- Su çok çekici görünüyor. - Tabii, buyrun için. | Open Subtitles | ـ الماء يدعوني بالتأكيد ـ حسناً ، ساعد نفسك |
- Sana buradan, Mars'tan bir ipucu verebilirim. - Su, bulduğun yerdedir. | Open Subtitles | ـ أستطيع أن أعطيك درساً من هنا عن المريخ ـ الماء موجود حيث تجده |
- Su istiyorsak, savaşarak alacağız. | Open Subtitles | الآن الجميع سوف يضطر إلى النضال من أجل الماء |
- Su bardağı içinde votka. - Hayır, o önceydi. - Neyden önceydi efendim? | Open Subtitles | ـ كوب ماء وبداخله الفودكا ـ لا ، هذا كان قبل ذلك |
- Su bardağı içinde votka. - Hayır, o önceydi. | Open Subtitles | ـ كوب ماء وبداخله الفودكا ـ لا ، هذا كان قبل ذلك |
- Su bulamadi, koc. Susuzluktan oldu. - ve biz yanlis kaldik. | Open Subtitles | لم يستطع الحصول على الماء مات بسبب الجفاف |
- Hey, Mike? - Evet? - Su lütfen. | Open Subtitles | ــ مايك ، هل أستطيع أن أحظى ببعض الماء ؟ |
- Su 4000 derecenin üstünde. | Open Subtitles | الماء يخرج منه و درجته أكثر من 4000 درجة مئوية |
- Su boruları, alt yapı... Telefon yok. | Open Subtitles | حسناً ، انا ارى خطوط الماء و المرافق و لا يوجد خطوط هاتف |
Anladım! Her şey legolardan yapılma! - Su bile! | Open Subtitles | فهمت الأمر ، كل شيء مصنوع من القوالب حتى الماء |
- Su bulduğunu duydum, nasıl herkesi kurtardığını-- | Open Subtitles | لقد سمعت كيف اكتشفت الماء و كيف انقذت الاسطول كله |
- Su sıkıntısı çekiyor olmalılar. Birkaç günden fazla gün vermiyorum. | Open Subtitles | لا بد أن الماء ينفذ منهم لم لأعطهم إلا ما يكفي لعدة ايام |
- Evet. - Su geçirmez olmalı diye sana söylemiştim. | Open Subtitles | نعم لقد أخبرتك أنه ينبغي أن يكون لديه وقاية ضد الماء |
- Jumper hangarına gitmek için hiçbir yol yok. - Su altı hangarından bir tane alırız. | Open Subtitles | لا توجد وسيلة للوصول إلى منصة القافز نأخذ واحد من المنصة تحت الماء |
Susuz kalmamamız gerekiyor. En önemlisi bu. - Su bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج أن نبقى بدون جفاف، هذا أهم شيئ نحتاج لوجود الماء |
- Yüzemiyorum. - Su 120 cm derinlikte. | Open Subtitles | لا اعرف السباحة انت في عمق 4 اقدام من الماء |
- Su ver o zaman. - Gitmenizi istiyorum yoksa polis çağıracağım. | Open Subtitles | ــ أعطني ماء, إذاً ــ غادر, أو سأستدعي الشرطة |
- Onları çok çalıştırıyorsun. - Su istersen, çadırımda var. | Open Subtitles | ـ تجعلهم يعملون بكثرة شديدة .. ـ هناك ماء فى الخمية إذا أردت ِ |
- Soda mı su mu? - Su. Bence su ile içince... | Open Subtitles | صودا أم ماء ماء دائما أجد أنه مع الماء |
- Bolca su. - Su, su, su. | Open Subtitles | ـ الكثير من الماء ـ ماء، ماء، ماء |
- Bu şey hava geçirmez, değil mi? - Su da geçirmez. | Open Subtitles | هذه مانعه للهواء , نعم لذا ستكون مانعه للماء |
- Su yüzüne çıkanları kabul etmelisin. | Open Subtitles | يجب عليك قبول ما اوحي اليكي به |
- Ayrıntılı hasar raporu istiyorum. - Su alıyoruz! | Open Subtitles | أريد تقارير دقيقة عن الأضرار المياة تغمرنا |