Küçük bir mum ışığıyla aydınlanıyorduk ve şöyle aptalca bir şey söyledim "işte şu mum benim, tıpkı tıpkı dışarıda bu hayatın koyu karanlığında yapayalnız olan herkes gibi." | Open Subtitles | وكنا نحملق بالشمعية الوحيدة , حينها قلت شيئا غبيا مثل هذا الشمعة مثلى كأن كل فرداً منا وحيدا بالظلام |
Ben hapisteyken, siz evi dolaşırken... bir şey söyledim mi? | Open Subtitles | حين كنت عالقا في السجن و القي القبض عليك متلبسا داخل المنزل هل قلت شيئا عندها |
Televizyonda Doyle Energy reklamını görünce sana bir şey söyledim. | Open Subtitles | كنت آكل النودلز. ظهر إعلان حول دويل للطاقة، أنا قلت شيئاً. |
Neyse, o gün Arusha'da sahnede İngilizcem kayboldu şöyle bir şey söyledim: "Denedim ve başardım." | TED | لذا، على المسرح في ذلك اليوم في أروشا، فقدت لغتي الإنجليزية، قلت شيئاً مثل، "لقد حاولت، ولقد نجحت." |
Kastetmediğim birçok şey söyledim. Ve sizde; büyük olasılıkla yerine getiremeyeceğiniz... birçok vaatlerde bulundunuz. | Open Subtitles | قلت أشياء كثيرة لم أعنها و كلاكما قدم وعوداً لن تستطيعا أن تفيا بها |
Yürümek kramplarıma iyi geliyor ve çoktan çok şey söyledim. | Open Subtitles | السير يخفف من التقلصات لكنني قلت ما فيه الكفاية |
Damon kendine zarar veriyor işte. Ona ciddi olmadığım bir şey söyledim. | Open Subtitles | يلوذ بتدمير ذاته، فقد قلتُ شيئاً لم أقصده. |
Ve o videoda görürse çok kırılacağı bir şey söyledim. | Open Subtitles | ولقد قلتُ شيئًا أثناء تسجيلك للفيديو سيجرحها جدًا إن رأته. |
-Seni duydum. -Hayatta kalalım diye bir sürü şey söyledim. Hepsi kandırmacaydı. | Open Subtitles | قلت الكثير من الأشياء للبقاء على قيد الحياة انا أقوم بالخداع للابقاء على حياتى |
Bugün yayında seninle ilgili bir şey söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت شيئا صغيرا عنك في المذياع على الهواء اليوم |
Artı, bir şey söyledim ve onur nedimesi ağladı. | Open Subtitles | إضافة إلى أنني قلت شيئا من هذا القبيل والجارية بكت |
Böyle bir şey söyledim, ama bir şeye bağlamak içindi. | Open Subtitles | لقد قلت شيئا كهذا ولكنني لم أعنيه بهذا الشكل |
- Heyecanlandıracak bir şey söyledim. | Open Subtitles | اخيرا اعتقد بأني قلت شيئا اغاظ الولد |
Bir şey söyledim, değil mi | Open Subtitles | لقد قلت شيئاً مزعجاً، أليس كذلك ؟ |
Sanırım yanlış bir şey söyledim, değil mi? | Open Subtitles | قلت شيئاً خاطئاً أليس كذلك |
Sanırım yanlış bir şey söyledim, değil mi? | Open Subtitles | قلت شيئاً خاطئاً أليس كذلك |
O anda salakça bir şey söyledim. | Open Subtitles | "و بعد ذلك انا قلت شيئاً غبياً" |
Neyse, söylememem gereken birkaç şey söyledim Theresa'da bazı şeyler söyledi ve bir ara o kadar sevdiğim kızım bana benden nefret ettiğini söyledi. | Open Subtitles | على كل حال , قلت أشياء خاطئه تيريزا قالت اشياء وفي وسط الحديث |
Üzgünüm. Bir sürü kötü şey söyledim. | Open Subtitles | أنا آسف لقد قلت أشياء شيئة في السابق |
- Neyse çok şey söyledim. - Hayır, hayır. | Open Subtitles | لا لقد قلت ما يجب علية عدم قوله |
Zaten yeterince şey söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت ما فيه الكفاية. |
Onu kızdıracak bir şey söyledim ve toparlayamadım. | Open Subtitles | قلتُ شيئاً أزعجه، ولم أستطع أن أعيده إلى طبيعته. لقد... |
Yanlış bir şey söyledim, değil mi? | Open Subtitles | قلتُ شيئاً خاطئاً ألستُ كذلك ؟ |
Yüzünün sol tarafının sağ tarafı kadar iyi olmadığıyla ilgili bir şey söyledim. | Open Subtitles | قلتُ شيئًا يخصُ جانبَ وجهها الأيسر أنه ليس بجمال الجانبِ الأيمن. |
Bir günde oldukça çok salakça şey söyledim, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلت الكثير من الأشياء الحمقاء فى يومى,أليس كذلك؟ |