Size adil şehrinizde bulunmaktan ne kadar onur duyduğumuzu söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | نُريد منكم أن تعرفوا أنه شرف أن نكون موجودون في مدينتكم |
şehrinizde yaşayan bir kadın cinayete tanık oldu. | Open Subtitles | المرأة التي تعيش في مدينتكم والتي شاهدت الجريمة |
Oğlumun katili burada. şehrinizde bir yerde. | Open Subtitles | الرجل الذي قتل ابني موجود هنا في مدينتكم |
İnanılmaz görünüyor, ama sizin şehrinizde ve benim şehrimde böyle şeyler gerçekten olur. | Open Subtitles | يبدو غير معقول لكن في بلدتك وبلدتي هذه الاشياء تحدث فعلا |
Hayır, şehrinizde altmışlardan kalma bir toplulukmuş. | Open Subtitles | لا,كانوا فرقة من كارهي السود في بلدتك في الستينات |
Belki güzel şehrinizde pek istenmediğimi düşündüğüm içindir. | Open Subtitles | ربما لم أشعر بالترحيب من قبل مدينتك الجميلة |
Şubatın 12'sinden 19'una kadar güzel şehrinizde rezervasyonum vardı. | Open Subtitles | لدي حجز في مدينتكم الجميلة خلال الثاني عشر من فبراير وحتى التاسع عشر منه |
Ekibim adına şehrinizde olmaktan onur duyduğumu söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | صاحب الجلاله؟ ... بالنيابه عن طاقمى يشرفنا أن ترحبوا .بنا فى مدينتكم |
Oğlum, Ra's'ın şehrinizde kullanmayı plânladığı virüs tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | قُتل ابني بنفس الفيروس الذي ينوي (رأس) إطلاقه على مدينتكم. |
Bizi şehrinizde ya da batıya giderken geçtiğiniz küçük kasabalarda gördünüz ve mutlu çalışanlarımızın hazırladığı leziz yiyecekleri yediniz. | Open Subtitles | لقد رأيتنا في مدينتك أو مدينتك طلبت طعاماً شهياً من أحد موظفينا السعداء |
Şu an şehrinizde bir tabur Jaffa size zarar vermeyi bekliyor. | Open Subtitles | هناك فرقة من الجافا فى مدينتك الآن.يتطلعون لإيذائك |