Burası bir işyeri. Seni bu mağazaların sorumlusu yaptım ama hiçbir şey olduğu yok. | Open Subtitles | هذا عمل ، أجعلك مسؤلاً عن المتاجر و لا شئ يحدث |
- Hiçbir şey olduğu yok. | Open Subtitles | لا شئ يحدث هنا لقد رأيتك تغازلها |
Elbette bir şey olduğu yok. - Tamamen profesyonel. - Tamam. | Open Subtitles | بالطبع لا شيء يحدث بيننا ، علاقتنا مهنية للغاية |
Bir şey olduğu yok. | Open Subtitles | اسمع، لا أهمية لهذا. |
40 kamera var ama hiçbirinde bir şey olduğu yok. | Open Subtitles | أربعين كاميرا ولا شيء يجري معهم ؟ |
Hiçbir şey olduğu yok. | Open Subtitles | لا شيء يَستمرُّ. |
-Bir şey olduğu yok. | Open Subtitles | اخبريني , اخبريني لا شيئ يجري |
Durmadan bunları söyledin ama hiçbir şey olduğu yok. | Open Subtitles | , خطة تلو الأخرى و لا شئ يحدث |
Durmadan bunları söyledin ama hiçbir şey olduğu yok. | Open Subtitles | , خطة تلو الأخرى و لا شئ يحدث |
Olur, burada bir şey olduğu yok zaten. | Open Subtitles | نعم ، لا شئ يحدث هنا. |
Bir şey olduğu yok. | Open Subtitles | لا شئ يحدث |
Steve, bir şey olduğu yok. | Open Subtitles | انظر, يا(ستيف) لا شيء يحدث بيننا |
Bir şey olduğu yok. | Open Subtitles | لا أهمية لهذا. |
Neyse, bir şey olduğu yok, haydi gidin. | Open Subtitles | على كل حال ، لا شيء يجري لذا غادر فقط |
Bir şey olduğu yok. O yüzden sakin olsana. İçeri geç sen. | Open Subtitles | لا شيء يجري هنا لماذا انتِ لا تهدئِ؟ |
- Bir şey olduğu yok. | Open Subtitles | - هناك لا شيء يَستمرُّ. |
Hiç bir şey olduğu yok. | Open Subtitles | لا شيئ يجري. |
Neler oluyor? -Hiçbir şey olduğu yok. | Open Subtitles | لا شيئ يجري |