Barosky de diğer bütün kirli polisler gibi dikkatsiz ve açgözlü. | Open Subtitles | لكن بوراسكي , كجميع رجال الشرطة القذرين , مهمل و جشع |
Büyük şirketlerdeki globalistlerin nasıl açgözlü ve yozlaşmış bir hâle geldiklerinden endişeleniyorsunuz. | TED | وقلقون حول إندماج البشر في العولمة، ليغمرهم الجشع والفساد. |
Lanet olsun, bu daha ilk aşama. Şansın var, açgözlü değilim. | Open Subtitles | تباً، إنها مجرد قبلة إنك محظوظة لكوني لست جشعاً |
Onun gibi açgözlü insanlar, çevresindeki insanların da açgözlü olduğuna inanırlar. | Open Subtitles | الرجال الجشعين على شاكلته يعتقدون أن كل من حولهم جشعين أيضًا |
Galiba biraz fazla açgözlü davrandım ve çok fazla ödünç aldım. | Open Subtitles | أظن بأني كنت جشعة قليلاً مما جعلني أستعير الكثير من الكتب |
Bana açgözlü ihtiyar madenini geri almaya çalışıyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو لي كأنك رجل طماع وكبير السن يحاول استرجاع مناجمه |
En açgözlü insanların bile hayal edemeyeceği kadar zengin olacaksınız. | Open Subtitles | أجل، لكنك ستصبح ثريًّا فيما وراء أحلام جشع الثروة. |
açgözlü görünmek istemem ama şunu bilmek istiyorum: | Open Subtitles | لا أريد أن تكون لهجتى كمرتزق جشع إهتمامى الوحيد ب جونى هو أن أكتشف ما إذا كان حيا أو ميتا |
Ama şimdi paraya ihtiyacı olan ya da açgözlü olan herkes onlar için çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | أيّ شخص محتاج أو جشع قد يكون في جانبهم، من يعلم. |
açgözlü adlı tabloma modellik yapmasını istemiştim. | Open Subtitles | كنت اريد استخدامها مرة فى احدى لوحاتى, الجشع |
Sen açgözlü bir pisliksin. Onunla parası için evlendin. | Open Subtitles | أيها الوغد الجشع تريد تزويجها مقابل المال |
Yarın gelirim. Gelsen iyi olur. Ne olursa olsun o açgözlü, yalaka fareye güvenmiyorum. | Open Subtitles | يجدر بك، لا أثق بهذا الجشع لاعق الأصابع القزم |
Bugün saat tam 11:05'te 35.04 Kuzey ve 116.49 Batı koordinatlarında kibirli ve açgözlü birinin ölümle cezalandırıldığını göreceksiniz ve ciddi olduğumu anlayacaksınız. | Open Subtitles | عند الإحداثيات 35.04 شمالاً و 116.49 غرباً سترون شخصاً متعجرفاً و جشعاً يتم معاقبته بالموت و ستعلمون بأنني جادّ بكلامي |
Onun gibi açgözlü insanlar, çevresindeki insanların da açgözlü olduğuna inanırlar. | Open Subtitles | الرجال الجشعين على شاكلته يعتقدون أن كل من حولهم جشعين أيضًا |
Ama galiba ben çok yalnız yaşamaktan açgözlü oldum ve bencilleştim. | Open Subtitles | أعتقد أنني أصبحت جشعة وأنانية العيش لوحدي طوال هذه المدة |
Sen açgözlü, huysuz bir kadınsın ve balık tutmak veya ev geçindirmek hakkında bir bok bilmiyorsun. | Open Subtitles | ..أنت طماع و تشمت بالغير و أنت لا تعرف أى شىء عن الصيد أو الحياه |
Herif Cumhuriyetçiler'i dolandırıcı ve açgözlü birer iş adamıymış gibi gösteriyor. | Open Subtitles | ذلك الرجل يجعل الجمهوريين يبدون كمجموعة من العصي ورجال الأعمال الجشعين |
açgözlü, vicdansız ve para için herşeyi yapacak biri olduğumu sanıyor olmalısın... | Open Subtitles | أنت أكيد تحسبينني جشعا عديم الضمير أفعل كل شيء لأجل المال. |
Bu beni açgözlü ve bencil yapıyor. | Open Subtitles | أنا كفنان هذا يجعلنى طماعاً و أنانياً |
Ne kadar açgözlü, bencil bir piç olduğumu haykırmaya başladı. | Open Subtitles | وبدأ يصرُخ قائلاً أننى وغد طمّاع وانانىّ. |
açgözlü endüstüri devleri devrini bitirirken kıyametten sağ çıkanları en ağır biçimde cezalandırıyorlardı. | Open Subtitles | هم ينهون الطاعون طمع متعلّق بالشركات ويزوّد الباقون على قيد الحياة الإيحاء بالعقوبة. |
Hub amcamı nasıl bir açgözlü işe yaramaz pislik para için satar? | Open Subtitles | من هذا الطماع الجشع الذى يسلم خالى هب مقابل المال؟ |
Her boktan sıyrılmaya çalışarak, o kara, açgözlü, yalancı kıçını kurtaramazsın. | Open Subtitles | لا، لا يمكنك أن تمنع نفسك من الطمع في الحصول على كل شيء |
Çinli işçiler fabrikalarda sadece bizim açgözlü iPod isteklerimiz yüzünden çalışmak zorunda kalmıyorlar. | TED | العمال الصينيون لا يجبرون الى العمل في المصانع بسبب رغبتنا الجشعة لأجهزة اي بود. |
Virginia, zengin ve açgözlü bir çocuk olarak yetiştirildiğini düşünüyor. | Open Subtitles | فيرجينيا تقول لأنك تربيت على أن تكون غنية و طماعة |