Kocan hapisten çıktı, oğlan şüphelendi diyorsun. | Open Subtitles | لقد خرج زوجك من السجن وأنت قلت إن الصبي يشك في الأمر |
Harry işten şüphelendi.. | Open Subtitles | هاري اصبح يشك في عملية تجارة مخدرات جارية |
Olabilecek tüm aksaklıkları halletmiştik. İşte bu yüzden şüphelendi. | Open Subtitles | قمنا بكل جهدنا تلك المرة هذا ماجعله يشتبه |
Ve Michael onda istediği bilginin olabileceğinden şüphelendi. | Open Subtitles | ومايكل اشتبه بأنها تمتلك المعلومات التي احتاجها |
Babası ondan şüphelendi, o da başının belaya girmesinden korkuyordu. | Open Subtitles | والدها إشتبه بها... وكانت قلقة من أن تقع في ورطة |
Fiona senin bir dolandırıcı olduğundan şüphelendi ve bağış yapmayı kesti. | Open Subtitles | فيونا " إشتبهت بأنك " محتال وأوقفت كتابة الشيكات |
Kimse bir şeyden şüphelendi mi? | Open Subtitles | لا أحد شكّ في أي شيء؟ |
Kusman ve evlenmemiş annelerle ilgili ani endişenden dolayı şüphelendi. Ben nasıl anlamadım? | Open Subtitles | شك في الأمر , بين التقيؤ و القلق المفاجئ حيال الأمهات الغير متزوجات |
Madam Victoria şüphelendi. Paltoyu geri koymayı unuttum. | Open Subtitles | السيدة فيكتوريا شكت بالأمر نسيت أن أعيد المعطف |
Sence sadece endişelendimi yoksa... şüphelendi mi? | Open Subtitles | أتعتقد أنه قلق فقط؟ أم يشك بها؟ |
Hiç şüphelendi mi? | Open Subtitles | أرى اذا كان فى أى وقت مضى كان يشك |
- Ve buna sahip olduğumuzdan şüphelendi ama bunun nerede olduğunu hiç çözemedi ve yüzyıllar boyunca bunu saklı tuttum. | Open Subtitles | -ولم يشك أبداً أنه بحوزتنا ولكنه لم يكتشف أبداً مكانه وأبقيته متخفى لقرون |
Büyük vergi hileleri, Off kıyı hesapları, Kara para aklamasından şüphelendi. | Open Subtitles | غش الضرائب الكبرى، قبالة حسابات الشاطئ، يشتبه غسل الأموال. |
Eminim ki Trudeau benden şüphelendi. | Open Subtitles | أنا متأكد من انني جعلت ( ترودو ) يشتبه بي |
- Bir şeyden şüphelendi mi? | Open Subtitles | هل هو يشتبه في اي شيئ ؟ |
Ve Michael onda istediği bilginin olabileceğinden şüphelendi. | Open Subtitles | ومايكل اشتبه بأنها تمتلك المعلومات التي احتاجها |
Büro şüphelendi ve onları risk altındalar diye davadan aldı. | Open Subtitles | المكتب الفيدرالي اشتبه بأنهم في خطر |
Hess bunun Dünya'nın dışından geldiğinden şüphelendi. | Open Subtitles | لم يعلم أحد. إشتبه "هيز" بأنها رُبما تأتي من فوقِ الأرض. |
Lao başka bir rakibi için çalıştığından şüphelendi, hükümetten değil. | Open Subtitles | (لاو) إشتبه في انه كان يعمل لمنافس وليس الحكومة |
Sence oradaki birindenmi şüphelendi? | Open Subtitles | هل تعتقد أنّها إشتبهت بشخصٍ ما هناك؟ |
Sadece Duncan birşeylerin yanlış olduğundan şüphelendi. | Open Subtitles | (دنكن) وحده شكّ في حدوث أمر مريب. |
Sence bir şeyden şüphelendi mi? | Open Subtitles | وهل تظن أنه شك في الأمر؟ |
Ondan şüphelendi ve şimdi ikisi de ortada yok. | Open Subtitles | لقد شكت به و الان كلاهما مفقودان |