol'den üst polis subayı Yong size açıklar. | Open Subtitles | الضابط يانج مِنْ الانتربول سوف يوضح لك الأمر |
İnterpol'deki tanıdığının bu konuda ne yaptığını özellikle bilmek isterdim. | Open Subtitles | سأكون مهتمًا بالتحديد بمعرفة ماذا جعلوا منه معارفك في الإنتربول. |
Sadece hayatlarının geri kalanında İnterpol'e üç kuruşa sıkılarak çalışanları.. ...öyle sanıyoruz. | Open Subtitles | فقط أولئك الضجرين من العمل لحساب الإنتربول مقابل مرتب سيء لبقية حيواتهم. |
Açıklayıcı olması açısından, Morland İnterpol'de hiç kimse yaptığım şeyi bilmiyor. | Open Subtitles | فقط لأكون واضحاً لا أحد هنا في الإنتربول يعرف ما فعلت |
Interpol'ün arananlar listesinde ilk üçte. FBI ve CIA'de ilk beşte. | Open Subtitles | المرتبة الثالثة للمطلوبين لدى الشرطة الدولية والخامسة لدى المباحث الفدرالية والاستخبارات |
Önemi yok. İnterpol'de de pek çok dostum var. | Open Subtitles | لايهم , عندي الكثير من أصدقاء في الشرطة الدولية أيضاً.. |
Interpol, geçen yıl en az bir düzine uyuşturucu cinayeti işlendiğini tahmin ediyor. | Open Subtitles | قدر الأنتربول دزينة على الأقل من جرائم القتل المتعلقة بالمخدرات خلال سنة واحدة |
Bu sebeple DNA profili yaptılar, ve Interpol aracılığıyla tüm dünyada aramaya başladılar. | TED | فقاموا بتحليل الحمض النووي، و إجراء تحقيقا دوليا عبر الأنتربول. |
Elimizdeki verileri İnterpol'le karşılaştırın. Nasıl bir sonuç çıkacak görelim. | Open Subtitles | قارن بياناتنا مع الشرطة الدوليّة وانظر إلامَ تدلّ، أجل |
İnterpol frekansı izleyip yönlerini bulabilir! | Open Subtitles | كُل ما علينا فعله هو إرسال تلك المعلومة للإنتربول وسوف يتتبعون الإشارة ،ويعرفون إلي أين يتجهون. |
Langley, NSA ve Interpol'den gelen her şeyi filtrelettim. | Open Subtitles | قمنا بفلترة كل ما ورد إلينا من لانجلي وناسا والإنتربول |
Beş yıl önce, mali sistem çöktüğünde FBI, SPK, Maliye, Interpol, hepsi görevini yerine getirdi. | Open Subtitles | منذ خمسُ سنوات، عندما حدث الكساد الإقتصادي. قام كلاً من المباحث الفيدراليّه، هيئة الضرائب، و الشرطه الدوليّه بعملهم. |
Paris'teki Interpol bürosuna bağlıyım. | Open Subtitles | العميلة السرية كامبل أنا ملتحقة بالانتربول بباريس |