ويكيبيديا

    "şanslıymışsın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • محظوظة
        
    • محظوظ
        
    • كنت محظوظا
        
    • حالفك الحظ
        
    • كنت محظوظًا
        
    Çok Şanslıymışsın. Gerçekten, ölebilirdin. Open Subtitles أنت محظوظة جداً أعني، كان يمكن أن تموتي حقاً
    Sen yer altında saklanacak böyle bir yer bulduğun için Şanslıymışsın. Open Subtitles كنت محظوظة أن تختبئي في مكان كهذا تحت الأرض
    Burası çukur ve mağaralarla doludur ama sen Şanslıymışsın. Open Subtitles هذه المنطقة مليئة بالخنادق والكهوف لكنك كنتِ محظوظة
    Diyor ki, Şanslıymışsın ama şans kapıyı iki kere çalmazmış. Open Subtitles لهذا فأنت محظوظ , ولكن الحظ لايطرق نفس الباب مرتين
    - Önemsiz bir beyin sarsıntın olabilir. Yine de çok Şanslıymışsın. Open Subtitles قد يكون لديك ارتجاج طفيف ولكن انت رجل محظوظ
    Şanslıymışsın. Open Subtitles لقد كنت محظوظا.
    Sadece Şanslıymışsın. Olamaz, Oprah'ım nerede? Open Subtitles فقط حالفك الحظ هيي،اين هي هو برنامج اوبرا؟
    Dinle, sen gerçekten Şanslıymışsın. Doktolar dedi ki, kurşunlar kafatasına çarpıp paramparça olmuş, beynine ulaşmamış. Open Subtitles كنت محظوظة الرصاصة استقرت في الجمجمة لم تخترقها الى دماغك
    Sadece yüzeysel bir yara. Şanslıymışsın. Open Subtitles إنها فقط جروح سطحية لقد كنتِ محظوظة جداً
    Şanslıymışsın. Ben de o tarafa gidiyorum. Open Subtitles أنت محظوظة سأذهب من ذلك الطريق, أيضاً
    Şanslıymışsın. Yara fazla derin değil. Open Subtitles أنتِ محظوظة هذا الجرح ليس عميق، أخبريني
    - ...kızlar küçükken öldü. - Şanslıymışsın. Open Subtitles حينما كانت البنات مازلت صغيرات أنتِ محظوظة -
    - Şanslıymışsın. - Bu mu şans? Open Subtitles ـ أنتِ محظوظة ـ هل تسمى هذا حظ؟
    Şanslıymışsın. Bakalım elinde neler var. Open Subtitles لقـد كنــت محظوظ حينهـا, دعنى أرى ماذا لديك
    Ama sen benzerliklerin olan bir insanla tanışabilecek kadar Şanslıymışsın. Open Subtitles لكنك كنت محظوظ بـما يكفي لإيجاد شخصاً ما تشعر معه بالتكافؤ
    Buradaki doktorlara hayatını borçlusun. O kurşun, kalbini delip geçmediği için Şanslıymışsın. Öyle söylediler. Open Subtitles الأطباء هنا أنقذوا حياتك, قالوا أنك محظوظ, لأن الطلقة لم تضرب قلبك
    Şanslıymışsın. Yüzünü hedeflemiştim, seni lanet ibne. Open Subtitles انت محظوظ , كنت سافعلها بوجهك ايها المُخنث اللعين
    Şanslıymışsın, çıktı. Open Subtitles أوه، نجاح باهر، رجل! يا، أنت محظوظ خَرجَ.
    - Tahliye oldun. - Şanslıymışsın! Open Subtitles تم اسقاط الكفالة عنك 1 أنت محظوظ
    - Şanslıymışsın. - Evet. Open Subtitles لقد كنت محظوظا - نعم -
    Şanslıymışsın. Open Subtitles - حسنا، كنت محظوظا. - مم-هم.
    Şanslıymışsın. Ciddi bir yerine gelmemiş. Open Subtitles حالفك الحظ لم تصب منطقة خطيرة
    Şanslıymışsın. Open Subtitles كنت محظوظًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد