Bu unutamayacağım bir şölen. Ama Kırık El ile tanışmayı umuyordum. | Open Subtitles | انها وليمة لن انساها ولكن كان بودي ان ارى بروكن هاند |
Yarın prensesimizi istemeye gelecek olan taliplilere verilecek şölen için hediye ve yiyecekleri taşıyoruz. | Open Subtitles | نحمل الهدايا والمؤن إلى وليمة الخطاب الذين سيأتون غدا لرؤية أميرتنا |
şölen kızım onuruna verilecek. İntikamı onuruna yiyip içeceğiz. | Open Subtitles | هذه هي الوليمة التي دعوتها إليها وهذه هي المأدبة التي ستملأها تخمة |
Her maceranın sonunda şölen olması kuralı bir kereliğine bozuldu ve şölen Galya yerine Mısır'da yapıldı | Open Subtitles | وإستثناءا للقاعدة المعروفة فان المأدبة المعروفة التي تنتهي بها كلّ مغامرات أستريكس لم تقم في الغال وانما في مصر |
Herkes biliyor ki Delma'nın aşçılığı bir şeye benzemiyor ve basının da gelmesiyle, İlk şölen'de ikinci sınıf yemeğe yer yok. | Open Subtitles | الكل يعرف ان طهو ديلما دون المستوي ومع قدوم الصحافة , فلا مجال لمطبخ من الدرجة الثانية في العيد الأول |
Evet. Um,benim şerefime olan şölen veya öyle bir şey. | Open Subtitles | نعم , أنة إحتفال ما على شرفى شئ ما من هذا القبيل |
Majesteleri, bu gece bir şölen veriyorsunuz oyun için zaman var mı? | Open Subtitles | فخامتك لديه مأدبة الليلة هل هناك وقت كافي للعب |
Hey orada şölen var. Bugün özel bir gün mü? Aslında abi... | Open Subtitles | مهلاً ،توجد وليمة هنا أهناك مناسبة خاصة ؟ |
Yeğenim önümüzdeki pazar günü bir şölen düzenliyor ve ben sizin ve eşinizin davetlim olarak gelmenizi istiyorum | Open Subtitles | ابنة أخي ستقيم وليمة في يوم السوق التالي و أريدك أنت و زوجتك أن تحضروا كضيوف |
Yarın kıymetli konuklarımız onuruna büyük bir şölen verilecek. | Open Subtitles | غداً ستكون وليمة عظيمة للترحيب باصدقائنا المميزون |
Şu anda bir kralın şölen yemeğiymiş gibi geliyor. | Open Subtitles | حسنٌ، في الوقت الحاليّ، إنّها وليمة لملكٍ. |
Güney Californialı emlakçılar için yapılan bir şölen. | Open Subtitles | إنها المأدبة الوحيدة لسماسرة عقارات جنوب كاليفورنيا |
Evet, şölen için bazı esprilerin üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أجل ، لقد كنت أعمل على بعض النكت من أجل المأدبة |
Bir şölen düzenlemekle görevliyim. | Open Subtitles | أنا المسئول عن المأدبة كلها، انظرا. |
Hayır. İlk şölen'i sen ve Annabeth tedarik etmeyeceksiniz. | Open Subtitles | لا , انت وأنابيث لن تتعهدا بطعام العيد الأول |
Bayanlar ve baylar, İlk şölen'e hoşgeldiniz. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي مرحبا بكم في العيد الأول |
şölen başlamak üzere, lütfen acele edin, Majesteleri. | Open Subtitles | الوليمة على وشك ان تبدأ ارجوا منك الاسراع فى الحضور, يامولاى. |
Sorun nedir? Bugün senin doğum günün. Senin onuruna büyük bir şölen düzenleniyor. | Open Subtitles | إنّه عيد ميلادك إحتفال عظيم سيتم إقامته على شرفك |
Bir tiyatro oyunu izliyorsunuz, sahnede şölen verilmekte. | Open Subtitles | أنت تُراقبُ مسرحيَّة , مأدبة مستمرّة. |
Hey, şölen dekorasyonunu yapmam için bana yardım edeceğine söz verdin, unutma. | Open Subtitles | لا تنسي انك وعدتي بمساعدتي في وضع الزينة لمأدبة اليوم |
Messala gelir gelmez hepinizin burada oluşu şerefine bir şölen düzenleyeceğim. | Open Subtitles | أنا سأقيم مأدبه بمناسبة حضوركم بمجرد أن يصل ميسالا |
şölen odasında, parti süslemelerini kontrol ediyor. | Open Subtitles | انها في غرفة المأدبه تشرف علي الزينه من اجل الحفله. |
Ve insanlar onun ganimetiyle şölen yaptılar ve bir daha aç kalmadılar. | Open Subtitles | و الناس احتفلوا بمكاسب معركته و لم يجوعوا أبداَ |
şölen olmaz. | Open Subtitles | لا أحبذ تلك الإحتفالات |