Adamın biri telefonumu arabadan dışarı fırlattığı için-- Şunu söylemeliyim ki gerçekten etkilendim. | Open Subtitles | وبما أن شخص ما رمى هاتفي من سيارة متحركة علي القول أنا مذهول |
Fakat Şunu söylemeliyim ki sevme eğiliminde olduğum eski teknolojiler de var. | TED | ولكن علي القول أن هناك تقنية أقدم أميل اليها |
Biliyor musun, Şunu söylemeliyim ki evde bir erkeğin olması gerçekten çok güzel. | Open Subtitles | أتعلمين؟ يجب أن أقول بانه من اللطيف أن يكون هناك رجل في المنزل |
Şunu söylemeliyim ki, şimdi size göstereceğim her şeyi bütün hepsini eğlence olsun diye yaptım. | TED | وهنا يجب أن أقول كل الأشياء التي أريتكم حتى الآن هي أشياء فعلتها فقط بدافع المتعة |
Şunu söylemeliyim doktor Hill beni çok hayal kırıklığına uğrattınız. | Open Subtitles | يجب ان اقول دكتور هيلز رأيي فيك بكل وضوح. |
Sana Şunu söylemeliyim ki; ben bu spor konuşmalarından pek anlamıyorum. Daha önce hiç bir oyuna ya da maça ya da sporla alakalı birşeye gitmedim. | Open Subtitles | عليّ إخبارك أنّ تشبيهاتك الرياضيّة تضيّعني لم يسبق لي أن شاهدتُ لعبة, أو أيّ شيء متعلّق بالرياضة. |
Ama Şunu söylemeliyim ki herkes bunun yaklaştığının farkındaydı. | Open Subtitles | لكن، أَعْني، أنا يَجِبُ أَنْ أَقُولَ هذا. أعتقد كُلّ شخص كان يُمكنُ أنْ يَرى هذا المجيئ، حقّ؟ |
Ama Şunu söylemeliyim ki, altı yılın bir devre denk geldiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | علي القول , أنا لاأظن أن 6 سنوات تعتبر حقبة |
Şunu söylemeliyim ki biliyorum.. bir çok kadından boşandım. | Open Subtitles | علي القول , أعرف أنني طلقت الكثير من النساء |
Şunu söylemeliyim ki, beklediğimden daha çabuk geldin. | Open Subtitles | ينبغي علي القول . لقد أتيت ابكر مما توقعت |
Bilirsin erkekler genellikle çiçek ya da ne bileyim çikolata gönderirler, fakat Şunu söylemeliyim ki böylesini hiç görmedim. | Open Subtitles | معظم الشبان سيرسلون أزهار ربما شيكولا لكن علي القول, لم أتوقع هذا |
dedim. Şunu söylemeliyim ki bunu reddetmek onun için çok zor olurdu çünkü kendisinin yağlı boyadan devasa bir resminin altında duruyordu. | TED | والذي يجب أن أقول أنه كان من الصعب عليه إنكاره لأنه كان واقفا تحت لوحة زيتية عملاقة مرسومة لشخصه. |
Kendi yazdığım bir şey hakkında yargıda bulunmam hoş olmaz ama Şunu söylemeliyim ki... sadece bugünkü okumalardan bile, bu rolde ne kadar muazzam olacağını görebiliyorum. | Open Subtitles | لا يمكننى الحكم على كتاباتى و لكن يجب أن أقول أن من قراءة اليوم فقط ، يمكننى أن أقول كم ستلمعين فى هذا الدور |
Şunu söylemeliyim ki kadınlar iyi bir şarap gibiler. | Open Subtitles | يجب أن أقول بأن النساء كالنبيذ الراقي يتحسّن عندما يكبرن بالعمر |
Ama Şunu söylemeliyim ki mağaraya adımımı atığımda pişen etin kokusu... | Open Subtitles | لكنى يجب ان اقول عندما خطوت الى داخل الكهف رائحة اللحم وهو يطبخ |
Şunu söylemeliyim, Monica, genç bir haberciye yardım ettiğin için seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | يجب ان اقول لك ، مونيكا ، انا فخور بكِ لمساعدتك هذه المراسلة الشابة |
Şunu söylemeliyim ki, sizin şirketin internet filtresi bayağı geniş ama sen gel bir şuna bak. | Open Subtitles | يجب ان اقول , تنقية الانترنت فى الشركة هنا صعبة للغاية , لكن تفقد هذا |
Ama Şunu söylemeliyim dinle, John, Şunu söylemeliyim ki, çalıştığımız o binalar... | Open Subtitles | لكن عليّ إخبارك... استمع (جون)، عليّ إخبارك، تلك البنايات التي نعمل عليها... |
Ama Şunu söylemeliyim dinle, John, Şunu söylemeliyim ki, çalıştığımız o binalar... | Open Subtitles | لكن عليّ إخبارك... استمع (جون)، عليّ إخبارك، تلك البنايات التي نعمل عليها... |
WWEN deki şey için Şunu söylemeliyim... | Open Subtitles | " يَجِبُ أَنْ أَقُولَ أن الموظّفين في "دبليو دبليو إي إن |
Şunu söylemeliyim ki, adamım benim burada tek bir yaratıcı düşünce bile üretmeme izin vermiyorsun. | Open Subtitles | ؟ يجب أن أخبرك يا رجل ليس مسموح لك |
Ama Şunu söylemeliyim ki seyyar satıcı malları ile dışarılarda takılmam bana göre bir şey değil. | Open Subtitles | ولكن يجب علي ان اقول ان بيع البضائع بكل ما صاحبه من امور هو ليس مايناسبني |
Size Şunu söylemeliyim ki üniversitede, Spencer'dan daha seksi olamazdınız. | TED | لن تكون أكثر جنسية من سبنس في الجامعة، اسمحوا لي أن أقول لكم. |