| - Susie, sana söyledim adaleti engelleme sorumluluğunu tamamen ben alıyorum. | Open Subtitles | سوزي ، أخبرتك أنني سوف أتحمل المسؤولية الكاملة عن عرقلة سير العدالة ماذا فعلتي ؟ |
| - O konuda yeterli bilgim olduğunu sanmıyorum. - Susie sana öğretir. | Open Subtitles | لا أعتقد أني أعرف الكثير عن ذلك سوزي" ستعلمك" |
| - Kardeşim boğulmuştu. - 'Susie' diye dövme vardı kolunda. | Open Subtitles | ـ أخّي غرق ـ "سوزي" كان موشوماً على ذراعه |
| - Susie'nin babası Randall'la konuştuk. | Open Subtitles | لقد تحدثنا الى والد سوزي .. راندال |
| - Susie. - Elbette. | Open Subtitles | ـ سوزي ـ بالتأكيد |
| - Alo. - Susie, ben Nadia. | Open Subtitles | هالو سوزي معكي ناديا |
| - Susie, olanlar böyle değildi. - Tamam, Susan, hadi, senin sıran. | Open Subtitles | (لم يحدث الأمر هكذا يا (سوزي - (حسناً، جاء دورك يا (سوزان - |
| - Susie ne yapıyorsun? | Open Subtitles | سوزي , ماذا تفعل؟ |
| - Susie. - Bize biraz müsaade eder misin lütfen? | Open Subtitles | سوزي ، هل لنا عذر لحظة؟ |
| - Susie bunu yapabilir. | Open Subtitles | سوزي يُمْكِنها فعل ذلك |
| - Susie, soğuk hava deposunu bile kontrol etti. | Open Subtitles | "سوزي " تفقدت ثلاجة الموتى أيضاً |
| - Susie testten geçirir. | Open Subtitles | سأطلب من سوزي ان تفحصه |
| - Susie söylemedi bana. - Bilmiyorsun, ha? | Open Subtitles | _لم تخبرني سوزي _لا تعرفين, أليس كذلك؟ |
| - Susie, kimse var mı? | Open Subtitles | سوزي ، هل هناك أي أحد ؟ |
| - Susie Q. Sana Susie Q diyebilir miyim? | Open Subtitles | .(سوزي كيو) أيُمكنني مناداتِكِ بـ(سوزي كيو)؟ |
| - Susie, sana kimlik hırsızıyla ilgili, herşeyi anlattığını itiraf etti. | Open Subtitles | -أعترفت (سوزي) لي أنها أخبرتك عن لصة الهويات |
| - Susie, bana hazır olduğunu söyledi, böylece ailesine teslim edilebilir. | Open Subtitles | أخبرتني (سوزي) بتجهيزها حتى تُرسل لعائلتها |
| - Susie kesinlikle taşınmış. - Onun kötü olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | (لقد ثُبتت نظرية تنقل (سوزي - كنتُ أعلم إنها صالحة - |
| - Susie kontrol edilmiş. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | (ــ أنّه قد أطلقوا سراح (سوزي ــ حقّاً ؟ |
| - Susie'yi zifiri karanlık olan fırının arkasındaki dolaba götürdüm. | Open Subtitles | نعم، أنا فعلتها في ذلك الدولاب -خلف مدفأة (سوزي) حيث كان المكان مُظلم جدًا -نعم، وأنا أيضًا |