Dansçıydı. Şansı yaver gitti ve bir Kanadalıyla evlendi. | Open Subtitles | كانت محظوظة ، تزوجت كنديا اٍنها تعيش الآن فى تورونتو |
Geriye kalan tüm parasıyla servet avına çıktı ve Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | وقد تبقى لديها القليل من المال لتنفقه فأخذت تبحث عن ثروة لقد كانت محظوظة |
Çocuğun 20 saniyeliğine Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | الفتاة كانت محظوظة لمدة 20 ثانية |
Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | لإعادة تفسير الكون , لقد حالفه الحظ |
Sonra adamın Şansı yaver gitti. Çok sağlam bir bahane buldu. | Open Subtitles | ثم حالفه الحظ كان لديه حجة غياب قوية |
Birimizin Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | أحدنا حالفه الحظ |
Evet, bir kez bahiste Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | نعم,لقد كان محظوظا في طاولة كرة القدم مرة |
Evet. Bu gece katilimizin Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | نعم القاتل كان محظوظا الليلة |
Sadece Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | لقد كانت محظوظة. |
- Şansı yaver gitti. - Sen şans diye bir şeye inanmazsın. | Open Subtitles | كانت محظوظة - أنت لا تؤمن بالحظ - |
Şansı yaver gitti. Bir saat önce bilinci yerine geldi. | Open Subtitles | لكنها كانت محظوظة جداً |
- Şansı yaver gitti. - Adı ne? | Open Subtitles | كانت محظوظة - ماكان أسمها ؟ |
Bray Hanım'la Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | حالفه الحظ مع المرأة التي (من عائلة (برَي |
Açıkçası bence Şansı yaver gitti. | Open Subtitles | بصدق، اعتقد انه كان محظوظا |