ويكيبيديا

    "- susie" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سوزي
        
    - Susie, sana söyledim adaleti engelleme sorumluluğunu tamamen ben alıyorum. Open Subtitles سوزي ، أخبرتك أنني سوف أتحمل المسؤولية الكاملة عن عرقلة سير العدالة ماذا فعلتي ؟
    - O konuda yeterli bilgim olduğunu sanmıyorum. - Susie sana öğretir. Open Subtitles لا أعتقد أني أعرف الكثير عن ذلك سوزي" ستعلمك"
    - Kardeşim boğulmuştu. - 'Susie' diye dövme vardı kolunda. Open Subtitles ـ أخّي غرق ـ "سوزي" كان موشوماً على ذراعه
    - Susie'nin babası Randall'la konuştuk. Open Subtitles لقد تحدثنا الى والد سوزي .. راندال
    - Susie. - Elbette. Open Subtitles ـ سوزي ـ بالتأكيد
    - Alo. - Susie, ben Nadia. Open Subtitles هالو سوزي معكي ناديا
    - Susie, olanlar böyle değildi. - Tamam, Susan, hadi, senin sıran. Open Subtitles (لم يحدث الأمر هكذا يا (سوزي - (حسناً، جاء دورك يا (سوزان -
    - Susie ne yapıyorsun? Open Subtitles سوزي , ماذا تفعل؟
    - Susie. - Bize biraz müsaade eder misin lütfen? Open Subtitles سوزي ، هل لنا عذر لحظة؟
    - Susie bunu yapabilir. Open Subtitles سوزي يُمْكِنها فعل ذلك
    - Susie, soğuk hava deposunu bile kontrol etti. Open Subtitles "سوزي " تفقدت ثلاجة الموتى أيضاً
    - Susie testten geçirir. Open Subtitles سأطلب من سوزي ان تفحصه
    - Susie söylemedi bana. - Bilmiyorsun, ha? Open Subtitles _لم تخبرني سوزي _لا تعرفين, أليس كذلك؟
    - Susie, kimse var mı? Open Subtitles سوزي ، هل هناك أي أحد ؟
    - Susie Q. Sana Susie Q diyebilir miyim? Open Subtitles .(سوزي كيو) أيُمكنني مناداتِكِ بـ(سوزي كيو)؟
    - Susie, sana kimlik hırsızıyla ilgili, herşeyi anlattığını itiraf etti. Open Subtitles -أعترفت (سوزي) لي أنها أخبرتك عن لصة الهويات
    - Susie, bana hazır olduğunu söyledi, böylece ailesine teslim edilebilir. Open Subtitles أخبرتني (سوزي) بتجهيزها حتى تُرسل لعائلتها
    - Susie kesinlikle taşınmış. - Onun kötü olmadığını biliyordum. Open Subtitles (لقد ثُبتت نظرية تنقل (سوزي - كنتُ أعلم إنها صالحة -
    - Susie kontrol edilmiş. - Gerçekten mi? Open Subtitles (ــ أنّه قد أطلقوا سراح (سوزي ــ حقّاً ؟
    - Susie'yi zifiri karanlık olan fırının arkasındaki dolaba götürdüm. Open Subtitles نعم، أنا فعلتها في ذلك الدولاب -خلف مدفأة (سوزي) حيث كان المكان مُظلم جدًا -نعم، وأنا أيضًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد