"şaşırmamak" - ترجمة من تركي إلى عربي

• عجب
• لاعجب

İnsanlarımın çoğunun bu parmaklıkları tükürdüğüne şaşırmamak gerek, çünkü gerçekleri yutmak zordur.
لا عجب في أن الكثير من قومي ولأن الحقيقة من الصعب إبتلاعها.

Gecenin bir yarısında kalkıp bir tarih kitabından bir savaşın tarihine bakmanıza şaşırmamak gerek.
لا عجب في أنك تستيقظ في منتصف الليل لتبحث عن تاريخ معركة شهيرة في كتاب عن الحرب.

Pencereden görünen Ay'ın ezbere bildiğiniz bir aşk şiirinden çıktığını düşünmenize şaşırmamak gerek.
لا عجب في أن القمر في الشباك يبدو وكأنه انسل من قصيدة عاطفية كنت تحفظها عن ظهر قلب.

Yani kızların gelecekle ilgili kaygılarına şaşırmamak gerek.
إذاً، لا عجب في أن ينتاب الفتيات القلق حيال مستقبلهن.

Alkolikler toplantısında sinir krizi geçirmene şaşırmamak gerek. Senden hoşlanmıyorum.
لاعجب أنه كان لديك إنهيار عصبي في إجتماع مدمني الكحول

İş bulduğun her yere gelecek olmasına şaşırmamak lazım.
لا عجب بأنه سينتقل لأي مكان تجدين فيه على عمل

Çalışma günün gelmesinden korkmana şaşırmamak lazım.
لا عجب أنكى تخافى من أسبوع عملك ليس لدى وقت لهذا

Bu gibi dönemlerde bazılarının Peter Pan ve varolmayan Ülke gibi şeyleri unutmasına şaşırmamak gerek.
لا عجب فى نبذ بعضا الامور الطفولية مثل بيتربان و ارض العجائب

Buna şaşırmamak gerek. Saate bak! Neredeyse dört saattir buradayız.
لا عجب فى ذلك ، انظر للساعة نحن هنا منذ أربع ساعات تقريبا

Beni ailenle tanıştırmaya hiç getirmemene şaşırmamak lazım. Çok küçük bir evleri var.
لا عجب في انك لم تأخذني إلى مقابله عائلتك انهم يملكون بيت صغير جداً

Seni bu şeyin içinde saklamalarına şaşırmamak gerek.
لم يكُن لدي أدنى فكرة. لا عجب في أنكِ تختبئين في المُخيم.

Yeni fonumuza gelen talep patlamasına şaşırmamak gerek.
ولا عجب أن هناك العديد من المشتركين الجدد

Modüllerimizin neden aynı hızda çalışmadığına şaşırmamak gerek.
لا عجب فى ان وحداتنا لا تعمل بنفس السرعه لما فعلت هذا؟

Annemin bu denli istemesine şaşırmamak gerek..."
لا عجب ان أمي أرادت الأبتعاد بشكل سيء

Bütün bu yıllar boyunca baş ağrısı çektiğine şaşırmamak gerek.
لا عجب في أنه كان لديكِ صداعاً طوال تلك السنوات ... لأنكِ كنتِ تحاولين

Onun kutu içinde bir gelin, sipariş etmesine şaşırmamak lazım.
لا عجب انه ذهب وطلب خطيبة فى صندوق

Bayan Elton'la arkadaşlık etmesine pek de şaşırmamak gerekir.
لا عجب انها كونت صداقة مع السيدة التون

Yani, radyoda çalışıyor olmama şaşırmamak gerek.
أقصد بأنه لا عجب بأني أعمل في المحطة

- Nadir olmalarına şaşırmamak lazım.
لاعجب أن نوعه نادر

Burada hiçbir şeyin yapılmamasına şaşırmamak gerek.
لاعجب أن لاشئ ينجز هنا !