ويكيبيديا

    "- böyle" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مثل هذه
        
    • بهذا الشكل
        
    • هذا
        
    • هذا النحو
        
    • هكذا
        
    • ليس بهذه
        
    - Böyle işlerin sağı solu belli olmaz. Open Subtitles أيها الكابتن , لا يمكنك أن تفسر مثل هذه الأمور
    - Böyle birkaç mesaj daha ve hakkındaki her şeyi öğrenmiş olurum zaten. Open Subtitles المزيد من الرسائل الخاطئه مثل هذه وسأعرف كل شيء عنه
    - Böyle şeylere benimle hiç gülmezdin. - Çok komik! Open Subtitles ـ انتي لا تضحكين على مثل هذه معي ـ إنها مضحكة
    - Size de çok zahmet veriyorum. - Böyle bir şeyi nasıl düşünebilirsiniz? Open Subtitles أشعر بأني ازعجكم جدا كيف تفكري بهذا الشكل ؟
    Yani - Böyle birşey yapabileceğimi gerçekten düşünmediniz değil mi Open Subtitles أقصد، أنتِ حقاً لم تفكري بأنني سأفعل شئُ مثل هذا
    - Böyle olmaması gerekiyordu! Open Subtitles لم ينبغي أن تسير الأمور على هذا النحو لم ينبغي أن تسير الأمور على هذا النحو
    - Böyle davranmaya devam edemezsin. - Benimle geri dönmesini istiyorum. Open Subtitles لا يمكنك أن تكون هكذا - أريدها أن تعود معي -
    - Onları gemiden uzaklaştırmalıyız! - Böyle değil! Open Subtitles ـ علينّا إبعادهم عن السفينة ـ ليس بهذه الطريقة
    - Böyle bir istek biraz kaba olacak biliyorum. Open Subtitles أعلم أنه السؤال عن خدمة مثل هذه يعد من الوقاحة
    Çok iyi, Mary. Sakın başına vurdurtma. - Böyle fırsatı bir daha bulamazsın. Open Subtitles ممتاز , جيد لاتدعى الرياده تنفلت منكى مثل هذه الفرصه لن تأتى مره اخرى
    - Böyle bir moda ağaçta yetişmiyor. Open Subtitles لوكاله التحقيق أزياء مثل هذه لا تنمو على الأشجار
    - Böyle zamanlar için inşa edip silahla doldurdum. Open Subtitles تم اعادة بناءها وتخزينها بالأسلحة لأوقات مثل هذه
    - Böyle şeyler yazdıktan sonra gidip cinayet mi işliyor? Open Subtitles انظروا يقتل بعد كتابة مثل هذه الأشياء؟
    - Böyle bir mutluluk ani hepsine deger. Open Subtitles للحظة واحدة سعيدة مثل هذه سعادة؟
    - Böyle konularda pazarlık yapan bir tanıdığım var. Open Subtitles -لدى خبره بالأشخاص الذين يتعاملون فى مثل هذه المسائل
    - Böyle dövüşmeyi nerede öğrendin? Open Subtitles لم أعرف أبدا بأنك يمكن أن تقاتل بهذا الشكل أين تعلمت هذا؟
    - Böyle adamları nereden buluyorsun? Open Subtitles كان يسافر بواسطه ثور معتقد انه اتوبيس اين تجدى رجال بهذا الشكل ؟
    - Böyle düşünüyorsan, krallığın fazla uzun sürmez. Open Subtitles لو أنك فكرت بهذا الشكل فلن يطول بك الأمد كملك
    Bu duyduğum en saçma şeydi. - Böyle olmadığını sen de biliyorsun. Open Subtitles كان هذا أسخف شئ سمعته و أنت تعلم أن هذا لم يحدث
    - Böyle zamanlarda keşke bilgisayar ben de olsaydı diyorum. Open Subtitles إنه وقت مثل هذا أتمني لو أن لازال لدي التداخل
    - Büyük bir gazete değildi. - Böyle devam edin. Open Subtitles ـ ليس هناك أيّ صحف مهمة ـ لتبقي الأمر على هذا النحو
    - Böyle şeyleri söylediğin için çok iğrençsin. Open Subtitles أنتِ مريضة جدًا بقولك الأمر على هذا النحو
    - Böyle küçümseme! Open Subtitles لاتقللي من شأنه هكذا لقد كان شيئاً جَدّياً
    - Böyle çekip gidemezsin. Open Subtitles ليس بهذه السرعة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد