| ama şunun farkına vardık fikirlerimizi sunma şeklimiz, büyük fark yaratıyor. | TED | لكننا وجدنا أنه الطريقة التي نعرض بها أفكارنا، تصنع فارقا كبيرا. |
| Ve Vannevar Bush’un demeye çalıştığı şey şudur. "Bilgiyi kullanma şeklimiz bozuktur." | TED | وما كان يقصده فانيفار بوش هو أن الطريقة التي نستعمل فيها المعلومات هي فاشلة. |
| Algoritmalar bir çeşit , içeriği komisyonlama şeklimiz toplumla olan ilişkimiz. | TED | الحلول الحسابية هي مجرد جزء، الطريقة التي تروج بها للمحتوى، علاقتنا مع المجتمع. |
| Ancak onu kullanış şeklimiz çok uzun bir yolda çok hızlı araba sürmek gibi, arabanın içindesiniz gaz pedalına sonuna kadar basıyorsunuz, frene basmak zor olacaktır. | TED | ولكنّ طريقتنا التي نستعملها مماثلة كثيرا للقيادة في طريق طويل بسرعة فائقة، وأنت في سيارة دواسة وقودها مضغوطة بالأرضية، انه صعب نوعا ما بلوغ دواسة الفرامل. |
| İsimleri telaffuz şeklimiz müthiş bir şekilde değişiyor. | TED | إن طريقتنا في نطق وتهجئة الأسماء تختلف بشكل كبير. |
| Bazı şeyleri yapış şeklimiz asırlardan beri süregelen bir deneyimin sonucu. | Open Subtitles | طريقتنا فى تسيير الأمور هى حصيلة قرون من الخبرة |
| ve hayata geçirilebilir sonuçlar sağlar. Ama küreselleşme ve her tarafa nüfuz eden bilgi teknolojileri arasında çalışma şeklimiz çarpıcı şekilde değişti. | TED | لكن بين العولمة وتغلغل تكنولوجيا المعلومات . تغيرت طريقة عملنا في السنوات الأخيرة الماضية بشكل جذري . |
| Ancak dünyayı inşa etme şeklimiz günümüzde bu. | TED | ومع ذلك، هذه هي الطريقة التي نبني بها العالم بأكمله. |
| Bazı şeyleri şu anda ki yapma şeklimiz tek yapma şekli değil ve kesinlikle en iyi yolda değil. | TED | إن الطريقة التي نستخدمها في إنجاز الأمور الآن هي ليست الطريقة الوحيدة لإنجازها، و مؤكداً هي ليست أفضل طريقة لإنجازها. |
| İşimizle ilgili düşünce şeklimiz, işimizi değiştiriyor. | TED | الطريقة التي نفكر بها عن عملنا تغير عملنا |
| Aristo bundan yaklaşık 2500 yıl önce trajedinin kurallarını tanımladığından bu yana hikâye anlatış şeklimiz doğal olarak değişti. | TED | لقد تغيرت الطريقة التي نروي بها القصص بشكل طبيعي منذ أن بدأ أرسطو بتعريف قواعد التراجيدي قبل 2500 عام مضت. |
| Önümüzdeki 20 yıl içinde, geçtiğimiz son 2000 yıla kıyasla çalışma şeklimiz çok daha fazla değişecek. | TED | على مدى 20 عامًا القادمة، سيتغيرالكثير في ما يخُص الطريقة التي نقوم بها بعملنا خلافًا لما حدث في 2000 عام الأخيرة. |
| Şu anda toplumumuzu ve ekonomiyi yapılandırma şeklimiz açısından kaçınılmaz olan bir şey yok. | TED | لا يوجد شيء محتوم حول الطريقة التي شكّلنا فيها مجتمعنا واقتصادنا الآن. |
| Bunu iş alımında kullanma şeklimiz bir pozisyona dair en iyi performansları nörobilim egzersizlerine tabi tutmak, bunun gibi. | TED | الطريقة التي نستخدمها بالفعل في التوظيف هي أنه لدينا أفضل أشخاص ذوي أداء عالي يجتازون تمارين العلوم العصبية مثل هذه. |
| Bazı şeyleri yapış şeklimiz asırlardan beri süregelen bir deneyimin sonucu. | Open Subtitles | طريقتنا للتعامل مع هذه الأشياء أنتجت أجيال من الخبرة |
| Sanırım bu bizim fark yarattığımızı, kendimize ifade etme şeklimiz. | Open Subtitles | اعتقد انها طريقتنا لاخبار انفسنا اننا مهمين |
| bizim bakış şeklimiz olmayan, değişik bakış şekilleri gösterebilir. | Open Subtitles | بالبحث في الفن الصخري والتي ليست طريقتنا في البحث في الفن الصخري هل لديك مثال؟ |
| Evet! Çocuklarımızı sevme ve büyütme şeklimiz kendimize has yaşama ve ölme tarzımız var. | Open Subtitles | أجل لنا طريقتنا الخاصة في الحكم وتربية الأبناء |
| Teknolojimiz, yaşam şeklimiz, tüm tarihimiz. | Open Subtitles | تكنولجيتنا طريقتنا فى الحياه تاريخنا |
| Bu tesis, geri verme şeklimiz. | Open Subtitles | و هذه المنشئه هي طريقتنا لرد الجميل |
| Biz de seni koruyalım.Bizim çalışma şeklimiz bu | Open Subtitles | كلما زادت حمايتنا لك هذه هى طريقة عملنا |