ويكيبيديا

    "şekerleri" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحلوى
        
    • حلوى
        
    • السكر
        
    • الحلويات
        
    • السكريات
        
    Dünya'da nereye giderseniz, gidin, küçük çocuklar, şekerleri, köpekleri ve polisleri severler. Open Subtitles لايهم اي مكان تذهب في العالم الاطفال الصغار مثل الحلوى والدمى والشرطه
    Renkli şekerleri eşleştirmenin milyon dolarlar edeceğini kim bilebilirdi ki? Open Subtitles من يعلم هذا يطابق لون الحلوى كان يساوي ملايين الدولارات
    Ahbap şekerleri uzat yoksa evine yumurta atarız. Open Subtitles أعطنا الحلوى أيها العجوز وإلا حطّمنا رأسك.
    Pam'in Porto Riko'dan getirdiği şekerleri buraya koysam sorun olur mu? Tabii. Open Subtitles بالتأكيد ، هل أستطيع وضع حلوى على المكتب أحضرتها بـام من بورتيريكو؟
    Onunla ilk tanıştığımız gece... bir pastanenin yanından geçmiştik, şekerleri yeni gelmişti. Open Subtitles في ليلتنا الأولى كنّا نسير بجانب ذلك المخبز، الذي استلموا السكر للتوّ
    Avenue caddesindeki kiliseden aldığı en sevdiği Bengal şekerleri. Open Subtitles إنها حلواه البنغالية المفضلة يحضرها من محل الحلويات القريب من الكنيسة
    - Başına bir şey gelmesin diye. - Hayır. şekerleri istediği için. Open Subtitles إنه فقط أراد أن يحميكى لقد أراد الحلوى ، أنا فقط كنت اللحية
    İşte bu yüzden bu şekerleri yapıyorum. Open Subtitles انظر، هذا هو بالضبط السبب أنا على صنع هذه الحلوى.
    Şu adama bak, şekerleri İspanyollar gibi yiyor. Open Subtitles انظر إلى بائع المجلات المصورة يبتلع الحلوى بكل هدوء
    -O zaman İngiliz şekerleri getirmişti. Open Subtitles لقد كان هناك هو احضر لك الحلوى الأنجليزية
    Koridor 4'te Retail Rodeo özel şekerleri bulunmaktadır. Open Subtitles هناك مسابقة خاصة لرعاة البقر للبيع بالمفردِ على كُلّ الحلوى بممرِ 4.
    şekerleri hızla ağzımıza dolduruyorduk. Open Subtitles لذا بدأنا نلتهم الحلوى بأفواهنا بأسرع ما يمكننا
    şekerleri boş ver, ben biftek ve tiramisudan bahsediyorum. Open Subtitles فلتنسى الحلوى , أنا أتحدث عن مشويات و تورتات
    Tamam, bu kasade göre yalnızca orada olmakla kalmıyor aynı zamanda şekerleri de değiştiriyor. Open Subtitles حسنا, لم تكن هنا فقط بل انها في أحد الأشرطة تبدو وكأنها من يقوم بتبديل الحلوى
    Yani Hill, tıpkı rohipnol gibi şekerleri de bizi yanıltmak için kullandı. Open Subtitles اذن, مثل الرويفول, هيل كان يستخدم الحلوى ليلهينا
    Öğle yemeğinden sonra uğrarım, benim şekerleri sipariş ederiz, tamam mı? Open Subtitles سأعود وقت الغداء وسنطلب تلك الحلوى ، إتفقنا ؟ سلام
    Ayrıca hangi yaşlı kadın Hoplat Zıplat Robotları veya Patlat şekerleri ya da zıplayan topu ister ki? Open Subtitles بالإضافة إلى ما تريده العاشقات هي حرب الروبوتات أو علبة حلوى الغازيات أو كرة مطاطية
    Yani, ihtiyara Patlat şekerleri verdin diyelim, her yeri köpük yapıp batıracaktır. Open Subtitles ,إذا ما أعطيت الكِبار حلوى الغازيات قد يُصابوا بالـ"رغاوي" أو سكتة دِماغية
    Düzenbaz Meksikalılar ve cam şekerleri! Open Subtitles اللعنة على المكسيكين و حلوى الزجاج الخاصة بكم
    Nişastanın içindeki şekerleri çıkarmaya başlar. TED فهي تعمل على تحرير السكر المرتبط بنشاء الطعام
    Umarım istediğiniz ve hak ettiğiniz tüm şekerleri alırsınız. Open Subtitles اتمنى أن تحصلوا على تلك الحلويات التي أردتموها وتستحقونها
    Ağaçların büyümesi için, kök sisteminden getirilen fotosentez ve besinlerden elde edilen şekerleri büyümenin olduğu her yere götürmeleri gerekir. TED تحتاج الأشجار حتى تنمو لتوصيل السكريات الناتجة من التركيب الضوئي والمغذيات التي يجلبها نظام الجذور إلى منطقة النمو أينما كانت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد