Diyelim ki aslı olmayan bir şeyler söylemek, kavga çıkarmak ya da hoşlanmadığınız birini görmezden gelmek istiyorsunuz. | TED | لنقل أنك تريد قول شيء ليس مبنيا على حقائق، تتعارك أو تتجاهل شخص لا تحبه. |
Pekâlâ, eğer uygunsa ben bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | حسنا، إذاً أريد قول شيء إن لم يكن لديكم مانع |
Eğer babam hakkında bir şeyler söylemek isteyen varsa şu an tam sırası. | Open Subtitles | ان كان هناك من يريد ان يقول شيئاً بخصوص أبي فالآن هو الوقت المناسب |
Hanımlar beyler gelinin babası olarak bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | ، سيداتي وسادتي كوني أب العريس ، أود قول بضعة كلمات |
Bu beyefendi, bir şeyler söylemek istiyor. | Open Subtitles | هذا السيد يريد قول شئ |
İstersen seni annenle konuşturabilirim belki ona bir şeyler söylemek istersin. | Open Subtitles | سأخذك لها لو أردت ذلك إذا أردت قول شيئاً لها |
Bir şeyler söylemek istemiyorsan söylememelisin. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يجب عليك أن تقول شيئا اذا كنت لا تريد فعل ذلك |
Babam için kadeh kaldırmadan önce bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن أرفع هذا النخب لأبي أريد أن أقول شيء للجميع |
-Müsaadenizle bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | -أنا فقط أُريد أن أقول كلمات قليلة، لو سُمِح لي |
Bilmiyorum, bunu polise bir şeyler söylemek gerektiğini düşünüyorum | Open Subtitles | لا أعلم ، أظن أنه كان يجدر بك قول شيء للشرطة |
Çünkü bizi tanıştıracaksın o bir şeyler soracak ben bir şeyler söylemek zorunda kalacağım o cevap verecek... | Open Subtitles | لأنكَ سوف تقدمنا لبعضنا البعض، وهي قد تريد قول شيء ثم عليّ أن أقول شيئاً |
Çünkü eğer kalırsam, annene ikimizin de istemeyeceği şeyler söylemek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | وإلا سيكون علي قول شيء لوالدتك لا يريد أحدنا أن أقوله |
Bir şeyler söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | كان الأمر كأنك توقفت عن الأمر كان عليّ قول شيء ما |
Bu savaş şu sıralar o kadar endişe verici ki, her eyalette davalar birbirini takip ederken kendimi bu konuda bir şeyler söylemek zorunda hissettim. | TED | الحرب مثيرة للقلق في الوقت الحاضر، بمحاكمات قضائية من ولاية الى ولاية أخرى، لدرجة إنني شعرت بأهمية قول شيء بصدد الموضوع. |
-Sayın Yargıç, müvekkilim... mahkemeye bir şeyler söylemek istiyor. | Open Subtitles | - أريد قول شيء - حضرة القاضي إن موكلي "السيد" كارتر يطب مخاطبتكم |
Sanki nefes almak gibi. Sanki bir şeyler söylemek gibi. | Open Subtitles | كما لو كان يتنفس كما لو كان يقول شيئاً |
Pekâlâ. Bay McTierney hakkında bir şeyler söylemek isteyen var mı? | Open Subtitles | الآن، أهناك أيّ شخص آخر يودّ أن يقول شيئاً... |
Başlamadan önce bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن نبدأ أريد قول بضعة كلمات |
Yapman gereken tek şey bir şeyler söylemek. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو قول شئ ما. |
Bizi hiç kimsenin duymadığı bir yerde bir şeyler söylemek isterdim. | Open Subtitles | أود قول شيئاً حيث لا يسمعنا أحد. |
Bu konuda bir şeyler söylemek ister misin? | Open Subtitles | الا ترغب ان تقول شيئا بخصوص هذا الموضوع |
Cadalozca, hatta zalim sayılabilecek bir şeyler söylemek isterdim ama söyleyemem çünkü bu okuldaki en yetenekli öğrenci sensin! | Open Subtitles | أريد حقاً بأن أقول شيء سيئاً أو حتى قاسي ولكن لا أستطيع لأنك بكل وضوح أكثر مراهق موهوب في هذه المدرسة |
Bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقول كلمات بسيطه |
Evet, yani bu mutlu tablonun devamında George'un 'küçük kardeşi' Pedro bir şeyler söylemek istiyor. | Open Subtitles | ابقاء الابتهاج الاخ الاصغر لجورج يريد قول بعض الكلمات بيدرو |
Şerbetler hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | كلمات قليلة عن الشراب |
bir şeyler söylemek ister misin? | Open Subtitles | هل ترغبي بقول شئ ما؟ |
Seni böyle görmek beni çok üzüyor ve seni ve Pete'i bir araya getirmeye yarayacak bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | يؤلمني ان اراكِ في مثل هذا الحال .. وأحاول التفكير بقول شيء قد يجمعك وبيت معا مرة أخرى |
Bay McNeil'in itirazına gelmeden önce savunma avukatına bir şeyler söylemek istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن اضع قواعدى على أعتراضات سيد مكنيل يجب ان اوضح بعض الكلمات لمحامى الدفاع |