ويكيبيديا

    "şeydi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • شيء
        
    • الشيء
        
    • شئ
        
    • شىء
        
    • أمراً
        
    • الشئ
        
    • شيءٍ
        
    • الشيئ
        
    • أمرا
        
    • شيءٌ
        
    • الشىء
        
    • وكان
        
    • شيءِ
        
    • هو كَانَ
        
    • هي ما
        
    Ses 2: O bizim paylaştığımız, bizi birleştiren bir şeydi. TED الصوت الثاني: هو شيء نتقاسمه، أو بالأحرى شيء يجمع بيننا.
    Dün gece beni sarhoş etmeniz çok rezilce bir şeydi. Open Subtitles كان ذلك شيء فاسد لك لتفعله الليلة الماضية، لتجعلني مخمورة
    Benim için öylesine güçlü bir şeydi ki kriz geçirdim. Open Subtitles لكن كان يضايقني كثيراً أنني مصاب بالصرع أو شيء كهذا.
    Hayır olamaz, Georgina o gösteriye hayat veren yegane şeydi. Open Subtitles كلا, جورجينا كانت الشيء الوحيد الذي يبث في عرضك الحياة.
    Onunla yaşamak istedim, bu uzun zamandır hiç yapmadığım bir şeydi. Open Subtitles أردت أن أعيش معها، وهذا شئ لم أفعله منذ مدة طويلة
    Ne de olsa, bu ona söz verdiğimiz son şeydi... Open Subtitles فبالرغم من كل شيء، هذا كان آخر شيء وعدناها به
    O bileti kazanmak, hayatımda başıma gelen en güzel şeydi. Open Subtitles الفوز ببطاقة السفر هو أفضل شيء حدث لي في حياتي.
    Bence seninle en son fikir çatışmamız yaptığım en anlamlı şeydi. Open Subtitles أعتقد أن باخر مرة لم أوافقك الرأي كان أعقل شيء فعلته
    Dolayısıyla, bu şekilde kendini koruyordun. Bu doğru bir şeydi. Open Subtitles لذلك كنت تحمين نفسك بهذا الاتجاه و هذا شيء جيد
    Lana'yı ellerimin arasından bırakmak yaptığım en zor şeydi, Chloe. Open Subtitles التخلي عن لانا هو اصعب شيء قد اقوم بفعله كلوي
    Laf icabı söylenmiş bir şeydi. Aklına bir şey geliyor mu? Open Subtitles لقد كان ذلك متكلف بجد , هل حصلت على شيء ..
    Dürüstçe, buna inanmıyorum, ama bunun olmasının sebebi Mark'ın söylediği bir şeydi. Open Subtitles آهـ ، صدقــاً لا اصدق هذآ لكنــه بسـبب شيء مـا قالـه مــارك
    Aşağılık zevkler adına erkekler tarafından kullanılmak çok makûs bir şeydi. Open Subtitles إنه شيء مؤسف كي تُستخدم من قبل الرجال من أجل الترفيه.
    Aşağılık zevkler adına erkekler tarafından kullanılmak çok makûs bir şeydi. Open Subtitles إنه شيء مؤسف كي تُستخدم من قبل الرجال من أجل الترفيه.
    Evet, iş değiştirmek şimdiye kadar yaptığım en akıllıca şeydi. Open Subtitles نعم ، تغيير المِهنَ كَان الشيء الأذكى الذي عملتُهُ دائماً
    Bağlanmak konusunda kafayı yemek yapacağın tek şeydi ama onu bile düzgün yapamıyorsun! Open Subtitles الفزع من الالتزام هو الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله ولم تفعله بشكل جيد
    Eskiden asker gibi bir şeydi. Ara sıra büyük yarışmalara katılır. Open Subtitles إنه عسكري أو شئ من هذا القبيل يأتي أحياناً للقفزات الكبيرة
    Annene Kramer'ın yerinde ilk baktığımda o hayatımda gördüğüm en muhteşem şeydi. Open Subtitles عندما قابلت امك عند كرامر انها كانت اجمل شئ علي الاطلاق رأيته
    Aslında, şerif, elektrikle birbirlerini tatmin ediyorlar gibi bir şeydi . Open Subtitles بالتأكيد يا شريف لقد كان نوعاً من الضّبط أو شىء كهذا
    Kuliste olmak, akrobatlar, aktörler, sihirbazlarla çevrili olmak insanı zehirleyen bir şeydi. Open Subtitles أن أكون في الكواليس محاطاً بالمهرجين، الممثلين و السحرة كان أمراً مؤلماً
    Ve bu ben büyürken hissettiğim aynı şeydi, ve bütün bu manevi değerler içindeki bu kuralları babamdan duyardım, ki kendisi Baptiz bir vaizdi. TED وكانت نفس الشئ في مرحلة نضوجي وكنت اسمع هذه القواعد عن السلوك الاخلاقي من ابي الذي كان وزير المعمدانية
    O benim başıma gelen en iyi şeydi. Beni tüm bu saçmalıklardan kurtaracaktı. Open Subtitles كان أفضل شيءٍ حدث لي على الإطلاق، فقد كان سيُبعدني عن كلّ هذا.
    Benim en iyi arkadaşımdı, tek sevdiğim şeydi. Open Subtitles لقد كان صديقي الافضل الشيئ الوحيد الذي احببت
    Karmaşık bir şeydi, ben de olduğundan daha basitmiş gibi davranmak istemiyorum. TED كان أمرا معقدا، و لا أدعي أنه كان أبسط مما كان عليه.
    Ve bunu onlarla yaptım. Yapılan riskli bir şeydi, çünkü onlar sokak çocuklarıydı. TED وقد كان شيءٌ خطير قمت به .. لانهم كانوا أطفال شارع
    Bu, onun virüsle kaçmasına engel olabilmek için yapabileceğim tek şeydi. Open Subtitles هذا هو الشىء الوحيد الذى أمكننى فعله لأمنعه من الهروب بالفيروس
    Yaptığım kötü bir şeydi ama sana bir daha yalan söylemeyeceğime söz veriyorum. Open Subtitles وكان أفسد شئ قمت به و أنا اعدك لن اكذب عليك مرة اخرى
    Çok şanslısın Roz. Çocuk sahibi olmak hayatta yaptığım en iyi şeydi. Open Subtitles أفضل شيءِ أنا أبداً كُنْتُ سَيكونُ عِنْدي الأطفالُ.
    Tuhaf bir şeydi, hoşuma gitti ve görüşürüz. Open Subtitles هو كَانَ غريبَ، وأنا تَمتّعتُ به وأنا سَأَراك ثانية.
    Yüz binlerce anonim sıradışıyı, bunun gerçekleşmesi için çok sıkı çalıştıran şeydi. TED هي ما جعل مائة ألف من المميزين المجهولين يعملون بجهد لتحقيق ذلك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد