Seni kardeş gibi severim Mike, ama çok şey biliyorsun. | Open Subtitles | أنا أحبك مثل أخي يا مايك و لكنك تعرف الكثير |
Bir şey biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرفين شيئا ً، أليس كذلك؟ لا... |
Benim hakkında hatırladığımdan daha fazla şey biliyorsun. | Open Subtitles | إنك تعلم الكثير عني أكثر مما أتذكر عن نفسي، أهنيك |
Bir şey biliyorsun, ve benden saklıyorsun. Neler oluyor? | Open Subtitles | أنت تعلم شيء وتخفيه عنّي , ماذا يجري بحق الجحيم ؟ |
Sen benim hakkımda bir şey biliyorsun, ben de senin hakkında bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم شيئاً عني . وأنا أعلم شيئاً عنك |
Sırf bir kişi hakkında bir şey biliyorsun diye her şeyi biliyorsun sayılmazsın. | Open Subtitles | فقط لأنك تعرف شيء واحد عن شخص لا يعني أنك تعرف كل شيء عنه. |
Sanki Kool Moe Dee hakkında herhangi bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | كأنك لا تعرف شيئا عن كول مو دي؟ |
Sen kesinlikle bir şey biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعرفين شيئاً بالتأكيد، أليس كذلك؟ أخبريني! |
Silahlar hakkında çok şey biliyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنك تعرف الكثير عن المسدسات يا جورج نعم أعرف |
Carl, bir rahip olarak, rujlar hakkında çok şey biliyorsun. | Open Subtitles | كارل، كـراهب تعرف الكثير عن الشفاه الحمراء |
Benim hakkımda çok fazla şey biliyorsun. Montel William şovunu asla yapmamalıydım. | Open Subtitles | أنك لا تعرف الكثير عني ما كان علي فعل هذا حتى يحضر وليم |
Demek ki bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | حسنا, الآن أنت تعرفين شيئا. |
- Bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | - تعرفين شيئا |
Bu merkez hakkında çok şey biliyorsun ... bu tesis, savunmalarımız. | Open Subtitles | أنت تعلم الكثير عن هذه القاعدة و إمكاناتها و دفاعاتنا |
13 Haziran hakkında başka kimsenin bilmediği bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم شيء بشأن حادث الثالث عشر من يونيو لا يعلمه غيرك |
- Yani bir şey biliyorsun. - Yani bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | إذاً فأنت تعلم شيئاً إذاً فأنت تعلم شيئاً |
Çok tuhaf bir şey biliyorsun, Colonel. | Open Subtitles | هل تريد ان تعرف شيء غريب ايها "الكولونيل" |
Bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | لابد أنك تعرف شيئا |
Artık onun hakkında bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | الآن تعرفين شيئاً عنها |
Hadi ama, Sutton! Besbelli söylediğinden daha çok şey biliyorsun. | Open Subtitles | (بربكِ يا (سوتن يبدو أنّكِ تعرفين أكثر مما تقولي |
Olaya ilk karışan sensin, benden daha çok şey biliyorsun bu yüzden bildiğin ne varsa bana anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | ولكن بم أنكِ هنا قبلي فأنتِ تعرفين أكثر مما أعرفه ولذا لِمَ لا تخبرينني بما تعرفينه؟ |
- Bana anlatmadığın bir şey biliyorsun. | Open Subtitles | - أنت تعرف شئ لم تخبرنى به " وانج " |
Ama bir sürü insanı rahatsız eden bir sürü şey biliyorsun. | Open Subtitles | نعم، لَكنَّك تَعْرفُ الكثير مِنْ الأشياءِ التي تجْعلُ الكثير مِنْ الناسِ عصبيينِ. |