ويكيبيديا

    "- gerçek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحقيقي
        
    • حقيقي
        
    • حقيقية
        
    • الحقيقية
        
    • حقيقياً
        
    • الحقيقى
        
    • الحقيقيين
        
    • الحقيقيون
        
    • حقيقيا
        
    • حقيقيه
        
    • حقيقيّ
        
    • حقيقيّة
        
    • الحقيقيه
        
    - Gerçek Siletsky de Londra'dan geldi. Takım elbise Londra'dan alınmış. Open Subtitles سيلتسكي الحقيقي قد جاء من لندن و بالتالي فان البدلة قد تم شراءها من لندن
    Eski boksör. - Gerçek adı Joey Chicago. - Kid Minneapolis adıyla dövüştü. Open Subtitles اسمه الحقيقي كان جوي شيكاجو وكان بيلاكم باسم كيد منيابولوس
    Hemşire, telefonunu ver bana. - Gerçek olamaz, asla olmadı. Open Subtitles كيف يمكن أن يكون حقيقي هو لم يكن أبداً حقيقيا.
    - Gerçek bir Einstein. - Burada olduğun için mutluyum. İşte buradasın, Charlene. Open Subtitles آينشتاين حقيقي مسرور انك هنا هناك تَذْهبيُ،شارلين
    Sen gerçek düşmanlıkla başa çıkamazdın. - Gerçek bu. Open Subtitles أنت لم تستطع أن تتحمل محنة حقيقية يا عزيزي, هذه الحقيقة
    - Gerçek Hindistan'ın her köyü ve şehrinde Müslümanlar ve Hindular var. Open Subtitles كيف للهند الحقيقية أن يكون بها المسلمين و الهندوس في كل قرية و كل مدينة
    - Sorun değil. O gerçek değil. - Gerçek görünüyor. Open Subtitles لا بأس , إنه ليس حقيقي يبدو لي حقيقياً , حقيقي للغاية
    - Gerçek Dünya'nın kraliçesi nasıl? Open Subtitles كيف حال ملك العام الحقيقي كيف علمتي بالأمر ؟
    - Gerçek evin artık yok, Morgan. - Neden bahsediyorsun? Open Subtitles "منزلك الحقيقي إختفى, "مورغان - ما الذي تتحدث عنه ؟
    - Gerçek bu kapüşonlu düşkünleri nelerdir edilir. - Pes etmeyecek misin Open Subtitles الحقيقي هو هؤلاء المقنّعين الغرباء الذين لن يستسلموا
    - Gerçek dünyaya dönüyorum. Open Subtitles أحتاج للرجوع للعالم الحقيقي تدعوا هذا بالعالم الحقيقي؟
    - Gerçek ajanın kim olduğu hariç. - Bu anlaşılabilir bir hata. Open Subtitles كل شيء إلا مَن هو الجاسوس الحقيقي في العائلة
    - Gerçek halam değil mi o? Burnu sahte. 14 yaşındayken yüzme havuzunda çekili bir fotosu var. Open Subtitles ليست صاحبة أنف حقيقي, لدي صورة لها و هي في الـ 14 و هي ترتدي قبعة السباحة
    - Gerçek, gerçek insan - temsil değil ama kırmızı kıyafetleri içinde hediyeler getiren sihirli bir insan. Open Subtitles شخص حقيقي ليس مجرد رمز , لكن رجل سحري بملابس حمراء يحضر الهدايا
    - Gerçek olduğuna inanıyor. - Karanlıkta oynuyordu ve düştü. Open Subtitles تعتقد انه حقيقي هي كانت تلعب في الظلام وسقطت
    - Gerçek bir iş için planın var mı, yoksa ölene kadar ailenin paranı mı yiyeceksin? Open Subtitles نعم, في الحقيقة هل هناك مخططات لحصولك على وظيفة حقيقية او استخدم نفوذك في العائلة واستخدم نقودها إلى بقية حياتك
    - Gerçek. Yani, hala o eski buruna mı sahip. - Hayır, gerçek. Open Subtitles حقيقية تعني أنها لاتزال تحتفظ بأنفها لا حقيقية
    - Gerçek annen seni tanıma şansını asla elinin tersiyle itmezdi Open Subtitles أمك الحقيقية لن تنبذ أبداً فرصة التعرّف عليك
    - Gerçek kimliğini kabullen. - Herkesin ertelediği şeyler vardır. Open Subtitles تقبلي هويتك الحقيقية - حسنا ، الكل لديه مكبوتات -
    Olamaz. - Gerçek olamaz. Open Subtitles لا يمكن، لا يمكن أن يكون ما أراه حقيقياً.
    - Gerçek cinayet zanlısı sokaklarda dolaşırken, sizin onu suçlu ilan edeceğiniz demek. Open Subtitles هذا يخبرنى أنك مصمم على إتهامه بينما الفاعل الحقيقى ما زال طليقا
    - Gerçek sahiplerinin kim olduğunu bulmak aylar alacaktır. Open Subtitles سيستغرق الأمر أشهراً عديدة قبل إكتشافنا هويّة المالكين الحقيقيين.
    - Gerçek insanlar önden, Çavuş. Open Subtitles -مهلاً، الناس الحقيقيون يدخلون أولاً أيّها الرقيب
    - Gerçek olduğu kesin. Open Subtitles حقيقيه ـ إنها حقيقيه فعلاً
    - Gerçek aşkın öpücüğü. Open Subtitles تحتاج قبلة حبّ حقيقيّ وما عليك سوى إرسال قبلة لداخل القارورة
    - Gerçek ve oldukça da güzel. Open Subtitles إنّها حقيقيّة وهي جيّدة جدّاً
    - Gerçek cevapları duymayı tercih ederim. Open Subtitles حسنا,أنا أفضل أن أستمع الى الاجابات الحقيقيه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد