Sorun değil. Neden geldiğini açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا مشكله, ليس عليك أن تشرح لم أنت هنا |
Yani benden ne çaldığını açıklamak zorunda değilsin, tatlım. | Open Subtitles | ليس عليك أن تشرح لي لماذا سرقت مني |
- açıklamak zorunda değilsin. - Hayır, o bana çarptı. | Open Subtitles | ليس عليك ان تشرح لا هى من فعلت ذلك |
açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك ان تشرح ذلك |
- Bunu gördüğün için üzgünüm. - açıklamak zorunda değilsin. Sadece dikkat et. | Open Subtitles | أسف انك رايت ذلك - ليس عليك الشرح فقط كن حذراً - |
Amanda, bana hiçbir şey açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أماندا لا يجب عليك تفسير كل شئ لي |
Kısa bir Rönesans gösterisi. Herşeyi açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | إختصار لمهرجان "عصر النهضة" لا يجب عليك شرح كل شيء |
açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك أن تشرح |
Kendini bana açıklamak zorunda değilsin, dostum. | Open Subtitles | ليس عليك أن تشرح نفسك لي رولي |
- Jane, açıklamama izin ver. - Hayır. Hiçbir şey açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | - لا، ليس عليك أن تشرح أي شيء |
açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك ان تشرح ذلك |
- açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك ان تشرح |
açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليك الشرح |
Bir şey açıklamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب عليك تفسير شيء. |