Diğer nakliyat şirketleriyle ne pazarlık, ne de çatışma yaşandı. | Open Subtitles | ليست مِن أعمال الكُداح وليست مُناوشات مع شركات النقل الأخرى |
Popülarite açısından ilaç sektörü, sigara ve silah şirketleriyle atbaşı gidiyor. | TED | في الواقع، من حيث الشعبية، فإنها تتساوى في المرتبة مع شركات التبغ ومصنّعو الأسلحة. |
O ve onun gibi insanlar, onun ataları doktorların ellerinde ve hastanelerde iyi deneyimler yaşamadılar ya da sigorta şirketleriyle. | TED | فهي، الناس الذين مثلها، أجدادها، لم يحظوا بتجارب رائعة بين يدي الأطباء وفي المستشفى أو في شركات التأمين. |
Küresel gıda şirketleriyle, finansal kurumlarla ve yerel hükümet görevlileriyle tanıştım. | TED | قابلتُ شركات أغذية عالمية، ومؤسسات مالية ومسؤولين حكوميين محليين. |
Bulurdum ama öyle görünüyor ki, Bay Durant kendi şirketleriyle olan kontratlarımızı feshetmesinin yanı sıra... | Open Subtitles | كنت سأفعل ولكن يبدو أن السيد دورنت بالإضافة إلى إلغاء عقودنا مع شركاته |
Bu projeleri endüstri ile, altyapı şirketleriyle gerçekleştirmek harikaydı. | TED | وكان الأمر رائعًا إلى حدٍ كبير لجعل مثل هذه المشاريع تحدث بمساعدة الصناعة، وشركات البنية التحتية. |
Böyle büyük sigorta şirketleriyle tecrübelidir. | Open Subtitles | هو معتاد علي العمل بقضايا شركات التأمين الكبيرة هذه |
Sahip olduğu tüm silah şirketleriyle Carlyle Gurup, ABD'nin yaptığı anlaşmalarla en büyük silah üreticisi şirketlerin 11. siydi. | Open Subtitles | من كل شركات تصنيع الأسلحة مجموعة كارلايل كانت،في الحقيقة، الـمقاول رقم 11 في ترتيب أكبر موردى قطاع الدفاع |
Kayıt şirketleriyle bağlantı kuracağını söyledi, beni yıIdız yapacaktı. | Open Subtitles | قال إن لديه علاقات مع شركات إنتاج و إنه سيصنع مني نجمة |
Bunlar petrol şirketleriyle çözülmeli. Kimyasal şirketlerle, ilaç şirketleriyle... Ve hepsi onlar. | Open Subtitles | يجبعليهمأن يتعاملوامعشركاتالبترول، شركات الكيماويات ، شركات الأدوية و يدينوا لهم بالفضل. |
Sanırım, bir kaç Libyalı Amerikan petrol şirketleriyle toplantıya geldi. | Open Subtitles | أسمع بأن هناك مجموعة هنا يتكلمون إلى بعض شركات النفط الأمريكية الجنوبية |
İnsanlara kendi sigorta şirketleriyle benzer sorunlar yaşayıp yaşamadıklarını sordum. | Open Subtitles | أسأل الناس إذا كان عندهم أي قصص مماثلة حول المشكلات مع شركات تأمينهم |
Sigorta şirketleriyle yaşanan karışıklıklar nedeniyle artık ilaç tedarik edemeyeceğim. | Open Subtitles | بسبب المشاكل .. مع شركات التأمين .. أننى لن أتمكن من توفير الدواء مرة أخري |
Büyük yemek şirketleriyle, karşılıklı tanıtım yap. | Open Subtitles | اعقدي اتفاقاً لإنشاء موقع إنترنت مع إحدى شركات الطعام الكبرى |
Hala sigorta şirketleriyle davaları sürüyor. | Open Subtitles | لا يزالون في معركة قضائية مع شركات التأمين |
Kuruluşlar yeri geliyor dışarıdan muhasebe şirketleriyle çalışabiliyor. | Open Subtitles | الشركات تستخدم أحياناً شركات مُحاسبة خارجيّة. |
Kulüp sahipleriyle, menajerlerle, plak şirketleriyle uğraşmak? | Open Subtitles | التعامل مع مُلاك النوادي, المديرين, شركات التسجيل؟ |
Hapishane kayıtları, internet güvenlik şirketleriyle görüştüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | سجل زيارات السجن يوضح أنك كنت تقابل شركات لأمن الإنترنت |
Kendi işimi kuracağım, bazı yatırım şirketleriyle görüştüm. Mükemmel. | Open Subtitles | بدأت العمل الخاص بي تحدثت مع بعض شركات التمويل |
Hayır, ama... öteki öğrenci şirketleriyle rekabet etmeliyiz. | Open Subtitles | لأ .. لكن احنا... بنحاول نتنافس مع شركات الطلبة زمايلنا |
Bulurdum ama öyle görünüyor ki, Bay Durant kendi şirketleriyle olan kontratlarımızı feshetmesinin yanı sıra... | Open Subtitles | كنت سأفعل ولكن يبدو أن السيد دورنت بالإضافة إلى إلغاء عقودنا مع شركاته |
Bense yıkılmış evliliklerle ve cimri sigorta şirketleriyle. | Open Subtitles | أنا أتعامل بالزيجات المنكوثة وشركات التأمين البخيلة |