Şairin dediği gibi, gerçeğin iyi değil, hatta tam zıttı olduğunu hiç anlayamadı. | Open Subtitles | هي لم تدرك ان الحقيقة ليست جميلة كما قال الشاعر ,وعلى العكس تماما |
Floransa şehri nihayet Dante'nin çağ dışı sürgününü feshettiğinde Şairin kendisinin gecikmiş ve dünyevi günahları da 2008'de affedilmiştir. | TED | وتلقى الشاعر نفسه متأخرًا الفداء الدنيوي في عام 2008، عندما ألغيت مدينة فلورنسا في النهاية نفي دانتي القديم. |
Bir Şairin sanatı örümcek ağı kadar sağlam ve ince bir şeye bağlıdır. | Open Subtitles | إن موهبة الشاعر تستند على شئ رفيع و رقيق مثل خيوط العناكب |
Şairin teki bir zamanlar, "Kimse bir ada değildir." demiş. | Open Subtitles | "لقد قال أحد الشعراء مرة "رجل واحد ليس الجزيرة كلها |
Bir Şairin şiirini en iyi başka bir şair okur. | Open Subtitles | و أنت تعرفون أن الشاعر يحتاج إلى العدالة ليقرأ كتابات شعراء أخرين |
Şairin de dediği gibi... asıl mesele de bu. | Open Subtitles | بخصوص هذا الموضوع,كما قال لنا الشاعر,ـ تربص وأصتاد |
Şairin dediği gibi: "Gelecek bir gemi var ise, o da korsan gemisidir." | Open Subtitles | كما يقول الشاعر : السفينة الوحيدة التي ستأتي , ستأتي بأشرعةٍ سوداء |
Bir Şairin kendi kelimelerini başka bir dil kullanarak kirletmemesi gerektiğine inanıyor... | Open Subtitles | و لكن لا يعتقد أن الشاعر يجب أن يلوث لغته باي لسان آخر |
Şairin dediği gibi, her tarafındaki titreşim özgür. | Open Subtitles | اهتزاز رائع وكل شىء بالمجان كما قال الشاعر |
Kendini anlatmasına izin verseydiniz Şairin... ..aynı zamanda poker şampiyonu olduğunu bilecektin. | Open Subtitles | الشاعر .. كنا لنعرف لو تركناه يصف نفسه هو ايضاً بطل بلعبة البوكر و قد أحضر أوراق اللعب معه |
Katil olduğum gerçeğini değiştiremem, tıpkı bir Şairin ilhamını bastıramayıp şarkı söylemesi gibi. | Open Subtitles | لا يسعني تجاهل حقيقة أنني قاتل، كما أن زيادة إلهام الشاعر لاتستطيع مساعدته في الغناء. |
Bu şiirlerin çoğu deneysel ve gerçeküstüydü, destansı manzaraları, doğaüstü temaları, özlem duygularını, politik tartışmayla ve bir Şairin adaletsizliğe karşı çıkma sorumluluğuyla harmanlıyordu. | TED | العديد من هذه القصائد كانت تجريبية وسريالية، تدمج المناظر الطبيعية الملحمية والمواضيع الخارقة للطبيعة، ومشاعر الشوق مع النقاش في الصراع السياسي ومسؤولية الشاعر في مواجهة الظلم. |
24 yaşında tüm şiirlerini yaktı ve ondan sonra en az yedi yıl hiç şiir yazmadı çünkü bir Şairin yaşamını bir rahibin yaşamı ile arındıramazdı. | TED | لقد حرق كل قصائده في عمر 24 ثم لم يكتب قصيدة أخرى لسبعة سنوات على الأقل لأنه لم يستطيع تكييف حياة الشاعر مع حياة الكاهن. |
Bir Şairin işi onun hayatıdır çünkü. | Open Subtitles | لأن مهنة الشاعر هى حياته و العكس صحيح |
Size Şairin şu dizesini söylememe izin verin; | Open Subtitles | ولكن أتوقع أنك تعرفين قول الشاعر: |
Şairin dediği gibi, "Zalim oluşum iyilik etmek için ancak". | Open Subtitles | "لابد أن أقسو عليك لأعطف عليك" كما قال الشاعر |
Gerçeğin ilk ışığı büyük bir Şairin kitaplarıyla bana tesadüfen verildi. | Open Subtitles | ...الضوء الأول للحقيقة كنت قد حصلت عليه بالمصادفة من خلال كتب الشعراء العظام |
Burada Şairin demek istediği, nehri gördüğü zaman | Open Subtitles | القصد من القصيدة , أنه عندما يرى النهر |
Bu, senin obez ressam Şairin, donmuş pastırma yağından bahseder gibi konuşması. | Open Subtitles | ذلك شاعرك الرسام البديت يتحدث عنه في اللغة مثل دهن لحم خنزير صلب |
En sevdiği Şairin ayak izlerini takip etti. | Open Subtitles | ظنت أن الأمر شاعرىٌ فحسب أن تسير على خُطى شاعرها المفضل. |
...tıpkı bir Şairin gelen ilhamı değiştiremeyeceği gibi." | Open Subtitles | كما لو كان بإمكان الشاعر إنكار "إيحاء أبياته الشعرية الغنائية |
Çünkü içinde bir aslanın gücünün yanında bir Şairin ruhunu barındırıyorsun. | Open Subtitles | نظراً لقوة أسد والروح للشاعر. |
Bir şiir vardır çok ünlü bir İngiliz Şairin yazdığı 19. yüzyılın sonunda | TED | هناك قصيدة مكتوبة من قبل شاعر انجليزي مشهور جداً في نهاية القرن 19. |