ويكيبيديا

    "- hayır" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لا
        
    • كلا
        
    • كلّا
        
    • بلى
        
    • كلا يا
        
    • كلا كلا
        
    • كلاّ
        
    • كلاّ يا
        
    • لآ
        
    • كلا لم
        
    • كلا يجب
        
    • – كلا
        
    • كّلا
        
    • لن تفعل
        
    • هل
        
    - Hayır baba. Küçük köhne bir ofiste hayatım boyunca tıkılıp kalamam. Open Subtitles لا أستطيع تقبل أن أكون محاصراً لبقية حياتي وراء مكتب صغير قذر
    - Kostümümden olsa gerek. - Hayır, Talbot sizin gerçekten o olduğunuzu düşünüyor. Open Subtitles ـ أووه , تقصد ملابسي ـ لا , تالبوت يعتقد أنك دراكولا الحقيقي
    - Hayır, Baba. Dışarı çıkıyoruz. - Eski zamanlardan söz ederdik. Open Subtitles لا يا ابى, سنخرج الآن يمكننا ان نتحدث عن الأيام الخوالى
    - Hayır, lütfen bunu aklınızdan geçirmeyin. - Egomu alıp yürüyüşe çıkacağım. Open Subtitles لا من فضلك لا تفكرى هكذا أنا فقط سأصحب غرورى فى جولة
    - Herhalde artık ışıkları yakabiliriz. - Hayır daha değil. Open Subtitles أعتقد أن الوضع آمن لإضاءة الأنوار كلا , ليس بعد
    - Robert Fulton, nasılsınız? - Hayır, Robert Q. Lewis. Herkes karıştırıyor. Open Subtitles روبرت فيلتون ، كيف حالك لا روبرت ك لويس الكل يفعل ذلك
    - Şu büyük siyah kasada belki? - Hayır, kasada hiçbir şey yok. Open Subtitles لعلها فى تلك الخزنة الكبيرة السوداء كلا , لا يوجد شئ فى الخزنة
    - Hayır, çalışma odasında, çalışıyor. - Evet, o bir şair. Open Subtitles لا انه فى الاستوديو الخاص به يعمل اه نعم انه شاعر
    - Biliyorsun, bir başkasına da sorabilirsin. - Hayır, soramam. Open Subtitles ـ تستطيعين أن تسألى شخص ما ـ لا، لا أستطيع
    - Hayır, sağ ol Sandy. Doydum. Bu yağmurda çıkamazsın. Open Subtitles لا يمكنك العودة فى ذلك المطر هل تريد أن تغرق؟
    - Elbette o kadar etkilenmedim. - Hayır. Hayır bayım etkilenmemişsiniz. Open Subtitles بالتأكيد لَستُ بذلك الشخص الممتع لا لا يا سيدي أنت لَسْتَ
    - Hayır, efendim, saçıma dokunmayacaksın. - Ponyboy, yine uzayacak be, oğlum. Open Subtitles لا, لا لن تلمس شعري بوني بوي, سينمو مره اخرى يا رجل
    - İyi dans ettiğini biliyorum. - Hayır, dans etmek istemiyorum. Open Subtitles أنا أعرف أنك راقص جيد لا, أنا لا أريد الرقص حقا
    - Bence mutfaktan garip bir koku geliyor. - Hayır. Open Subtitles أعتقد أن هناك رائحة غريبة آتية من المطبخِ , لا
    - Sadece Lady Catherine ve kızı. - Hayır, o yaşlı Mrs Jenkinson. Open Subtitles ـ وهى فقط السيدة كاثرين وأبنتها ـ لا هذه العجوز هى السيدة جينكسون
    - Öyle bir niyetim yok, Lady Catherine. - Hayır, asla olamaz. Open Subtitles ـ ليست لدى النية لذلك ياسيدة كاثرين ـ لا باطبع,لا نية أطلاقا
    - Hayır aptal, halen başkan değil. - Seçimlere katılıyor. Open Subtitles لا انت عم تمزح ما هادا المحافظ بعدين بدو يصير
    Senin hikâyenle ilgili bir sürü sorunumuz var. - Hayır yok. Open Subtitles نحن فى ورطة نتيجة قصتك السيئة لا ، نحن لسنا كذلك
    - Ama biliyor musun? Ben kalırım. - Hayır ben kalacağım. Open Subtitles و لكن تعرف أنا سأبقى لا أنا التى ستبقى أنه أخى
    - Herhalde artık ışıkları yakabiliriz. - Hayır daha değil. Open Subtitles أعتقد أن الوضع آمن لإضاءة الأنوار كلا , ليس بعد
    - Hayır. - Arkasından yaklaştın ve onu sırtından vurdun. Open Subtitles كلّا - لقد تسللتِ من خلفه وأرديته من الخلف -
    - Hayır ben saklamadım. - Sen sakladın adi herif. Open Subtitles كلّا، لم أفعل ذلك - بلى فعلت أيها الوغد -
    - Sikerler, bu kadar ödlek olma. - Hayır dostum, bu iş bitti. Open Subtitles ـ عليكَ اللعنة، لا تكن جباناً ـ كلا يا رجل، لقد أنتهى الأمر
    - Hayır, hayır. O kadının bebeğini istiyorum ve alacağım. Open Subtitles كلا كلا كلا أريد طفل تلك المرأة وسوف أحصل عليه
    - Dalga geçme. - Hayır geçmiyorum. Open Subtitles كلاّ, إننا لا نتحدّث عن الأشياء المقرفة هنا.
    - Hayır, hayır bebeğim. Open Subtitles كلاّ، كلاّ، كلاّ كلاّ. كلاّ، كلاّ يا حبيبتي
    - Hayır, yorgunum. Open Subtitles ــ لآ ، حسنا ، أنا تعبة ــ هل أنت متأكدة ؟
    - Evet, dedin. - Hayır, demedim. - Evet, dedin. Open Subtitles كلا, لم أفعل أجل, لقد فعلت, يا إلهي, لم تفعل
    - Hayır, hayır. gitmeliyim. - Başından beri orada mıydı? Open Subtitles كلا يجب ان اذهب هل كان هناك طوال الوقت ؟
    - Hayır, bu farklıydı anne! Open Subtitles كّلا يا أمي , كان ذلك الأمر مختلفاً
    - Onu buradan çıkarmam gerekiyor. - Hayır, bunu yapmayacaksın. Open Subtitles يجب عليّ أن أخرجه من هنا لا، انت لن تفعل هذا
    Kendi sarayımda boynuzlanıp, İngiliz öğretmenden emirler mi alacağım? - Hayır, hayır. Open Subtitles ، هل أنا أضحوكة في قصري لكي أستلم الأوامر من المُعلّمة الإنجليزية؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد