Ne istersen önüne seriyor senin. Seni şımarık küçük velet. | Open Subtitles | ويوفر لك كل ما تريد . كنت مدلل شقي قليلا. |
Kibirli, benmerkezci ve tutkularını fark etmiş üstelik şımarık, biraz da eğlendirici bir adam. | Open Subtitles | مغرور، أناني، و، أجل، أنه مسلي بشكل ما الذي أدرك طموحاته، و أنه طفل مدلل |
Yeterince tanıdım ve şımarık bir çocuğu görür görmez anlarım. | Open Subtitles | أنا أعرف نوبة الغضب عندما أراها وهذه فتاة مدللة جداً |
Eğer karşısında şımarık bir Prenses olduğunu sanıyorsa çok yanılıyor. | Open Subtitles | وإذا كان يعتقد بأنه يحارب أميرة مدللة ، فهو خاطئ |
Kızımızı o şımarık, bencil duygusuz, bodur sürtüğe mi bıraktın? | Open Subtitles | تركت ابنتنا في رعاية تلك المدللة والانانية والمزعجة المتخلفة عاطفيا؟ |
Sizin bu şımarık, koca bebek! Bir şeyler olacağını biliyordu. | Open Subtitles | ذلك طفلك المدلل الكبير يبدو أنه يعرف شيء |
Bizi şımarık veletlerin yanına taşıdığından, Ciddi şekilde kuşkuluyum, | Open Subtitles | أشك فعلاً بأنه سيرحل بنا إلى شقق المدللين |
Kibirli, benmerkezci ve tutkularını fark etmiş üstelik şımarık, biraz da eğlendirici bir adam. | Open Subtitles | مغرور، أناني، و، أجل، أنه مسلي بشكل ما الذي أدرك طموحاته، و أنه طفل مدلل |
Seni çölden aldığımdan beri şımarık bir çocuk gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | لقد عاملتك كطفل مدلل منذ أن التقطتك من الصحراء |
Her şey aptalcaydı. şımarık bir hergelenin, çocukça, aceleci bir hareketi. | Open Subtitles | تلك كانت حماقة طفولية تصرّفٌ بائس من وغدٍ مدلل |
Sonuçta şımarık zenginin de bir kalbi varmış. | Open Subtitles | الأغنياء مدلل ديك قلوب كبيرة بعد كل شيء. |
Yo, hayır. Aptal ve şımarık veledin teki olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنت على حق - تعتقد انى فتاة مدللة تافهة حمقاء |
Benim şımarık, bencil, pohpohlanmış ve yapmacık biri olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | انه يقول أننى فاسدة . أنانية و مدللة . و مخادعة بشكل تام |
Dediklerine dikkat et, Gonta! Kadınlar şımarık değildir! | Open Subtitles | انتبه الى لسانك, جونتا المرأة ليست مدللة |
- şımarık değil. - Daha doğrusu fazla rahat. | Open Subtitles | ــ أنها غير مدللة أبداً ــ في نظري، أراها مدللة زيادة عن اللزوم |
Söyleyeceklerim için affedin ama bu şımarık, küçük orospuyla başa çıkmak imkânsızdı. | Open Subtitles | إعذر طريقة كلامي، لكن هذه العاهر الصغيرة المدللة من الصعب التعـامل معهـا. |
Zengin babanın şımarık veledi. Sence bir şeyi elde etmenin tek yolu onu satın almak. | Open Subtitles | لأنك البنت المدللة التافهة لأب غنى كل ما تودين الحصول عليه تشتريه بأموالك |
Yoksa hep tahmin ettiğim üzere şımarık zengin bir çocuk gibi kaçacak mısın? | Open Subtitles | او ستهرب مثل الفتي المدلل الهارب كما عرفتكم دائما ؟ |
Bu yüzden, torununa şımarık bir çocuk gibi davranmak onun için bir hobi hâline geldi. | Open Subtitles | لذا فإنها تتنتق للنهاية الأخرى الآن و تتصرف مثل الطفل المدلل مع حفيدتها و أصبحت تلك هي هوايتها |
Ayrıca yalnızca bademcik hastalarını seçiyorum. Her yemekte dondurma yiyen şımarık çocuklar. | Open Subtitles | هؤلاء المدللين يأكلون آيس كريم في كل وجبة |
şımarık olsalardı onun gibi olurlardı demek istiyorum. | Open Subtitles | كل ما عنيته هو انهم كانوا مدللين , انهم كانوا مثله |
Babam ve Eddie burada beklerken şımarık bir çocuk gibi etrafa para saçmayı planlıyorum. | Open Subtitles | أخيراً سأترك أبي وكلبه ليعتمدوا على نفسيهما بينما أصرف كمية كبيرة من المال حتى أحصل على الدلال كالأطفال الصغار |
Sen de benim şımarık, mızmız, paten yapan prensesim. | Open Subtitles | وأنت أميرَتي المُتزلجة المُدللة المُتذمرة |
Ben, Seo Eun Gi kibirli, kendini beğenmiş burnu havada, şımarık bir kızım. | Open Subtitles | أنا سيو يون جي، متكبرة و متعجرفة.. بائسة، واثقة فى نفسي ، شقية.. |
Şuna ne diyeceksin, "George W. Bush zengin, şımarık bir işe yaramaz. | Open Subtitles | مارأيك في : جورج دبليو بوش هو أحمق غني ومدلل |
İIk izleniminde benim biraz şımarık çocuk olduğum kanusunda sıkışmış durumdasın. | Open Subtitles | مازلت متأثرة بانطباعك الأول عني تظنين أنني شخصية محدودة ومدللة |
Sadece bir tane ama bir vagon dolusu çocuğa yetecek kadar şımarık! | Open Subtitles | لكنى أود أن أعرف إن كان مدللاً بما فيه الكفاية |
Çocukların çok şımarık ve söz dinlemez. | Open Subtitles | ألآطفال مدللون ولآ يستمعون للكلام يحتاجون لدرس فى الطاعة |
şımarık çocuk gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتصرف مثل طفل مدلّل |