İşin temelleriyle birlikte ortaya çıkan başka bir şey daha var. | TED | وهناك شيء آخر من الاعتراضات يأتي مع قصة الاساسيات تلك .. |
Kalori hesabı yapmadan önce bilmeniz gereken başka bir şey daha var. | TED | هذا شيء آخر يجب أن تعرفوه قبل أن تبدأوا بعد السعرات الحرارية. |
Bir sıraya bakarsak, bu şemadan anlayabileceğimiz başka bir şey daha var. | TED | هناك شيء آخر يمكننا فهمه من هذا المخطط إن نظرنا إلى صفٍ. |
Bir bisiklet sürücüsü olduğuna göre öğrenmen gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | .. والآن، بما أنكِ فتاة تحبّ الدراجات ثمّة شئ آخر عليكِ تعلّمه |
Evet, anne. Sana söylemem gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | نعم يا أمي هناك أمر آخر علي أن أخبركم به |
Yolunun üzerinde başka bir şey daha var. | Open Subtitles | أنت تعرف شيء أخر في طريقك? بابي الأمامي. |
- Öyle tahmin ediyorum. İlgilenebileceğin bir şey daha var. | Open Subtitles | ربما علي قول هذا, شيء آخر قد تكون مهتماً به |
Bırak kızlar senin üstüne düşsün. Bir şey daha var. | Open Subtitles | يجب أن تدع الأمور تأتي إليك لوحدها وإليك شيء آخر |
DNA örneği ve tırnaklarında metal kalıntıları var. Ama bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك دليل يرتبط بالحمض النووي وشظايا الحديد تحت الأظافر, لكن هناك شيء آخر |
Gitmeden önce konuşmak istediğim başka bir şey daha var. | Open Subtitles | ثمة شيء آخر أردت التحدث معك بشأنه قبل أن ترحل. |
Ve burada hayatımı güzel kılabilecek başka bir şey daha var. | Open Subtitles | و هناك شيء آخر هناك من شأنه جعل الحياة مجزية جداً |
Bilgisayar modellemesiyle yapabildiğimiz başka bir şey daha var. | TED | الآن هناك شيء آخر يمكنك القيام به مع نموذج الكمبيوتر. |
Oh, dinleyin, bir şey daha var. O gece karınızın ne giydiğini anımsıyor musunuz? | Open Subtitles | هناك شئ آخر,ألا تتذكر ماذا كانت ترتدى زوجتك تلك الليلة ؟ |
Holografiyle ilgili henüz söylemediğim bir şey daha var, bilmeniz gerekiyor. | TED | هناك أمر آخر تحتاجون لمعرفته حول الصور ثلاثية الأبعاد لم أخبركم عنه بعد. |
Bu ülke hakkında öğrenmen gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | هتاك شيء أخر يجب ان تعرفه بشأن هذا البلد |
Bir şey daha var, büyükbabanız sizin burada olduğunuzu bilmiyor. | Open Subtitles | هناك أمر أخر ... جدكم لن يتم أخباره بأنكم هنا |
Bir şey daha var. Çocukların anneannesi beni aradı. | Open Subtitles | ثمّة أمر أخير تلقيتُ اتصالًا من جدّة الأولاد |
" Bir şey daha var, anlaman gereken bir şeycik daha. | TED | "هناك أمرٌ آخر -- هناك فقط أمرٌ واحد عليكِ أن تفهميه جيداً. |
Evet, öyle sayılır ama ama hükümetteki hizmetiniz sona ermeden önce yapmanız gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | نعم، الى حد كبير ولكن بقي شيء واحد للقيام به قبل انتهاء خدمتكم للحكومة |
Gitmeden önce paylaşmak istediğim son bir şey daha var. | Open Subtitles | قبل أن تذهب هناك شيء أخير أود أن أطلعك عليه |
- Bir şey daha var. Şunu da düşünmeliyim... Belki Dani, şerif abisini aradı. | Open Subtitles | تعرف شيء اخر ربما أن داني اتصلت بأخيها الشريف |
John, bir şey daha var. | Open Subtitles | لا، لا، جون، هناك فقط شيء أكثر واحد. |
Ayrıca, bir şey daha var dün gece kız kardeşin aradı. | Open Subtitles | أوه، وأيضاً، شيء أكثر واحد، أختكَ دَعتْ ليلة أمس. |
Başka birşey daha var. Bu insanlarla ilgili bir şey daha var, | TED | لكن هناك شيئ آخر . هنالك شيئ آخر عن هؤلاء الناس ، |
Siz de öyle, bu yüzden de halletmemiz gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | ولا أنتم كذلك وهذا من الواضح شىء أخر لابد أن نصححه |
İyi haber. Ama acil bir şey daha var, Jamey'nin annesinden bir ipucu. | Open Subtitles | اخبار جيده ، ولكن يجب ان نتحرك بسرعه على شىء اخر ، من المعلومات التى حصلنا عليها من والده "جيمي" |