ويكيبيديا

    "şelaleler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الشلالات
        
    • شلالات
        
    • فولز
        
    • ماء العين
        
    şelaleler, kaygan kanyonlar ve gün boyunca renk değiştiriyor gibi görünen iki milyar yıllık kayalıklar. TED الشلالات والوديان المصقولة والقاع الصخري عمره بضعة مليارات سنة، الذي بدا وكأنه يتغير لونه خلال اليوم.
    Ama beyaz kumlu kumsallar sihirli şelaleler ve Brooke Shields yok. Open Subtitles الشلالات ساحرة و خاصة لا توجد برروك شيلدز.
    şelaleler, su buharı bulutlar, yağmur su kaynakları, ırmaklar denizler, okyanuslar ve buzullar... Open Subtitles الشلالات ، وبخار الماء الغيوم ، والأمطار الينابيع والأنهار
    Farklı şelaleler aniden ortaya çıkar ya da mağaranın içinde bir yerden başka bir yere hareket eder. TED تظهر شلالات جديدة أو تتنقّل من أماكنها داخل الكهف.
    Bugün Büyük şelaleler Milli Parkı'nda FBI ajanları ve Kolombiyalı uyuşturucu tacirleri arasında çıkan çatışmada üç şüpheli öldürüldü ve iki ajan yaralandı. Open Subtitles لقد حدث تبادل لإطلاق النار في جريت فولز في الحديقة الوطنية بين عملاء المباحث الفيدرالية وتجار المخدرات الكولومبيين أدى ذلك إلى مقتل ثلاثة من المشتبه بهم وجرح اثنان من العملاء
    "Domuz Derisi Botlar", "Maciste Freud'e Karşı" ve "şelaleler" ile bu gece hep birlikte, "Bruno Sineması"na kısa bir yolculuk yaptık. Open Subtitles "حذاء الخنزير النسائي" "ماشيستي ضد فرويد" و الفلم الذي أعاد حضوره معنا الليلة "ماء العين"
    Ve bu şelaleler onları şu ana kadarki en büyük sorunlarıyla yüzleştiriyor. Open Subtitles وهذه الشلالات تقدّم أكبر تحدٍ لهم لحدّ الآن
    şelaleler çok uzun olmasa da ayılar yüksek noktalara konumlanıyor. Open Subtitles رغم أن الشلالات ليست عالية جداً فإن الدببة تتمسّك بالأرض العالية
    Yakında, en büyük şelaleler bile hareketsiz kalacak. Open Subtitles قريباً، حتّى أكبر الشلالات ستقبع بلا حراك
    şelaleler, üstlerinde biriken güce karşı direniyor. Open Subtitles تتصبب الشلالات عرقاً محاولةً صدّ القوة المتنامية فوقهم
    Ve genellikle, şelaleler onların yukarı çıkamayacağı kadar dik. Open Subtitles وغالبًا تكون الشلالات حادة جدًا لتسمح لهم بالمرور
    çöl üzerine kurulmuş. Neredeyse buradaki her şey, başka bir yerden getirilmiş--taşlar, ağaçlar, şelaleler. TED تقريباً معظم الأشياء هنا تم إحضارها من أماكن أخرى - هذا النوع من الصخور، الأشجار، الشلالات.
    Ve içinden şelaleler geçen evler tasarladığından... Ve ah... Open Subtitles وكان لديك هذه الفكرة كيفية جعل المنازل من الشلالات و...
    Tropik bir vahada, güzel şelaleler, şahane... Open Subtitles شلالات مدهشة تجلس في الخصبة وتعوم في الواحة ترتيب رائع
    Bi' bakın bakalım. Dereler, ağaçlar, şelaleler var. Open Subtitles تفقدوا هذا ، لديهم شجرّ و شلالات و تدفقات مائية
    Sular hızlandıkça, nehirler merkez platodan taşıp... büyük beyaz şelaleler oluşturuyor. Open Subtitles يتسارع رتم المياه بينما تطفح الأنهار على ضفة الهضبة المركزية وتخلق شلالات ضخمة من الماء المزبّد
    Atlas Okyanusu'nun A'sının altına saklanmış, ufak bir ada olan Yutan şelaleler'e. Open Subtitles جزيرة صغيرة تقع تحت حرف الألف من الأطلسي تدعى (سوالو فولز )
    Bu çizburgerler sadece başlangıçtı çünkü Yutan şelaleler'de kahvaltı sistemi başladı. Open Subtitles "برجر الجبنة" كانت مجرد بداية لأن عاصفة من الأفطار تتجه "لسوالو فولز"
    Bebek Brent Sardalyaları. Yutan şelaleler'de ustalıkla paketlenmiştir. Open Subtitles سردين (بيبي برنت) تمت تعبئته في (سوالو فولز)
    İşte gerçek, seni "şelaleler"de görmelerini istemiyorsun. Open Subtitles الحقيقة هي أنك لا تريدينهم أن يروك في فيلم"ماء العين
    - Ve "şelaleler"i de? Open Subtitles و " ماء العين" أيضا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد