Ve bilmelisin ki hiçbir organ nakil komitesi bunu açık açık söylemez ama senin işinde çalışan hiç kimseye organ bağışında bulunmazlar. | Open Subtitles | وينبغي أن تعلم، طالما أنّ لجنة زرع الأعضاء لن تذكر ذلك علناً أنّهم لن يوافقوا على منح عضو لشخص في مهنتكَ |
İnsanların sorunlarını dinleyip umursarmış gibi yaparsın fakat içkini kahve fincanında saklayacağına açık açık içebilirsin. | Open Subtitles | وتتظاهر بالاهتمام ، لكن يمكنك الشرب علناً بدل أن تضطر لإخفاء مشروبك في فنجان القهوة |
Ali Baba şehre açık açık saldıracak kadar aptal değil. | Open Subtitles | علي بابا ليس معتوه ليهاجم المدينة علناً |
açık açık söylememi ister misin? | Open Subtitles | أتريدنى أن أخبرك ؟ بلا تردد ؟ |
- açık açık! - açık açık! | Open Subtitles | بلا تردد - بلا تردد - |
Mia, bunu dün ve önceki gün konuştuk. Josh'un annesi sizin görüşmenizi yasakladığını açık açık belirtti. | Open Subtitles | ميا، تحدثنا بهذا الشأن بالأمس، واليوم الذي قبله كانت والدة جوش واضحة تماما |
Ben herşeyimi açık açık yaşarım. | Open Subtitles | لكنّني لستٌ كذلك، أنا أناقش حياتي علناً |
Adam açık açık hastaneye telekız çağırıyor ve ganyan bayisine gitmeye üşendiği için bahisçiler ile kumar oynuyor. | Open Subtitles | إنّه يجلب العاهرات علناً بالمستشفى ويقامر مع وكلاء الرهان لأنّه كسول جدّاً ليذهب إلى حلبة المقامرة وأنتَ تسأل عن بعض... |
Beni açık açık ölüme mahkum eden babam mı? | Open Subtitles | والدي الذي حكم علي علناً بالموت؟ |
- açık açık, söyle! | Open Subtitles | أخبرني بلا تردد - ! |
açık açık söyle. | Open Subtitles | دعونا نفعل هذا بلا تردد ! |
- açık açık! | Open Subtitles | بلا تردد - |
Ona açık açık söyledim. | Open Subtitles | لقد جعلت نفسي واضحة تماما. |
Herşeyi açık açık konuşalım Ba Sing Se'ye doğru yol alıyoruz sonra da göçebe olarak yaşamak ve Hava Ulusu'nu yeniden inşaa etmek üzere Kuzey Hava Tapınağı'na gideceğiz. | Open Subtitles | , فقط لأكون واضحة تماما , (نحن سنتجه إلى (با سينغ سي ثم إلى معبد الهواء الشمالي للعيش كرحّل |