Bu, çok sevdiğim bir şekil. Bradley, Petrie ve Dumais. | TED | هذا الشكل الذي أحبه : برادلي و بيتري و دوماي |
Buradaki şekil sadece matematiksel bir çalışma sonucunda ortaya çıktı. | TED | حصلنا على هذا الشكل فقط من تمرين في الرياضيات البحتة. |
şekil olarak, benim anadilime benzer, ama aslında benim geliştirdiğim bir şifredir, çalışmalarımın düşman ellere düşmesini engellemek için. | Open Subtitles | من حيث الشكل فانها لغة مماثلة للغتي .. لكنها معاد تكويدها بكود صممتة فى حال ذهب عملى للأيدى الخاطئة |
Psikoz hastası, şekil değiştiren iyi niyet Tanrısı ile yolculuk. | Open Subtitles | عَظيم، رحلة قِيادة مَع مُمثِّـل مُضطَرب متحول الأشكال النَوايا الحَسِنة. |
Senin perspektif, boşluk, şekil, boyut ve mesafe konusunda problemlerin var. | Open Subtitles | لديك مشكلة في إدراك المحيط الفراغ ، الأشكال ، المقاييس والمسافات |
şekil değiştiriciler asıl vücudu arkalarında bırakıyor olmalılar. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ المتحولين يتركون الجسد الأصلي وراءهم. |
Dünyanın dönerken aldığı konuma göre her gölge şekil değiştirir. | Open Subtitles | ,أعتماداً على الشكل سيتشكل العالم كُل ظل سيأخذ شكلاً مُختلف |
Soldaki şekil, çevrilince sağdakiyle aynı oluyor mu? | TED | هل الشكل في اليسار يدور مثل الشكل الذي في اليمين ؟ |
Bana sorunum olan iki şeyi çözmemi sağladı: kesin şekil ve nazik hareket. | TED | وقد ساعدني في تجاوز معوقتين الشكل المحدد والحركة المرنة |
şekil işlevdir. şekil işlevdir. | TED | الشكل هو ذاته الغاية , الشكل هو ذاته الغاية |
Yatay ve dikey elementlere veri atadığımda, zaman içinde bir şekil yaratmak için bu veri noktalarının değerlerini kullanabiliyorum. | TED | حيث حين أربط القيم بالعناصر الأفقية والعمودية، أستطيع استخدام التغييرات في نقاط البيانات تلك مع مرور الوقت لإنشاء الشكل. |
Büyüklük, şekil ve bazen de renk olarak farklılık gösterirler. | TED | تختلف في الحجم,الشكل, وفي بعض الاحيان اللون |
Yada bu veriyi alıp organik bir şekle sokarak ekrana yansıtırsam ne olur? Sağdaki şekil | TED | أو ماذا لو كان بإمكاني أخذ تلك المعلومة ووضعها في شكل عضوي هناك على الشاشة؟ الشكل على اليمين هناك |
onun yuvarlak olduğunu fark ediyordu. Ve sürekli yuvarlak bir gölgeye sahip olan şekil bir küredir, işte ispatı bu. Dünya yuvarlaktır. | TED | يكون دائرياً، و الشكل الوحيد الذي قد يخلق ظلاً دائرياً باستمرار هي الكرة، وبالتالي فالأرض كروية |
Zaman ayırdığınız için teşekkürler bayan. Bu karşımızda bir şekil değiştiren olduğunu doğruladı. | Open Subtitles | شكرًا لك على وقتكِ يا سيدتي حسنًا, ذلك يؤكد أننا نتعامل مع متحول |
Kümenin içindeki her şekil sonsuz sayıda daha küçük şekiller içerir. | Open Subtitles | كل جزء من الرسمـة يحتوى على أعداد مهولة من الأشكال الصغيرة |
Evet, benim kötü tamirciliğim birçok şekil değiştirenin hayatına mal oldu. | Open Subtitles | أجل، خنجري قد تسبب في موت عدد من المتحولين |
Şimdi yapacağımız şey ise değişik şekil ve boyutlardaki davullara bakmak. | Open Subtitles | لذا مانفعله هو أننا سنبحث عن أشكال وأحجام مختلفة من الطبول |
Neden başka evrenden gelen şekil değiştiriciler donmuş kafaları çalıyor? | Open Subtitles | لماذا يسرق المتحوّلون من عالم آخر رؤوساً مجمّدة؟ |
şekil değiştirici bir suikastçı beni öldürmek isteseydi, çoktan ölmüştüm. | Open Subtitles | لو كان يريد قاتل متحوّل قتلي، لكنت ميتة الآن. |
İşkence edilmiş. Muhtemelen şekil değiştirenin öğrenmek istediği bir şeyi biliyordu. | Open Subtitles | تعرّضَ لتعذيب، لذا لا بدّ أنّه كان يعرف شيئاً أراده المتحوّل. |
Bu şekli altı boyutta çevirdiğimizde oldukça güzel şekil görüyoruz. | TED | يمكنننا تدوير هذا النمط على شكل سداسي الابعاد.. لنرى بأنه جميل جدا. |
şekil Değiştiren, kadim bir Şeytandır seçtiği herhangi bir varlığın formunda yaşayabilen bir şekil değiştiricidir. | Open Subtitles | إن المبدول شيطان غابر، وهو متحوّل ينتحل أيّة هيئة يبتغيها. |
Hepsi aynı tür olmalarına rağmen, farklı şekil ve boyutlarda olanları vardır. | Open Subtitles | على الرغم من انتمائهم للنوع ذاته، إلاّ أنَّهم يأتون بأشكال وأحجام مُغايرة. |
İstediğiniz şey, tek bir robotun birçok görevi yapabilmek için şekil değiştirmesi. | TED | إن ما تريده هو نظام روبوتي واحد يمكنه التحول للقيام بمهام متعددة. |
Sadece iki kibriti oynatarak 10 taraflı şekil yapmak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تصنع شكل ذو عشرة جوانب بتحريك عودين فقط |
İnsanın şekil tanıma yeteneği bir iki tarafı keskin bıçaktır. | Open Subtitles | مهارة الإنسان في التعرف على الأنماط كانت سيفاً ذو حدين |