Hiç şüphem yok ki maymunluk dışı bir işkence görmüştü. | Open Subtitles | فقد عقله, مما حطم آي شك عن تعذيب القرده لبعضهم. |
O'Neill ile birleşeceğini, onu iyileştireceğini ve ondan ayrılacağından hiç şüphem yok. | Open Subtitles | ليس لدي شك أنة يمكن أن يرتبط مع أونيل يعالجه ثم يتركه |
Hiç şüphem yok bu yana. her zaman hız güvenlidir. | Open Subtitles | لا شك لدي بذلك كنت دائماً مسرعاً وأميناً من الأخطار |
Bundan şüphem yok, ama bu öz kaynak ataması ile ilgi bir sorun. | Open Subtitles | لا أشك في ذلك ، ولكن الأمر متعلقٌ نوعـاً ما بمسألة تخصيص الموارد |
Hepimizin geçen birkaç gündür yaşadığınız korkuları paylaştığımızdan şüphem yok. | Open Subtitles | أنا متأكد أن الجميع شاركك مخاوفك خلال الأيام القليلة الماضية. |
Evet. Çağrı, yetenek, ne dersen. Buna sahip olduğundan şüphem yok. | Open Subtitles | أجل، نداء، هبة، كما تشاء ليس هناك من شك بأنكَ تملكها |
O, yaratıcı bir adam gibi görünüyor. Benim, bir şüphem var. | Open Subtitles | أن صوته يوحي بأنه رجل مبدع .. لدي شك حول ما |
Bakın, o çok iyi bir oyuncu olacaktı. şüphem yok. | Open Subtitles | اسمعا، لقد كان سيصبح لاعباً عظيماً لا شك فى هذا |
Onlar olduğuna şüphem yok. Bakmaya devam et ve iletişimde kal. | Open Subtitles | ليس هناك شك هؤلاء هُم، إستمريّ في المراقبة وابقِ على إتصال. |
Buna şüphem yok ama taktiklerin hakkında hâlâ emin değilim. | Open Subtitles | ليس لدي شك , لكن مازلت لست متأكدا بشأن تكتيكاتكم |
Şu şarap ortaklığı başarılı olur, prens diğer yatırımcıları garanti etmeyi becerirse derhâl İskoçya'ya doğru yelken açacağından zerre şüphem yok. | Open Subtitles | إذا كان مشروع النبيذ هذا ناجحاً ويتمكن الأمير من تأمين مستثمرين آخرين ليس لدي أدنى شك أنه سيبحر إلى اسكتلندا فوراً |
Bu kendi Orson Welles veya Stanley Kubrick'ini bekleyen bir araç ve hiç şüphem yok ki yakında ortaya çıkacak ve o denli tanınacaklar. | TED | إنها بيئة خصبة بانتظار جورج أورسن ويلز أو ستانلي كوبريك، وليس لديّ أدنى شك بأنهم سيندمجون معًا قريبًا ويتم الاعتراف بهم على هذا النحو. |
Çok iyi hazırlandığına şüphem yok ama ayrık toynaklı etlerden sakınıyorum. | Open Subtitles | لا أشك في جودة طهيه، ولكني أعاف أي لحم لذوات الأظلاف. |
şüphem şu ki batının gücü yeterliykenki 400 yılın sonuna yaklaşmaktayız | TED | أشك في أننا الآن نصل إلى نهاية ال400 سنة حين كانت القوى الغربية كافية. |
Bu yüzden şüphem çıkardıkları gürültü miktarıyla ilgili birşeyler olabileceğiydi. | TED | وكنت أشك أن ذلك له علاقة بكمية الضجيج التي تصدرها المركبات. |
Ordusunu ve kendisini savunacak bir strateji bulacağına şüphem yok. | Open Subtitles | أنا متأكد أنه سيجد تدبيراً ليدافع عن جيشه وعن نفسه |
Ira Amca'yla konuştuktan sonra, bu konuda şüphem de kalmamıştı. | Open Subtitles | لم يكن هنـاك شكّ في ذلك بعد أن تحدّثت معـه |
Saçlarını karı gibi boyamayı kendi başına nasıl öğrendiysen hiç şüphem yok eksiğini tamamlamak için ...takma uzuv almayı da öyle öğrenirsin. | Open Subtitles | لقد فكرت كيف تصبغ شعر رأسك مثل المخنّثين بنفسك ، و انا واثق كالجحيم انك تستطيع أن تفكر كيف ترممّ هذه الخردة بنفسك |
Ve şüphem yok ki bu, barışı korumak için aldığım önlemleri destekleyecektir. | Open Subtitles | وبسبب هذا ليس لدي أي شكوك في الإجراءات التي اتّخذتها لأقيم السلام. |
Göğsüne attığı okun, aşkını ifade ediş şekli olduğundan şüphem var. | Open Subtitles | أنا اشك بأن اطلاق سهم الى الصدر هو تعبير عن الحب |
Senden daha güçlüler, yapılabileceğinden şüphem var, iyi büyü, Büyülüleri koruyor. | Open Subtitles | تظنين نفسك قوية أشكّ بأنك تستطيعين فعل ذلك هذا أن السحر الخيّر يحمي المسحورات |
Sizi direnmeye cesaretlendiren birisi olduğundan şüphem yoktu. | Open Subtitles | لا عجب فى انكم اقدمتم على المقاومة لأن لديكم رجل يقوم بحراستكم |
Kendini kaybetmişim. Benden çok daha maharetli bir ev kadını olduğunuza şüphem yok. | Open Subtitles | لا ريب أنى ساحتاج إلى نصائحك الفطنه فى أمور كثيره فى المنزل |
Mevkisini oğluma yaklaşmak için kullanırken sadık numarası yaptığından hiç şüphem yok. | Open Subtitles | لا ساورني الشك في تظاهرها بالولاء بينما هي تستخدم منصبها للتقرب من ابني |
Samimiyetin ile ilgili bir şüphem yok, ama ardında bir felaket taşıyorsun | Open Subtitles | أنا لا أشكك في إخلاصك و لكن أنت تحملين الدمار في أعقابك |
Senin bu büroya en iyi şekilde hizmet edeceğinden hiçbir şüphem yok. | Open Subtitles | ليس لديَّ شكٌ بأن هذا الفرع سيُدار بشكلٍ أفضل بوجودك على رأسه |
Önceleri şüphem vardı, şimdi eminim. | Open Subtitles | في الماضي كان مجرد إحساس . لكن الآن أنا متأكدة |
Daha önce de mahkemede bulundun sonuçta. Başarılı olacağına hiç şüphem yok. | Open Subtitles | انت بالتأكيد كنتى فى محاكمات من قبل لاشك عندى انك ستبلين جيداً |