Lütfen olağan dışı bir şey olursa polise haber verin. | Open Subtitles | لذا رجاء دعي الشرطة تعرف ان حدث شيء غير اعتيادي |
Bu her neyse sana bir şey olursa 1 dakika bekle | Open Subtitles | مهما كان نتيجة هذا إذا ما حدث شيء لك. إنتظر دقيقة. |
O bebeğe bir şey olursa seni cehenneme yolcu ederim. | Open Subtitles | إذا أصاب الطفل أي مكروه فسوف آخذك إلى الجحيم بنفسي |
Ve yemin ederim, kızıma bir şey olursa, elimdeki bütün gücü kullanırım. | Open Subtitles | وعلى أن أخبرك بأن حدث أى مكروه لإبنتى سوف أستخدم كامل سلطتى |
Bana bir şey olursa 2. Bölük yoluna devam edebilir. | Open Subtitles | أي شيء يحدث لي يجب على الماس الثانية أن تمضي |
Ablam hapiste ve hamile ve eğer Felipe'ye bir şey olursa, ölür. | Open Subtitles | إنها في السجن و حُبلى و ستموت حتما لو حدث شيء لزوجها |
Çünkü sana bir şey olursa dostum onlara ne olur? | Open Subtitles | لأنه لو حدث شيء لك يا رجل فمالذي سيحدث لهم؟ |
- Oğluma bir şey olursa dünyanın bir ucunda olsanız bulurum. | Open Subtitles | إذا حدث شيء لابني، لن يكون هناك مكان في العالم |
Değişen bir şey olursa haber ver. Onun dışında gerek yok. | Open Subtitles | إذا حدث شيء خارج المألوف، فأعلمنا عدا ذلك، فقد انتهينا هنا |
Eğer kızıma bir şey olursa, neler yaparım tahmin edersin herhalde! | Open Subtitles | لو أصاب ابنتى مكروه ، سأفعل وقتها ما يمليه علىّ غضبى |
Sana bir şey olursa kendimi affetmem. | Open Subtitles | لأنه لو حصل لك مكروه على ذلك. فذلك سيقتلي. |
Benimle olduğunuzu biliyorlar. Bir şey olursa Iütfen onları arayın. | Open Subtitles | انهم يعرفون انك معى لذا اتصل بهم اذا حدث أى مكروه |
Bilin diye söylüyorum, eğer bana bir şey olursa, herhangi bir şey, yüzüğüm onun başını kesecek. | Open Subtitles | فقط لكي تعرف، إذا كان أي شيء يحدث لي، أي شيء على الإطلاق، لن يرن قطع رأس له. |
Bu arabaya bir şey olursa evinize gelir ve tüm oyuncaklarınızı alırım. | Open Subtitles | أي شيء يحدث لهذا المحرك وجئت على بيوتكم وختم على كل ما تبذلونه من اللعب ، وحصلت على ذلك؟ |
Anneni duydun. Eğer bir şey olursa bundan aile sorumlu olur. | Open Subtitles | قدّ سمعتَ أمكَ ، العائلة مسؤلة عن أيّ شيء يحدث. |
Bana bir şey olursa, havaalanında durdurulursam ya da öyle bir şey bunu Fransız elçiliğinde, Gil Mousseau'ya götür. | Open Subtitles | لو حدث شئ لى , لو تم توقيفى فى المطار او اى شئ من هذا القبيل خذى هذا الى السفاره الفرنسيه الى جيل موسوه |
Bana bir şey olursa, ya da birine söylersen ne olduğunu asla öğrenemezsin. | Open Subtitles | لو اي شيء حدث لي أو تحدثت عن الأمر لأي أحد فلن تعرف ابداً ماذا حدث |
Size bir şey olursa deliller ortaya çıkacak. | Open Subtitles | لو ان اى شئ حدث لك, فسوف تظهر الأدلة فورا |
Kızıma bir şey olursa bil ki, .45'liğim ve küreğim var. | Open Subtitles | أي شيء سيحدث لإبنتي فأنا لديّ مسدّس 45 و مجرفة |
"Kate," dedi, "eğer bana ve Joe'ya bir şey olursa... | Open Subtitles | و قالت تعرفين,كايت ان حصل شيء لي أو لـ جو |
Dinle beni, bir şey olursa, senin hatan, benim hatam, farketmez, küçük kardeşim çocuğun beynini dağıtacak. | Open Subtitles | انت تفهمني اي شئ يحدث اي شئ خطأك او خطئي |
Bir daha böyle bir şey olursa bana geleceksin değil mi? Pekala. | Open Subtitles | إذا حدث شيئاً مثل هذا مجدداً ، تعال إلي ، حسناً؟ حسناً |
Aramızda bir şey olursa, bu takım elbise yüzünden olur. | Open Subtitles | إن حدث بيننـا شيء، سأعـتقد أنه بسبب البدلة. إذاً، اخلعهـا. |
Ray Keene ya da oğluna bir şey olursa ensenizde olurum. | Open Subtitles | بالمناسبة , إذا حدث أي شيء لراي كين أو ابنه سألاحقك |
Böyle bir şey olursa, siz, izin verdiğiniz için olacak. | Open Subtitles | لو حدث ذلك ، كان ذلك لانكم جعلتم ذلك يحدث |
Bir şey olursa, şu adamların yanına git. | Open Subtitles | إذا حدث شىء اذهب بجانب أحد هؤلاء الأشخاص |
Takımdakilerden birine bir şey olursa, yerine gelirler. | Open Subtitles | يقومون بإستدعائهم فقط إن حدث شيئ للواتي نجحن |