"açıklamak istiyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أريد أن أشرح
• أريد شرح
• أريد أن أوضح
• اريد ان اشرح
• أود أن أشرح
• أريد أن أوضّح
• أردت فقط أن أشرح
• أريد أن اشرح

Ama ben yine de kendime ait komediyi nasıl ouşturduğumu açıklamak istiyorum çünkü onun çok farklı boyutlarından geçtim.
ولكني أريد أن أشرح عن كيف صممت بصمتي في الكوميديا لأني جربت أشكال كثيرة من الكوميديا

- Kasada. Izgarada değilim artık. - açıklamak istiyorum.
مجرد شباك للحجز وليس شوّاية أريد أن أشرح ليس لديّ وقت

Çocuklar, size bir şeyi açıklamak istiyorum.
شباب أريد شرح شيء لكما

Bu yüzden ona açıklamak istiyorum. Nasıl irtibat kurabilirim?
أريد أن أوضح له هذا هل هنالك أيّ طريقة للاتصال به ؟

Mutlu olduğumu anlatmak istiyorum. Mutluyum, millet. Neden mutlu olduğumu açıklamak istiyorum.
اريد ان اتحدث عن كونى سعيد انا سعيد الان اريد ان اشرح لكم لماذا انا سعيد

Şimdi, bunun ne anlama geldiğini açıklamak istiyorum.
سينضمون في مغامرة جديدة و جريئة و الآن أود أن أشرح فقط ما يعني هذا

Neler olduğunu açıklamak istiyorum.
أريد أن أوضّح ما حدث

Richard konusunda her şeyi sana açıklamak istiyorum.
لقد أردت فقط أن أشرح لك أمر ريتشارد

Ne demek olduğunu açıklamak istiyorum.
أريد أن اشرح لك مايعنيه هذا.

Sana açıklamak istiyorum. Lütfen telefonunu aç!
أريد أن أشرح لك ، من فضلك قم بالرد على الهاتف

Ben sadece bunu yüz yüze açıklamak istiyorum.
أنا فقط أريد أن أشرح الأمر لها وجهاً لوجه

İlk olarak, crack kokainin şehir çeteleri üzerinde neden ve nasıl bu kadar derin etkisi olduğunu açıklamak istiyorum.
أولاً، أريد أن أشرح لكم كيف ولماذا "الكراك" الكوكايين له تأثير كبير على العصابات داخل المدينة.

Evet? - Olanları açıklamak istiyorum.
نعم؟" - أريد شرح ما حصل -

Ben de zevk aldığım tüm bu siyahi neşe anlarını öldürmek istemiyorum ama şunu açıklamak istiyorum, bu kazançlar, 400 yıldır burada olan insanlar için fazla seyrek.
لذلك لا أريد أن أضع نهاية لهذه اللحظات من فرح السود التي أبتهج لها كذلك، لكنني أريد أن أوضح أن هذه الانتصارات قليلة ومتباعدة بالنسبة إلى الأشخاص ممن هم هنا منذ أكثر من 400 عام.

Ama şunu belirtmek istiyorum-- şunu herkese açıklamak istiyorum, bir şeylerin 20. yüzyılda olduğundan daha eşit görünmesi, her şeyin adil olduğu anlamına gelmiyor.
لكنني أريد أن أوضح... أريد فعلًا أو أوضح للجميع حيث تبدو الأمور أكثر مساواة مما كانت عليه في القرن العشرين. لا يعني ذلك أن الأمور متكافئة أبدًا.

açıklamak istiyorum.
أريد أن أوضح لكِ ما حدث

Javi'nin üzgün olduğunu biliyorum, ona açıklamak istiyorum...
اعلم ان هافي مستاء وأنا فقط اريد ان اشرح

- açıklamak istiyorum. - Neyi?
اريد ان اشرح ماذا؟

- Lütfen. Ben sadece açıklamak istiyorum.
- ارجوك، فقط اريد ان اشرح لها.

Dinle beni. açıklamak istiyorum.
أسمعيني أود أن أشرح لكي.

Nasıl hissettiğini bildiğimi açıklamak istiyorum.
أريد أن أوضّح أنّي أعرف شعورك

- Kitap olayını açıklamak istiyorum.
أردت فقط أن أشرح لك مسألة الكتاب

David, seni neden çağırdığımı açıklamak istiyorum.
ديفد) أريد أن اشرح) لك لماذا اتصلت بك