ويكيبيديا

    "şansımı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حظي
        
    • فرصتي
        
    • فرصي
        
    • الفرصة
        
    • فرصتى
        
    • حظّي
        
    • فرص
        
    • فرصى
        
    • حظوظي
        
    • بفرصتي
        
    • سأجازف
        
    • سأخاطر
        
    • فُرصي
        
    • أجازف
        
    • بفرصي
        
    Bu, sadece birkaç dakika sürüyor, ancak her günün sonunda inanılmaz derecede memnun ve minnettar hissediyorum. Ve yemin ederim ki bu, şansımı arttırdı. TED لا يتطلب ذلك إلا بعض الدقائق، ولكن بنهاية كل يوم، أشعر بامتنانٍ وتقديرٍعظيمين. وأؤكد لكم أن هذا زاد من حظي.
    Britanya'da paraya para demezsin dediler, ben de şansımı deneyeyim dedim. Open Subtitles إنهم يقولون أنه يمكنك أن تصبح غنياً في بريطانيا لذلك قررت أن أجرب حظي
    Bu yıl ki tek sevgili şansımı kaybetmem ne kötü. Open Subtitles أمر مؤسف أني أضعت فرصتي مع صديق حميم هذه السنة
    Zamanım...tükenmiş durumda. şansımı kaybettim. Ve şimdi sadece 2 yumurtam kaldı. Open Subtitles ليس لديّ الوقت , لقد فوّت فرصتي والآن تبقى لدي بويضتان
    Ve oldukça iyi polis... olabilecek bir kaç adamı eğitme şansımı mahvediyorsun. Open Subtitles وأنت تخرب فرصي لتدريب بعض الرجال الذين قد يصبحون شرطة جيدون جداً
    Kaderim şansımı beklememe izin vermedi, şansım da bana yeteri kadar kader vermedi. Open Subtitles ايماني لم يسمح لي بالانتظار لحلول فرصة و الفرصة لم تعطيني ايماناً كافياً
    Bu mantığa göre er geç senin de kazanman gerekiyor. Ama şansımı zorlamaya devam edeceğim. Open Subtitles يقول العرف إنك ستربح عاجلاً أو آجلاً ولكني سأستنفد حظي
    şansımı sokakta denemeyi tercih ederim. Open Subtitles هذا خطر أفضل تجربة حظي في الشوارع شكراً لك
    Aslında şu anda kumarhaneye dönüp şansımı yeniden deneyeceğim. Open Subtitles في الحقيقة أنا أتوجه للكازينو الآن لأجرب حظي ثانيةً
    Tony, gerisini O'na bağlar mısın, çünkü şuradaki sarışın orospuyla şansımı denemem lazım. Open Subtitles توني، أعلمةُ ببقية الأمر سأذهب لاُجرب حظي مع تلك العاهرة هناك
    şansımı denedim ve özgürce takip ettim, yolu Tennessee'ye yönlendirdiler. TED فأخذت فرصتي وأتبعتهُم بحرية، وسلكوا الطريق إلى تينيسي.
    Çatışmaya girme gibi bir niyetim yoktu ama arkamı kollasaydın, şansımı denerdim. Open Subtitles لم ادّعي مطلقا اني مقاتل ولكن كان بمقدوري ان آخذ فرصتي لو كنت تسندني
    Çünkü normal bir yaşam şansımı tehlikeye atmak istemiyorum. Open Subtitles لانني لا أريد ان اعرض فرصتي للعيش حياة طبيعية للخطر.
    Sizler bu adayı tek edip, dünyayı görme şansımı mahvettiniz. Open Subtitles لقد دمرتم فرصتي للخروج من الجزيرة ورؤية العالم
    Burada oturup seni dinleyerek ölmektense şansımı dışarıda denemeyi yeğlerim. Open Subtitles أنا يفضل اتخاذ فرصي هناك من يموت هنا الاستماع لك.
    şansımı o gemiler yerine köpekbalıklarıyla denemeyi yeğlerim. Open Subtitles تعرف كم أشعر حول ذلك. أنا أفضل أن خذ فرصي بأسماك القرش.
    O sadece bana ilk şansımı verdiği için övünmek istiyor. Open Subtitles أنه فقط يريد التفاخر بتبجح بأنه من أعطاني الفرصة الأولى.
    şansımı deneyeceğim. Korkak değilim. Open Subtitles سوف آخذ فرصتى ، إننى لست جباناً كما تعلم ، إننى لست خائفاً
    Her zaman, şansımı boşuna denedim. Open Subtitles مرّة أو إثنتان تكفي لتجربّـة حظّي دون جدوى
    Şimdi, tayinim hakkında. Bu görev terfi şansımı azaltabilir. Open Subtitles ألان فيما تعلق بالنقل هذة المهمة تقلل فرص ترقيتى
    İstediğimi elde etme şansımı mahvetmediğin sürece geceleri ne haltlar yediğin beni hiç ilgilendirmez. Open Subtitles .لذلك انا لا اوضح لاحد ماتفعله .طوال اليل .وانا لا اقبل وانت تؤثر على فرصى .فى الحصول على مااريد
    Böyle bir adamla çalışmaktansa cezaevinde şansımı denerim. Open Subtitles اذا كان هذا ما تعطيني اياه فسوف اعتمد على حظوظي
    şansımı denerim.Ama bizden ayrılmaya hakkın yok. Open Subtitles أفضل أن أقامر بفرصتي هناك بدلا من الذهاب الى حيث لايحق لي التواجد
    Şüpheli teşhisinde beni de aralarına katın. şansımı deneyeceğim. Open Subtitles لذا أدرج أسمى فى أصطفاف التعرف على المجرمين وأنا سأجازف.
    Anlıyorum, baylar ve sanırım şansımı deneyeceğim. Open Subtitles أفهم هذا أيها السادة ولكنني سأخاطر
    O ofisteki varlığım, ancak şansımı azaltır. Open Subtitles فقط وجودي في ذلك المكتب هو ما يُنقِص من فُرصي
    Elinde çocuk dolusu bir otobüs varken, şansımı deneyemem. Open Subtitles لقد اختطف حافلة محملة بالأطفال، ولن أجازف بحياتهم
    şansımı dışarıda deneyeceğim. Open Subtitles سآخذ بفرصي في العالم الخارجي، شكراً لكم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد